Güncelleme Tarihi:
“Soba Müzemiz açıldı” diye.
Duy da inanma, derler ya işte o cinsten bir haberdi benim için.
Güleyim mi, sevineyim mi yoksa kızayım mı bilemedim...
Güldüm çünkü...
Doğruya doğru, Antalya kışı pek de yaşamayan, soğuk havayı doğudaki şehirler kadar bilmeyen bir kentimiz. Haberi görür görmez Antalyalılar da sobanın ne olduğunu bu şekilde daha yakından görecekler herhalde diye düşündüm.
Sevindim çünkü...
Yeni müzeler açılsın diye çırpındığımız şu yıllarda Antalya’da her geçen yıl yeni bir müzenin açılıyor olması çok mutlu ediyor beni.
Kızdım çünkü...
Yerli-yabancı turisti ve ikamet edenleriyle nüfusu neredeyse 20 milyonu bulan İstanbul’a baktığımdaysa bir hüzün alıyor içimi.
Doğru düzgün müzelerin sayısı, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az!
Hâlâ, evet hâlâ bir kent müzemiz yok mesela.
Oysa Soba Müzesi bile açan Antalya’ya baktığımızda kent müzesinin de olduğu, üstelik çok iyi etkinlik ve araştırmalarla çalışmaya devam ettiğini görüyoruz.
Haliyle, sanatın sözde kalbinin attığı şehir İstanbul’dakilere de üzülmek, kıskanmak ve tabii ki kızmak kalıyor.
Sıkılmadık mı hepimiz artık gelen yabancı misafirlerimize Topkapı Sarayı’nı ya da Sultanahmet Camii’ni gezdirmekten...
Antalya’dan gelen bu yeni müze haberi vesilesiyle yeniden iletmiş olalım İstanbul’daki müzesizliğe sitemlerimizi ve gelelim şu harika Soba Müzesi’ne...
12 EYLÜL’DE SOBADA KİTAPLAR NASIL YAKILDI
Sobacılar Çarşısı’ndaki kulede açıldı Soba Müzesi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan müzenin danışmanlığını şair, yazar Oyuncak Müzesi kurucusu Sunay Akın yaptı. Deneyimlerini aktardı.
Müze genel olarak edebiyatla bütünleştirilmiş. ‘Türk Edebiyatında Soba’ araştırmasıyla yazılar da bulunuyor. Yazı ve şiirleri yer alan isimler arasında Nâazım Hikmet, Hz. Mevlana, Yaşar Kemal ve Cahit Külebi var.
Soba çeşitlerindeyse neler yok ki...
Kestane pişirilen kuzineler, kahvehanelerdeki tinal soba ve 12 Eylül döneminde sobalarda yakılan kitapların anlatıldığı bölüm özellikle enteresan.
Bunun dışında çini sobası, döküm soba, ocaklar, gaz sobası, köy ocağı, Trabzon sobası ve şömineler gibi yaklaşık 70 çeşit mevcut.
Tüm müzenin maliyetiyse 500 bin lirayı bulmuş.
Umarım Antalya Belediyesi’nin bu çalışmaları pek çok şehre örnek olur!