ARTIK SLİP MAYO GİYMEYE UTANIYORUM

Güncelleme Tarihi:

ARTIK SLİP MAYO GİYMEYE UTANIYORUM
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2012 16:58

Fatih Ürek, “300-500” isimli yeni single’ını dijital ortamda çıkardı. Ve bunun şerefine James Bond kılığında objektif karşısına geçti, mankenlerle birlikte poz verdi. Bizi de “Ben Ürek, Fatih Ürek” diyerek karşıladı ve Bond’a olan benzerliklerini anlattı.

Haberin Devamı

Yeni fotoğraflarınızda James Bond oldunuz. Bu fikir nereden çıktı?    
 
- Marka danışmanım Selim Akar ve menajerim Mert Siliv’in desteğiyle oldu. Oyuncu olduğum için kılıktan kılığa girmek hoşuma gidiyor. Bir de insanlar beni hep belli kalıplara soktukları için artık farklı kılıklara girerek değişik yanlarımı göstermek istiyorum. Sonuçta iki fıstıkla yatağa girmek de gerçekten hoştu.

Sizden gerçekten Bond olur mu?

- Olur, ikimizin de ortak noktası hedefe doğru gidip sorunları halletmemiz.

Peki Bond kadar çevik olduğunuzu düşünüyor musunuz?

- Evet, iki ders alır, pratiği öğrenirim, ben de onlar gibi kavga dövüş yaparım. Spor hocam bana hep “Ne kadar çeviksin” diyor. Sen sinema filmimde benim nasıl uçtuğumu görmedin herhalde? Bond gibi bir rol gelse ben de oynarım.

ARTIK SLİP MAYO GİYMEYE UTANIYORUM

Sizde Bond seksiliği var mı?

- Yok, o kadar değil. Ben sevimliyim. Bond’ların müthiş vücudu var ama onu başka türlü tolere ederek Bond olabilirim.

Bond olsaydınız, İstanbul’da nelerle mücadele ederdiniz?

- Trafik sorunu büyük, araç sayısını yarıya indirirdim. İnsanlarımızı birbirine karşı daha saygılı olmaları için kursa almak isterdim.

Siz de Daniel Craig gibi mavi sliple denizden çıkar mısınız?

- Ben slip mayo giymeye artık utanıyorum.

Neden?

- Çünkü fotoğraflarımı çekip sonra laf ediyorlar. Sadece tek başıma teknede güneşlenirken giyiyorum.

GÜZELİN HER TÜRLÜSÜNÜ SEVERİM

Gelelim Bond kızlarına. Fotoğraflardaki kadınlardan etkilendiniz mi?

- Tabii hem de çok. Hele bir tane siyahi manken vardı ki, muhteşem ötesi. Şimdi ABD’de. Ben de yakın zamanda ABD’ye gittim, oradaki siyahi kızlar gözüme başka türlü görünmeye başladı.

Nasıl yani?

- Eskiden böyle kara, şişman kızları bilirdik. Şimdi baktım gerçekten fıstık gibiler.

Siyahi bir çocuğunuz olsun ister misiniz?

- Dehşet güzel olur vallahi. Ben çocuk seviyorum ama çok üzerine düşerim diye biraz tereddüt ediyorum. Bir de bizim camiada evlenip çocuk sahibi olmak çok zor.

Peki kadınlardan hoşlanıyor musunuz?

- Güzelin her türlüsünü severim!

Bir gün evlenir misiniz?

- Aşık olup evlenebilirim, o bir anlık bir şey ama ben etrafımda sorun istemiyorum. Bu yüzden evlilik biraz zor gibi.

ADAM KARIMA, KADIN KOCAMA ZARAR GELMEZ DİYE DÜŞÜNÜYOR

Sahnede cinsiyetsiz bir adam olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

- Ben sahneye çıktığımda insanlar benim cinsiyetimi görmüyor ve beni o yüzden çok seviyor. Adam karıma, kadın kocama zarar gelmez diye düşünüyor.

Peki özelde cinsiyetinizi ‘cinsiyetsiz’ olarak mı tanımlıyorsunuz?

- Hayır canım, ben erkeğim ama sahne farklı tabii ve beni sahnede cinsiyetsiz görüyorlar.

KEŞKE BİR AİLEM OLSAYDI

Dijital ortamda yayınladığınız yeni şarkınız “300-500” nereden çıktı?

