Asfalt bittiyse toprakta gidin
Güncelleme Tarihi:
Cahit AKYOL / Hürriyet Pazar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2004 01:27
Motosikletiniz kros veya Enduro tipiyse trendi yakalamışsınız demektir. Asfalt mı bitti, yol mu bozuldu, önemli değil. Nasıl olsa bu aletler toprakta da gidiyor.
Motor sporlarına ilgi her geçen gün artıyor. Birbiri ardına motokros yarışları düzenlenmesi ve bunlara katılan sporcuların sayılarının artması bunun en güzel ispatı.
Oysa Türkiye’nin ekstrem motosikletlerle tanışması çok eskilere, 1970’li yıllara dayanıyor. İstanbul İncirli’deki boş arsalarda 5-10 motosiklet tutkunu genç, o yıllarda motorları ile tozu dumana katıp gürültü çıkartarak kendi aralarında yarışırdı. Çevre sakinleri de onları trafik polislerine şikayet ederdi. Ancak konu trafik polislerini hiç ilgilendirmezdi. Çünkü, bu gençlerin trafikle alakaları yoktu. Kimseye zarar vermeden boş arsalarda yarışıyorlardı.
Zaman içinde İncirli’nin boş arazileri onlara dar geldi. Gençler önce Gaziosmanşa’da bir başka boş arazi, daha sonra da Kilyos Gümüşdere’yi keşfetti. Artık trend yeni parkurlar bulma dönemiydi. Ardında da Ömerli, Belgrat, Fatih Ormanları, Şile, Polonezköy’e gidildi. 1980’li yılların sonlarına doğru da arazi tipi motorların daha fazla ithal edilmesi ile Türkiye çapında çoğaldı. Ardından da bu tip motorlar için yarışlar düzenlenmeye başlandı.
3 ANA TİPİ VAR
Toprak yol canavarlarının Enduro, motokros ve ralli diye üç ana tipi var. Genel olarak özellikleri birbirlerine yakın. Ancak Enduro’lar asfalt motosikletlerine oranla daha dayanıklı. Benzin depoları onlardan daha büyük. Süspansiyonları, şanzımanları farklı. Trafikte de kullanılıyor.
Ama diğerleri romörklerle arazilere götürülüyor. Farları, sinyalleri, elektrik aksamları yok. Enduro’ya oranla daha hafif motorlar.
Fiyatlarına gelince... Enduro 5-10 bin, motokroslar 5-7 bin, ralli tipi motorlar ise 15-22 bin Euro arasında değişen rakamlarda satılıyor. Tabii ki bunların üzerine eklenen farklı aksamlar fiyatları arttırıyor.
Kendi içlerinde çok çeşiti olan bu motorların tipi ne olursa olsun sürücülerinin sloganı aynı: ‘Şehirdeki evinizden çıkın, asfalt yollardan sonra arazi ile tanışın. Hem toprak yollarda sürüşün hem de doğanın keyfini çıkarın. Normal araçla ulaşamayacağınız noktaları motorunuzla keşfedin.’
Böyle bir seyahate niyetlenenlerin çoğu, Enduro motosiklet kullanıyor. Artık Enduro motosikletler, asfalt yolları ve arazilerin güzelliklerini keşfetme adına gittikçe geniş kitleleri cezbediyor.
Asfaltta ve açık arazide motosiklet kullanımı konsantrasyon dağılımı açısından farklı. Açık arazide kesişen yollar, yol çizgileri, trafik ışıkları ve karşıdan gelen başka sürücüler yok. Ama bunların yerine patikalar, taşlar, kayalar, ağaçlar, dereler veya hayvanlar gibi farklı unsurlar var.
DÜNYA ŞAMPİYONASININ BİR AYAĞI DA BİZDE
Motokros dalında sporcularımız o derece başarılı ki, ‘Dünya Rallikros Şampiyonası’nın 6 ayağından biri, 2 yıldır Rally d’Orient adı altında Türkiye’de gerçekleşiyor. Birkaç hafta önce yapılan Rally d’Orient 2004’e 21 ülkeden 42 motosikletçi katıldı. Yarışların sonunda ülkemizin başarılı sporcuların Kemal Merkit 10’cu, Kutlu Torunlar ise 23’üncü oldu.
Kemal Merkit 44 yaşında. 1996 yılından beri uluslararası yarışlarda ve Paris-Dakar rallisinde ülkemizi temsil ediyor. Melkit’in yarış tecrübesi engin. Koleksiyonunda şimdilik iki madalyası var: 1996 Türkiye Enduro Şampiyonu ve 2002 400 cc Türkiye Şampiyonu. Bunun dışında katıldığı sayısız yarış var: 2000 yılından beri tüm Paris-Dakar Rallileri dışında, 1997 Tunus ve Dubai Rallileri, 1998 Atlas (Fas) ve Dubai Rallileri, 2002 Fas Rallisi bunlardan sadece birkaçı....
Teknik arızalar nedeniyle yarışı 23’üncü tamamlayan 36 yaşındaki Kutlu Torunlar ise windsurf dalında aldığı uluslararası başarılardan sonra 1999 yılından bu yana Enduro dalında motosiklet yarışlarına katılıyor. Torunlar’ın katıldığı yarışlardan bazıları ise 2000 400 cc Enduro Türkiye Şampiyonu, 2000 Paris-İstanbul Master Rallye, 2001 Dubai Dessert Challange, 2003 Rallye d’Orient...
KIYAFETLERİ KAÇ PARA?
Motosiklet sürücülerinin donanımları genellikle yurtdışından getiriliyor. Fiyatlar ortalama olarak şöyle:
Çizme: 200 Euro n Kask: 150 Euro n Pantolon: 100 Euro
Dizlik ve dirseklik: 40 Euro n Kaburga koruyucu: 80 Euro
Gözlük: 40 Euro n Eldiven: 25 Euro
KASK TAKIN KORUYUCU GİYSİ GİYİN
‘Ben çok iyi sürücüyüm. Kaza yapmam. Hızlı gitmem. Çok yakında bir yere gidiyorum...’ gibi bahaneler sizin kask takmanıza engel değil, bunu aklınızdan çıkartmayın. Çoğu motosiklet kazalarında sürücünün kaskını sert bir yere çarpması nedeniyle istenmeyen sonuçlar olur. Bu nedenle kasksız yola çıkmayın. Kask taktığınızda çene kayışını mutlaka kilitleyin. Aksi halde ani bir harekette kask başınızdan çıkar ve darbe anında sizi korumaz. Motosiklette vücudunuz dış etkilere açık olduğu için vücudu saran fakat sıkmayan kıyafetler giyin. Pantolonunuzun paçaları dar olsun. Ayağınızda da lastik tabanlı motosiklet çizmesi olsun. Eldiven giyin. Kask ve giysilerinizde reflektör olmasında yarar var. Yola çıkmadan önce motosikletinizi iyi kontrol edin. Lastiklerin hava basınçları yeterli olmalı. Jant eğik ya da ezik olmamalı. Far, sinyaller korna ve fren lambaları çalışır durumda olmalı.
MOTOSİKLETTE BOL SU İÇİN
Motosiklet ile uzun saatler geçirmek rüzgar nedeniyle, vücutta nem kaybına sebep olur. Bunun için su içmenin önemi büyük. İçilen sıvı ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalı. Eğer bir etkinliğe katılacaksanız, yüzünüze yağ sürün, başınıza sadece gözleri açıkta bırakan balaklava denilen başlık giyin. Bu başlık yüzünüzü soğuk, rüzgar ve güneşten korur. Motosiklet kullanırken de yüzük, küpe, kolye gibi aksesuvarları takmayın. Düşme durumunda bunları şişen parmaktan çıkarmak zorlaşır. Küpe kulak memesini yırtabilir, kolye boğaza zarar verebilir.
