Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2005 01:53
Parfümü Angel, dünyanın en çok satanları arasına yerleşen Fransız şirketi Thierry Mugler yedi yıl aradan sonra yeni parfümü Alien’ı çıkarttı. Şirket, bu dünyadan olmayan, yabancı, anlamına gelen Alien’la Angel’a (melek) da gönderme yapıyor. Alien için dört yıl çalışılmış. Thierry Mugler’in Genel Müdürü Joel Palix’le parfüm sektörü üzerine bir konuşma yaptık. Palix sektörün belirsizliğini ‘Hangi kokunun tutacağını hiçbir zaman bilemiyoruz’ diyerek açıklıyor/
Patrick Süskind’in meşhur romanı Koku’nun kahramanı 18’inci yüzyıl Fransa’sında kokuları, yağları kullanarak hapsediyordu. Bugünkü teknikler nasıl?
- Önce yeni koku yaratma süreci, sonra şişenin ve kutunun tasarlanması, ardından endüstriyel süreç başlıyor. Koku yaratmak için kokunun özünü oluşturmalısınız. Doğal kokuları elde etmek için teknik hálá o romandaki yıllardan çok farklı değil. Çiçekleri topluyorsunuz, kurutuyor ya da çürütüyorsunuz; sıkıştırıyorsunuz, damıtarak özlerini alıyorsunuz ve bu çiçeğin koku tabanını oluşturuyorsunuz. Bunu daha sonra diğer içeriklerle kombine ediyorsunuz. Romandan beri tek değişiklik sentetik kokuların ortaya çıkması oldu. Koku özleri alkol ile seyreltildikten sonra parfüm ortaya çıkıyor. Taban son derece güçlü bir kokuya sahiptir, onu seyreltmeden kullanamazsınız. Seyreltmemek, burnunuzu bir buket çiçeğin içine sokmak gibi bir şey.
n Taklit parfüm pazarını neden durduramıyorsunuz?
- Eskiden gizli servis çalışanı olan dedektifler tutuyoruz. Taklit ürünlerin üreticilerinin kim olduğunu araştırıyorlar. Şişe için patronları nereden buluyorlar, hangi laboratuvarlar taklit öz üretiyor... Ayrıca gümrükle işbirliği yapıyoruz ve hangi ülkede üretiliyorsa, yasal süreç başlatmak için o ülkenin otoriteleriyle görüşüyoruz. Türkiye’de de bazı davalar açıldı, yakalanan tüm şişeler yok edildi.
n Alien’i nasıl ortaya çıkardınız?
- Alien önce kurucumuz Thierry Mugler’in zihninde canlandı, tüm kokularımızın arkasında o var. Sadece kokunun yaratılması süreci üç yıl aldı. Şişe ve ambalajla birlikte dört yılı bulduk. Bu bir müziği bestelemek gibi. Alien biraz Angel’ın ailesinden, doğaüstü, efsanevi imajlarla süslü. Mugler, bu parfümü bir tılsım gibi hayal etti, dünyaya ve kadınlara olumlu bir mesaj getirecekti. Rengi ametist; ametist spiritüalite, meditasyon ve mistisizmde kullanılan bir taş. Mücevheratta da kullanılıyor. Şişede kullanılan altın rengi ise, güneşin aydınlığını ve ışık saçan tarafı sembolize ediyor. Şişenin şeklinden eski çağlara ait mi yoksa fütüristik mi olduğunu anlayamıyorsunuz. Kimileri şişeyi Yıldız Savaşları’ndaki Darth Vader’a benzetiyor, aynı zamanda bir eski zaman heykeline de benziyor. Sonuçta ne olduğunu bilemiyorsunuz.
n İçeriğinde neler var?
- İçeriğindeki yasemin çok kadınsı, Hindistan’dan geliyor. Hintlilerin tapınaklara Tanrı’ya sunulmak üzere götürdükleri taze bir çiçek yasemin. Bir diğer içerik kehribar güneş çiçeği gibi... Odunsu yanı da ‘kaşmeran’dan geliyor. