Güncelleme Tarihi:
İkinci albümü "Kukla"yı geçtiğimiz günlerde çıkaran Asuman Krause, konuşma sırasının kendisine geldiğini söyledi. "İşime güvenmiyor olsam yorum yapmam. Demet (Akalın) piyasada bir boşluk buldu ve tuttu. Demet tek tip okuyor. Bunun herkes farkında ama kimse söylemiyor. O kadar kötü sesim olsa mankenliğe devam ederdim. Sesi, Seray Sever'le aynı seviyede. Hande Yener’i de eskiden çok beğenirdik. Yeni bir şey denemesi, kendini yenilemesi de güzel. Ama bana 'Hep böyleydim' denmesi saçma geliyor."
İkinci albümünüzde Erol Köse ile çalışmaya başladınız. Neden Erol Köse, nasıl bir diyalog oluştu albüm hazırlanırken?
- Bana göre bu piyasada işin ustası Erol Köse’dir. Bu yüzden birçok şeyi ona bıraktım ve bunun rahatlığını yaşadım. "O diyorsa doğrudur" deyip kendimi rahat bıraktım. Bu albümde öncelikle Erol Köse ile çalışmam yenilik.
ÂKlipte yirmi dansçı, üç at ve bir boÄŸa kullanmışsınız. Neden böyle bir klip çekildi?
- Normalde klipler Avrupai dursun diye bir yerden esinlenilir ama klip tamamen Erol Köse’nin fikri. Ne düşündüğünü anlattı benim de aklıma yattı. Fizik var, ses var, şarkı da almış başını gidiyor. Ambalajımız tam, ambalajın içi de boş değil. Önemli olan sıra dışı olmasıydı ve sonunda çok hoş bir iş çıktı ortaya.
İki albüm arasında geçen zamanı nasıl değerlendirdiniz?
- Kendimi geliştirdim. Tam 2 yıldır her gün 6 saat şan dersi aldım. Repertuarımda 100’ü aşkın eser ezber olarak mevcut. Bir yeteneğiniz varsa onu geliştirebilirsiniz. Bu işte asla tatmin olmuyorsun. Olursan da geçmiş olsun. Çoğu insan tatmin olduğunu düşünerek kendini tekrarlıyor. İş sadece derste bitmiyor. Hem gelişmek istemen hem de içinden gelmesi lazım. Bu boy ve fizikte dans edip şarkı söyleyen yok. Tam 1,5 yıldır deli gibi nonstop dans çalışıp spor yaptım.
Yaz albümlerinde birçok ünlü ismin yeni çalışmaları da var. Sizin albümünüz aralarından sıyrılabilecek mi?
- Okumalarım güzel oldu. Şarkılarımın hepsi güzel. Her şarkıcı kendi albümü için "Eksiksiz hepsi hit" der ama her zaman öyle değildir ya, bende hiç boş yok. Hepsi on numara. Tam bir yaz albümü. Bir önceki albüme göre ağırlıklı olarak hareketli şarkılardan oluşuyor. Şarkının yanına bir de dans ekledik. "Kıvıracaksan o göbeğin hakkını vereceksin" diyoruz zaten şarkıda. Klipte de göreceksin hem dans edip hem de şarkı söylüyorum. Klibi görenler "Beyonce’ye benziyorsun" diyor.
Beyonce’ye benzemek gibi bir çabanız var mıydı?
- Onu taklit etmek gibi bir amacım yok. Klip bitince yayına girdiğinde insanlar bu benzetmeyi yaptı.
Açıkçası sizin ilk albümünüz "Çok Yalnızım"dan böyle bir başarı beklemiyordum. Önyargılara takılmadan nasıl başarılı oldunuz?
- İlk albümde "Tenimizin Uyumu"nu radyolara dağıtırken isimsiz verdik. Ses için Linet, Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş denildi. Ben de "Tamamdır, bu iş oldu" dedim. Beğendiklerini söylediler, kimin söylediğini sorduklarında
ÖZEL İLİŞKİLERİMİMALZEME YAPMADIM
Belkide birçok mankenin müziği kaçış noktası olarak kullanması bu ön yargının başlıca sebebidir...
- Aynen öyle. Çoğu o yolu seçtiği için insanlar sonra çıkıp "Aa, bu da mı albüm yaptı" diyorlar. İlk albümde bu yüzden şarkıyı isimsiz dağıttık. İlk albümüm için söylenilenler karşısında sessiz kaldım. O albümde daha toydum. Bu albümde ise konuşma zamanı. Artık mütevazı olamam.
ÂAkıllı bir hareket yapıp mankenliÄŸe de bu süre zarfında devam etmediniz...
- İlk albüm çıkmadan iki sene önce mankenliği bıraktım. İnsanlar illa jübile mi yapmak zorunda? O zaman da sesimin güzel olduğunu biliyordum. Ben de o potansiyel olmasaydı albüm çıkarmazdım zaten. Şan dersi alırken de hocama bana doğruları söylemesini istedim. Yetenek yoksa bu işe devam etmezdim.
Kendi yazdığınız şarkılar var mı?
- Kendi söz ve müzik denemelerim var tabii ama henüz hazır değiller.
Hakkınızda sürekli yeni isimlerle aşk dedikoduları yazılıyor. Aşk var mı aşk?
- Aşk meşk yok. Ondan önce olan her şeyi sıfırladım. Kendi ilişkilerimi konuşan sürekli temcit pilavı gibi ortaya süren biri değilim. Bir dönem magazinde çok yer aldım ama bu benim içinde kaldığım bir durumdu. Özelimi insanlara neden anlatayım ki? İlişkilerimi kendi isteğimle hiçbir zaman malzeme yapmadım. Şimdi o döneme bir perde çektim. Özel hayatım yok şu anda. Uzun süre de böyle gider çünkü işimle haşır neşirim.
Sizin ilişkileriniz neden reklam aşkı olarak lanse edildi?
- O konuları konuşmaya değer bile bulmuyorum. İşin içinde toyluk da vardı, isteğim dışında durumlar da yaratıldı. Şimdi olgunlaştım. Eskiyi tamamen arkamda bıraktım. O dönmeden hiçbir şeyi bu günüme taşımak istemiyorum.
Mankenliğin yanı sıra dizi oyunculuğu, TV programları ve tiyatro gibi birçok dalda kendimi göstermeye çalıştım. "Bunları da yapabiliyorum" dedim. Bir gün annemi programdan arıyorlar "Kızınız ne yapamaz" diye soruyorlar. Verdiği cevap "Kızımın yapamayacağı şey yok çünkü birşeyi kafasına koyarsa yapar" oluyor. Gerçekten de böyle. Yapabileceğime inandığım her işi yaptım şu ana kadar. Ama şu anki önceliğim müzik.
Demet kadar kötü söylesem mankenliğe devam ederdim
Yapımcınızın sanatçıları hakkında sivri yorumlarınız da var. Onları nasıl değerlendiriyorsunuz?