Artık sanal değil aileden biri olacağım

Güncelleme Tarihi:

Artık sanal değil aileden biri olacağım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2005 00:00

Ajda Pekkan bu akÅŸam, ‘Süperstar Ajda’ adlı yepyeni bir ÅŸov programıyla Kanal D ekranında olacak. Ãœnlü sanatçı, yaÅŸadığı keyfi, Kelebek ile paylaÅŸtı.BeÅŸ aydır üzerine çalıştığı ve çok heyecanlandığı bu proje ile ‘Artık sanallıktan kurtulacağım’ diyen ünlü sanatçı, yaÅŸadığı keyfi, Kelebek ile paylaÅŸtı.Çok uzun zamandır her ÅŸeyden uzaktınız. Yine derin bir sessizliÄŸe gömülmüştünüz ki Kanal D ile buluÅŸtunuz. Bu program nasıl ortaya çıktı?Günün birinde, benimle örtüşen, bana yakışan, benim ağırlığımı taşıyan bir televizyon programı yapmak istiyordum. Çünkü beni tanımayan, seven izleyicilerim var. Bunun yanında önyargılı olanlar da var. Ancak bunların hepsi ayrı ama neticede aynı. Bütün o uçlar birleÅŸiyor ve beni seviyorlar. Bunca yıl hep onların sevgisiyle Ajda Pekkan olarak var olduÄŸuma inandığım için, karşılarına iyi bir projeyle çıkmak istedim. Ä°ÅŸte bu programın iyi bir proje olduÄŸuna inanıyorum. Bu teklif bana, Karma’dan sevgili Müge Turalı’dan geldi. Önce AyÅŸe Ersayın’la bu fikri paylaÅŸmışlar. Ardından hep beraber oturduk ve bir arada beÅŸ ay geçirdik. Sonuçta beni böyle bir program yapmaya ikna ettiler ve bugünlere kadar geldik. - Neden ikna etmek zorunda kaldılar? EndiÅŸeleriniz mi vardı?Uzunca bir aradan sonra birden böyle bir ÅŸey yapmak çok zor. Mesela ilk çekim yaptığımız günü, hoÅŸ bir anekdot olarak hayatım boyunca hep hatırlayacağım. Yani o ilk gün elim, ayağım, saçım her ÅŸey birbirine dolandı. Ãœzerimde bir sürü aletler var. Konsere çıkarken alışığım ama bir tanesine alışığım, 10 tanesine deÄŸil ki! Kulağımda kulaklık, üstümde aparatlar, elimde bir tane mikrofon, misafirlerin mikrofonu, yaka mikrofonu, kağıtlar uçuÅŸuyor, her ÅŸey birbirine karışmış. Tam bir karambol! Bütün bunlara bir de benim heyecanım eklenince zor bitirdim ilk programı. - Sevenleriniz ile diyalog kurmayı da özlemiÅŸ olmalısınız...Evet, galiba özledim. Ä°nsanlarla iletiÅŸimi, onlarla göz göze kontak kurmayı özledim. Sanal olmak istemiyorum artık. Belki de o sanallıktan kurtulmak istedim. O yüzden bu programı yaptığım için inanılmaz mutluyum. Bir ÅŸeyler oldu bana. İçimdeki o sorgulamalar gitti. Hep, ‘Ben tek miyim bu dünyada da, böyle her ÅŸeyden uzağım’ diyordum kendi kendime. Tek olmadığımı görmeye baÅŸladım. Ä°ÅŸte güzel olan, beni rahatlatan bu oldu.- Tek olmadığımı görmeye baÅŸladım derken neden bahsediyorsunuz? Korkularımın, paniklerimin, sevinçlerimin, hüzünlerimin hatta gördüğüm renklere kadar bütün hislerimin herkesle aynı olduÄŸunu fark ettim. Tamam bir sanatçı olarak yaptığım farklı, insan olarak hissettiklerim de farklı ama bir yerde aynı. Bunu görmek beni rahatlattı. DÖNEM DÖNEM KENDÄ°MÄ° SESSÄ°ZE ALIYORUM- Bu program sayesinde bizlerden hiç de farklı olmayan bir Ajda Pekkan’ı göreceÄŸiz... Evet aynen öyle. Herkes beni bir kutuya koymuÅŸtu. ‘Acaba bizim gibi yemek yiyor mu, gözünü açıp kapatıyor mu’ diye merak ediyordu. Bütün bunlardan çok yorulmuÅŸtum. Benim, herkes gibi normal bir insan olduÄŸumu görmelerini istiyorum artık. Nasılsam bunu televizyon programım sayesinde paylaÅŸmak, yaÅŸamak istiyorum. Hani insanların uzaktan tanımladığı o soyut kavram deÄŸil de aslında daha somut, daha yaÅŸayan, daha ayağı yere basan, insanlar ile birlikteyken çok güzel diyaloglar kurabilen Ajda Pekkan’ı görmelerini istiyorum. - Siz hep, ‘Acaba yanlış yapar mıyım, hata yapar mıyım’ diye kendi kabuÄŸunuza çekildiniz. Yani Ajda Pekkan bilinmiyorsa, bu yüzden bilinmiyordur.DoÄŸru! ‘Acaba hata yapar mıyım’ diyerek hep kenarlarda yaÅŸadım. Benim ruhumda bir köşem vardır. Dönem dönem kimse görmeden oraya çekilip, bir anda her ÅŸeyden uzaklaÅŸabiliyorum. Ne de olsa burcum da yengeçlik var. Onun için kenarda kalmak, gözlemlemek çok hoÅŸuma gider. Zamanı gelince atak yapmayı seviyorum. Tabii aÄŸlara takılmazsam. - Dünya starlarına baktığınız zaman da çoÄŸu sizin gibi yaşıyor. Ama siz, bu inzivaya çekilmeleri çok uzatıyorsunuz. Elimde olmayan nedenlerden dolayı kendimi sessize alıyorum. Kapsama alanı dışında oluyorum. (Gülüşmeler) Bu kötü oluyor tabii ki. Åžimdi hayat o kadar çabuk gelip, geçiyor ki. Biliyorsunuz hiçbir ressam hayatı boyunca hep en güzel resmi yapamaz. Bu sanatın her dalı için geçerli. Fakat ben ÅŸimdi ÅŸuna karar verdim; Bugüne kadar yaptığım şöhreti, insanlarla paylaşıp, hep birlikte bu iÅŸin keyfini çıkarmak istiyorum.- Yani Ajda Pekkan’ın üzerinizde yarattığı o ağırlıktan kurtulacak mısınız?Evet o ağırlığı üzerimden atacağım. Belki bunu bir çok kez söylemiÅŸimdir ama ÅŸimdi farklı. Dedim ya bana bir ÅŸeyler oldu! Ama iyi ÅŸeyler oldu. SON PROGRAMDA Ä°PBÄ°LE ATLAYACAÄžIM- Sohbet ederken, ‘Ben şöhret olmayı beklemiyordum. Sadece ÅŸarkı söylemek istiyordum’ dediniz.Evet, bin yıl düşünsem, günün birinde 40 yıllık bir kariyerimin olacağı hiç aklıma gelmezdi. Dolayısıyla şöhreti beklemiyordum ve istemiyordum da zaten. Ben, Moda’da yaÅŸayan bir kız olarak ÅŸarkı söylemek istiyordum. Ama kaderimde bir gün ünlü olacağım yazılıymış. Şöhreti taşımak çok ağır ve yorucu. Daha doÄŸrusu şöhreti iyi kullanamadığın yani dengelemediÄŸin zaman, şöhret seni çok kötü kullanıyor. Dolayısıyla çevrendeki kiÅŸiler de senin şöhretini, sana karşı çok güzel kullanıyorlar. Bunu çok sık yaÅŸadım. Ä°ÅŸte biraz da kendi köşeme çekilmenin nedeni de bunlar.- Artık köşelere çekilmeyin. Genç kuÅŸak da sizi tanımalı.Bu program sayesinde tanıyacaklar. Son programda ip bile atlayacağım. (Gülüşmeler) Sinema yaptığım dönem, herkes beni ailesinden biriymiÅŸ gibi hissediyordu. Ä°ÅŸte benim o evlere yeniden girmem gerek. Aradan zaman geçti. Televizyon, bir takım deÄŸerlere bugün baÅŸka bir açıdan baktığına göre, ‘Demek ki benim de sıram ÅŸimdiymiş’ diyorum.- Ajda Pekkan’ın çok zor bir kadın olduÄŸu söylenir hep, mesela çalışma ortamında...Şöhretin getirdiÄŸi o geçmiÅŸ zaman içindeki yanlış anlaşılmalar, o darbeler, o tırmıklar, o kuyruÄŸumu çekmeler, seni daha temkinli yapıyor. Zor kadınsam bu anlamda zorum! - Bazı durumlarda hayatı akışına bıraksanız.Ama bu bir karakter, bir yapı. Ne kadar istenesiniz de, deÄŸiÅŸtiremezsiniz ki! - Evinizin içinde bizlerden bir farkınız yok ama ÅŸu kapıdan dışarı çıktınız mı, her ÅŸey deÄŸiÅŸiyor.Polonezköy’de çok rahat çıkıp dolaşıyorum. Åžehirde rahat olamıyorum. NiÅŸantaşı’na çok uzun zamandır gitmiyorum. NiÅŸantaşı bir anda yok oldu benim için.- Evet sizi büyük alışveriÅŸ merkezlerinde de görmüyoruz. Göremezsiniz çünkü gitmiyorum. AlışveriÅŸe gelince de mecmuadan seçiyorum, telefonla sipariÅŸ ediyorum. Nil’in kalemine bayılıyorum- Uzun zamandır son albümünüz üzerinde çalışıyorsunuz...Ah, benim ÅŸu anda en büyük mutsuzluÄŸum albümüm! Ä°stediÄŸim ÅŸarkıyı bulamıyorum, olmuyor. Sanki her ÅŸey tıkandı. Bir türlü ÅŸarkı denk düşmüyor.- Bu tıkanma anlarında, ‘KeÅŸke yaratıcı olabilseydim’ dediÄŸiniz oluyor mu?Çok çaresizken düşündüğüm olmuÅŸtur ama sonra baktığım zaman Madonna beste yapmıyor, söz yazmıyor. Jennifer Lopez de aynı ÅŸekilde. Dünya geneline baktığın zaman da bir çok sanatçı söz yazmıyor, beste yapmıyor. Nasıl ‘Sanatçı doÄŸulur, olunmaz’ diye bir söz vardır, beste yapmak, ÅŸarkı sözü yazmak da öyle. Çok yapmak istedim ama olmadı. - Gençlerden kimi beÄŸeniyorsunuz?Mesela Nil... ‘Gitme yoksa alırım uyku haplarını’ diye bir ÅŸarkısı var, bayılıyorum o ÅŸarkıya, ölüyorum. Melodisine, sözlerine, içindeki alayca tavra. Ama ÅŸimdi ben Ajda Pekkan olarak bu ÅŸarkıyı nasıl söylerim? Sonra bana, ‘Bu kadın ne diyor’ derler. Yine ‘Bütün kızlar toplandık’ ÅŸarkısına da bayılıyorum. Nil’in kalemi içimdeki ben iÅŸte! Fakat ben söyleyemem o ÅŸarkıları. Nil rahatlıkla söylüyor, ne güzel.- Yeniliklerin, ilklerin kadını Ajda Pekkan, Nil’in ÅŸarkılarını da söyleyebilmeli. Belki de. Zaten Nil’e, ‘Albümü kapatmadım, senden bir ÅŸarkı bekliyorum’ dedim. Benim altıncı hissim çok güçlüdür. Bu programlar süreci içinde bir takım yeni oluÅŸumlar olacağına inanıyorum. Nedir onlar, beste olabilir, söz olabilir, bir sürü güzellikler olabilir. Dolayısıyla ÅŸu dönem televizyon programımın olması çok iyi oldu. Åžimdi bir ÅŸeylerin patlayacağına inanıyorum. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!