- Uzun zamandır bizim insanımızın dilinde olan bir laf. Yıllardır çalıştığımız arkadaşımız Oğuz Mühürdar bunu şarkı yapmaya karar verdi. Çok beğendim.
Aranjesini de Volga Tamöz yaptı.

31 yıldır sahnelerdesiniz. Siz müzikte eğlenilecek adam mı, dinlenilecek adam mısınız?

- Eğlenilecek adamım ama eğlendirirken kendimi dinletmeyi de biliyorum. Sahnede kendimi çok iyi ifade ediyorum. Bütün sihrim orada.

Dışarıdan hayatınız kalabalık ve çok eğlenceli görünüyor. Peki özünde nasıl?

- Yalnızlar ordusuyum ve yalnızlığımla güçlüyüm. Sorunlarımı kendi içimde çözmeye çalışıyorum.

Hiç “Sahne yapmasaydım, farklı bir hayatım olsaydı” diye düşündüğünüz oluyor mu?

- Evet, müzik ve sahne benim zevkim olsaydı, onun yanında keşke bir hayatım ve ailem olsaydı diyorum. Televizyonlarda falan görüyoruz ya, hafta sonları aileler toplanıyor, yemekler yeniyor... Ama demek ki benim kader çizgim bu. Allah bir yerden bir şeyler veriyor, bir yerden alıyor. Yine de ödüllendirildiğimi düşünüyorum. Allah’a şükürler olsun. Benim inançlarım da fazladır. Abdest almadan, sağ ayağımı atmadan dışarıya çıkmam, dualarımı ederim.

ÇOK FİTİM ÇİTA GİBİYİM

Bakımınıza çok mu önem verirsiniz?

- El, ayak, yüz ve göz kremlerim ayrıdır. Yüz kremim çok pahalı, 10 senedir onu kullanıyorum, etkisini görüyorum. Günde üç kere banyo yaparım.

Kilo problemini çözdünüz mü?

- Diyabet, gastrit ve reflü sorunlarım vardı. Şimdi spor yapıyorum. Kendimi formda ve zinde hissediyorum.

Söylendiği gibi çok liposuction yaptırdınız mı?

- Bir defa 1993’te yaptırdım ama onun dışında sürekli kilo alıp verdim. Midemdeki şişkinlik aileden gelen bir şey.

Estetiğiniz çok var mı?

- Göz kapaklarımı, dudağımdaki doku kaymasını ve yüzümdeki fazla etleri aldırdım. Botoks ara sıra yaptırıyorum. İnsanlar bunu keşfetmiş, ben de kullanıyorum.

Ne var bunda yani? Saçlarınız protez değil mi?

- Evet. Ama kel bir adam değilim, gür, hareketli şov saçım olmadığı için böyle kullanıyorum.

Son konuştuğumuzda “Kendimi kuğu gibi hissediyorum” demiştiniz. Peki şimdi?

- Kendimi çok fit hissediyorum. Çita gibiyim. Avına odaklanmış hızlı, çevik ve yırtıcı.

SEKS BAĞIMLISI DEĞİLİM OLSA DA OLUR OLMASA DA OLUR

Seks, hayatın neresinde duruyor?

- Sıfırlarda. Seks bağımlısı değilim. Olsa da olur, olmasa da olur.

Peki şimdi aşık mısınız?

- Hayır, bir ara öyle olduğumu zannetmişim ama yanılmışım. Tabii hayatımda samimi, düzgün ve gerçek birinin olmasını ben de istiyorum. Bundan sonra karşımdakinde aradığım da manevi bir şeyler. Ne bileyim, sinemayı sevsin, kitap okusun. Ben ondan bir şeyler öğreneyim ama öyle biri yok işte.

Haberin Devamı

YILAN DANSIMI BAŞKASI YAPAMAZ

Meşhur yılan dansımı 25 senedir yapıyorum, bunu benden başka kimsenin yapması mümkün değil. Sahnede dans etmeye başladığım anda herkes pür dikkat beni izliyor. Bütün vücudumu oynatarak yılan hissini karşımdakine geçiriyorum, ardından müziğin ritmine kapılıp dansa başlıyorum. Bütün vücudum aynı anda hareket ediyor.

Haberin Devamı

MÜCEVHER TUTKUNUYUM

Lüks merakım var. Çanta ve son yıllarda da saat, mücevher tutkunuyum. Pırıltı ve taş seviyorum. Birçok insanda olmadığı kadar mücevhere sahibim. Parmağımdaki yüzük örneğin, en değerli safirden.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!