190 LİSANSLI SPORCU VAR
Yarışlara katılmayıp amatörce bu sporu yapan binlerce kişi bir yana, Motosiklet Federasyonu bünyesine kayıtlı 187 lisanslı sporcu var. Bu sporcuların çoğu uluslararası yarışlarda derece aldı. Şakir Şenkalaycı, Burak Özel, Şenol Yüksel, Deniz Algün, Kemal Kantar ve Ömer Kerman önde gelen motokrosçularımızdan bazıları.
Oysa Türkiye’nin ekstrem motosikletlerle tanışması çok eskilere, 1970’li yıllara dayanıyor. İstanbul İncirli’deki boş arsalarda 5-10 motosiklet tutkunu genç, o yıllarda motorları ile tozu dumana katıp gürültü çıkartarak kendi aralarında yarışırdı. Çevre sakinleri de onları trafik polislerine şikayet ederdi. Ancak konu trafik polislerini hiç ilgilendirmezdi. Çünkü, bu gençlerin trafikle alakaları yoktu. Kimseye zarar vermeden boş arsalarda yarışıyorlardı.
Zaman içinde İncirli’nin boş arazileri onlara dar geldi. Gençler önce Gaziosmanşa’da bir başka boş arazi, daha sonra da Kilyos Gümüşdere’yi keşfetti. Artık trend yeni parkurlar bulma dönemiydi. Ardında da Ömerli, Belgrat, Fatih Ormanları, Şile, Polonezköy’e gidildi. 1980’li yılların sonlarına doğru da arazi tipi motorların daha fazla ithal edilmesi ile Türkiye çapında çoğaldı. Ardından da bu tip motorlar için yarışlar düzenlenmeye başlandı.
3 ANA TİPİ VAR
Toprak yol canavarlarının Enduro, motokros ve ralli diye üç ana tipi var. Genel olarak özellikleri birbirlerine yakın. Ancak Enduro’lar asfalt motosikletlerine oranla daha dayanıklı. Benzin depoları onlardan daha büyük. Süspansiyonları, şanzımanları farklı. Trafikte de kullanılıyor.
Ama diğerleri romörklerle arazilere götürülüyor. Farları, sinyalleri, elektrik aksamları yok. Enduro’ya oranla daha hafif motorlar.
Fiyatlarına gelince... Enduro 5-10 bin, motokroslar 5-7 bin, ralli tipi motorlar ise 15-22 bin Euro arasında değişen rakamlarda satılıyor. Tabii ki bunların üzerine eklenen farklı aksamlar fiyatları arttırıyor.
Kendi içlerinde çok çeşiti olan bu motorların tipi ne olursa olsun sürücülerinin sloganı aynı: ‘Şehirdeki evinizden çıkın, asfalt yollardan sonra arazi ile tanışın. Hem toprak yollarda sürüşün hem de doğanın keyfini çıkarın. Normal araçla ulaşamayacağınız noktaları motorunuzla keşfedin.’
Böyle bir seyahate niyetlenenlerin çoğu, Enduro motosiklet kullanıyor. Artık Enduro motosikletler, asfalt yolları ve arazilerin güzelliklerini keşfetme adına gittikçe geniş kitleleri cezbediyor.
Asfaltta ve açık arazide motosiklet kullanımı konsantrasyon dağılımı açısından farklı. Açık arazide kesişen yollar, yol çizgileri, trafik ışıkları ve karşıdan gelen başka sürücüler yok. Ama bunların yerine patikalar, taşlar, kayalar, ağaçlar, dereler veya hayvanlar gibi farklı unsurlar var.
DÜNYA ŞAMPİYONASININ BİR AYAĞI DA BİZDE
Motokros dalında sporcularımız o derece başarılı ki, ‘Dünya Rallikros Şampiyonası’nın 6 ayağından biri, 2 yıldır Rally d’Orient adı altında Türkiye’de gerçekleşiyor. Birkaç hafta önce yapılan Rally d’Orient 2004’e 21 ülkeden 42 motosikletçi katıldı. Yarışların sonunda ülkemizin başarılı sporcuların Kemal Merkit 10’cu, Kutlu Torunlar ise 23’üncü oldu.
