Artık sıradan rolleri geri çeviriyorum

Didem Uzel'in fotoğrafları için tıklayın...

Dizi oyuncusu ve sunucu Didem Uzel, kendisine sunulan projeler konusunda artık çok daha seçici... 1,5 senedir devam ettiği "İki Aile" dizisinden yeni ayrılan Uzel, Arena dergisine verdiği röportajda "Yerimde saymak, aynı rolleri tekrar tekrar oynamak istemiyorum. Bu yüzden artık oyunculuğumu geliştirmeyecek sıradan rolleri kabul etmiyorum" dedi.

Televizyonların vazgeçilmez yüzü Didem Uzel, pek çok popüler alanda iddialı bir isim. Peki şu anda neyi hedefliyor?

- Bunu tek bir cümle olarak ifade etmem gerekirse, "başarıya ulaşmak" diyebilirim. Yani bir sonraki işimde en iyiyi yakalamak inancı. Tabii ki daha somut hedeflerim de var. Mesela, dramaturjisi çok iyi bir sinema filminde veya televizyon dizisinde daha önce canlandırmadığım bir karakteri oynamak. Bunun dışında canlı yayın tecrübem çok fazla olduğu için televizyon programlarını seçerken daha hassas davranıyorum. Gerekirse bir süre daha bekleyebilirim; yeter ki arzu ettiğim yapımlar içinde olayım ve beni başarıya götürecek doğru yapım şirketleri ile çalışma fırsatı yakalayabileyim.

Oyunculuk konusunda başarılı çalışmalarınız oldu, ama ara vermiş gibisiniz. Oyunculuk devam edecek mi?

- Elbette oyunculuk devam edecek. Aslında ara vermiş de sayılmam, 1,5 yıldır devam eden "İki Aile" dizisinden yeni ayrıldım. Az önce dediğim gibi, beni daha da ileriye taşıyabilecek projelerde yer almak istiyorum. Yerimde saymak, aynı rolleri tekrar tekrar oynamak oyunculuğumu geliştirmem açısından bana pek bir şey katmıyor.

Normalde nasıl bir hayatınız var? Günlük zevkleriniz neler?

- Sakin, huzurlu ve coşkulu... Çalıştığım günler dışında zamanımın çoğunu ailemle geçiriyorum. Çünkü beni hayata bağlayan, bakış açımı değiştiren küçük bir yeğenim var. Çocuklardan öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum; sahte değiller ve her ne yapıyorlarsa doğal ve içten yapıyorlar. Bu da bana hayatın gerçeklerini hatırlatıyor hep. Sosyal hayatı ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bunun dışında yalnızlığımla iyi anlaşıyorum; güzel sanatlarda okuduğum için resim yapıyorum ve son bir yıldır da hobi olarak yazdığım öykülerim var. Spor, yoga ve meditasyon da benim vazgeçilmezlerim...

İYİ NİYETİMDEN YARARLANMAK İSTEYENLER OLDU

- Bunları aşmış biriyim ve hayatımı çok etkilediğini söyleyemem. Canımı sıkan tek şey, kısıtlandığımı hissettiğim ve sınırları bir başkasının çizdiği zamanlar. Tabii ki böyle bir durumda mutlaka duruma müdahale etme ihtiyacı hissediyorum.

Birçok ünlüyü Facebook’ta görüyoruz. Sizin yaklaşımınız nasıl?

- Üye olduğum ilk zamanlar eğlenceli geliyordu, "sahte" kişiler ortalıkta dolanmaya başlayınca tadı kaçtı. Bir de "Beni de listene eklesene" talebiyle gelen tanımadığım bir dolu insanla karşı karşıya olmak sıkıcı. Facebook’un ilk zamanlarında kullanıyordum ama şimdi hálá hesabım olmasına rağmen sadece arada bir bakıyorum.

Bugüne kadar verdiğiniz kararlar ya da yaptığın işlerden değiştirmek istedikleriniz var mı?

- Zaman zaman yanlış kararlar aldığım olmuştur ama edindiğim tecrübeye değer doğrusu. Gerçi biraz daha başa dönme şansım olsaydı, tiyatro eğitimimi beş yıl önce değil de 10 yıl önce almak isterdim. Çünkü oyunculuğa bakış açımı temelinden değiştirmiştir.

Bildiğimiz kadarıyla "çekim yasaları" hayatınızda önemli bir yere sahip. Pozitif düşünceye ve bu yöndeki başarıya inanıyorsunuz. Bunun hayatınıza etkileri nasıl?

- Evrenin kendisi sevgi bilincidir. Başkasına nasıl davranırsanız, başkaları hakkında ne düşünürseniz evren aynısını size geri verir. Hayatımda gelişen olumlu ya da olumsuz her konuya önce sevmek bilinciyle yaklaşıyorum ve yarattığım olumlu enerji etrafıma yansıyor, tüm güzel olan duyguları bana yaklaştırıyor. Bizler birer mıknatıs gibiyiz, en çok neyi düşünürsek onu hayatımıza çekiyoruz. İşte bu yüzden ben de öncelikle hayatımda gerçekleşmesini istediğim şeylere odaklanıyorum ve sevginin gücünden yararlanıyorum. Kısacası hayatımdaki hiçbir şey tesadüf değil. Güne iyi başlamak, mutlu ruh hali içinde olmak, çekim yasasını harekete geçirecek ve gün içinde bu mutlu ruh halini devam ettirecek olayları ve kişileri karşınıza çıkaracaktır.

Hırslı biri misiniz?

- Hırsta asla huzur yoktur. Öte yandan müthiş şekilde azimli olduğum söylenebilir. Tutkularının ve hayallerinin peşinden koşmayı ve onları kovalamayı seven biriyim. Hedeflediğim noktaya ulaşmak için emek veriyorum.

Bir erkek için hiç hırs yaptınız mı peki?

- Hayır, ama inançla, coşkuyla, sevgiyle aşkın peşinden gittiğim oldu. Nadir başıma gelmiş olsa bile...

Genel olarak iyi niyetli olduğunuz hal ve tavırlarınızdan anlaşılıyor. Yanlış anlaşıldığınız zamanlar oluyor mu?

- Evet ama bunu benim değil, beni anlamak istemeyen veya istismar eden kişilerin sorunu olarak görüyorum. Hatta iyi niyetimden yararlanmaya çalışanlar bile oldu hayatımda. Çoğu zaman onları vicdanları ve niyetleriyle baş başa bırakırım ki işin içinden çıkamasınlar. Çünkü kötü düşünce kötüyü, iyi düşünce iyiyi çeker.

Ölümü bile kucaklayabilirim

 En büyük korkunuz?..

- Korkuların sebepleri endişelerdir ki onu da zaten biz yaratırız. Endişe doğuştan gelen değil sonradan edinilen bir davranış biçimidir. Hayata karşı bir farkındalık yaşamadığım dönemlerde ölümden çok korkardım. Ne zaman ki sorular sormaya başladım doğmak, yaşamak ve ölmekle ilgili, işte o zaman bu yaşamdaki amacımı keşfettim. Ve ölümü de kucaklayabilirim artık, yaşamı kucakladığım gibi...

Zevk sahibi erkekler ilgi alanıma giriyor

 Hangi erkekler ilgi alanınıza girer?

- Kendine güvenen, espri anlayışı gelişmiş, her konuda zevk sahibi olan erkekler. Bir erkeğin gülen yüzü, coşkusu, sürprizleri aklımı başımdan alabilir mesela! Beni ilgiyle dinleyen, romantik ve hayal gücü gelişmiş bir erkek uzun süre ilgimi çekebilir. Ama hálá yalnız olduğuma göre bu saydığım özelliklere sahip bir erkeğe henüz rastlayamamışım demek ki.

 Bir erkeğin tarzında en çok dikkat ettiğiniz şeyler neler?

- Türkiye’deki erkeklerin genelinin belirli bir tarzı yok! Sorsanız, 10 erkekten sadece biri spor yapıyordur. Kendine özen göstermeyen bir erkek ilgimi çekmez. Ama erkeksi duruşunu ve fiziğini muhafaza eden, kadına karşı zarif ve yaşamın içinde kaliteye özen gösteren her erkek anında dikkatimi çekebilir.