Kemal Merkit 44 yaşında. 1996 yılından beri uluslararası yarışlarda ve Paris-Dakar rallisinde ülkemizi temsil ediyor. Melkit’in yarış tecrübesi engin. Koleksiyonunda şimdilik iki madalyası var: 1996 Türkiye Enduro Şampiyonu ve 2002 400 cc Türkiye Şampiyonu. Bunun dışında katıldığı sayısız yarış var: 2000 yılından beri tüm Paris-Dakar Rallileri dışında, 1997 Tunus ve Dubai Rallileri, 1998 Atlas (Fas) ve Dubai Rallileri, 2002 Fas Rallisi bunlardan sadece birkaçı....
Teknik arızalar nedeniyle yarışı 23’üncü tamamlayan 36 yaşındaki Kutlu Torunlar ise windsurf dalında aldığı uluslararası başarılardan sonra 1999 yılından bu yana Enduro dalında motosiklet yarışlarına katılıyor. Torunlar’ın katıldığı yarışlardan bazıları ise 2000 400 cc Enduro Türkiye Şampiyonu, 2000 Paris-İstanbul Master Rallye, 2001 Dubai Dessert Challange, 2003 Rallye d’Orient...
KIYAFETLERİ KAÇ PARA?
Motosiklet sürücülerinin donanımları genellikle yurtdışından getiriliyor. Fiyatlar ortalama olarak şöyle:
Çizme: 200 Euro n Kask: 150 Euro n Pantolon: 100 Euro
Dizlik ve dirseklik: 40 Euro n Kaburga koruyucu: 80 Euro
Gözlük: 40 Euro n Eldiven: 25 Euro
KASK TAKIN KORUYUCU GİYSİ GİYİN
‘Ben çok iyi sürücüyüm. Kaza yapmam. Hızlı gitmem. Çok yakında bir yere gidiyorum...’ gibi bahaneler sizin kask takmanıza engel değil, bunu aklınızdan çıkartmayın. Çoğu motosiklet kazalarında sürücünün kaskını sert bir yere çarpması nedeniyle istenmeyen sonuçlar olur. Bu nedenle kasksız yola çıkmayın. Kask taktığınızda çene kayışını mutlaka kilitleyin. Aksi halde ani bir harekette kask başınızdan çıkar ve darbe anında sizi korumaz. Motosiklette vücudunuz dış etkilere açık olduğu için vücudu saran fakat sıkmayan kıyafetler giyin. Pantolonunuzun paçaları dar olsun. Ayağınızda da lastik tabanlı motosiklet çizmesi olsun. Eldiven giyin. Kask ve giysilerinizde reflektör olmasında yarar var. Yola çıkmadan önce motosikletinizi iyi kontrol edin. Lastiklerin hava basınçları yeterli olmalı. Jant eğik ya da ezik olmamalı. Far, sinyaller korna ve fren lambaları çalışır durumda olmalı.
MOTOSİKLETTE BOL SU İÇİN
Motosiklet ile uzun saatler geçirmek rüzgar nedeniyle, vücutta nem kaybına sebep olur. Bunun için su içmenin önemi büyük. İçilen sıvı ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalı. Eğer bir etkinliğe katılacaksanız, yüzünüze yağ sürün, başınıza sadece gözleri açıkta bırakan balaklava denilen başlık giyin. Bu başlık yüzünüzü soğuk, rüzgar ve güneşten korur. Motosiklet kullanırken de yüzük, küpe, kolye gibi aksesuvarları takmayın. Düşme durumunda bunları şişen parmaktan çıkarmak zorlaşır. Küpe kulak memesini yırtabilir, kolye boğaza zarar verebilir.
190 LİSANSLI SPORCU VAR
Yarışlara katılmayıp amatörce bu sporu yapan binlerce kişi bir yana, Motosiklet Federasyonu bünyesine kayıtlı 187 lisanslı sporcu var. Bu sporcuların çoğu uluslararası yarışlarda derece aldı. Şakir Şenkalaycı, Burak Özel, Şenol Yüksel, Deniz Algün, Kemal Kantar ve Ömer Kerman önde gelen motokrosçularımızdan bazıları.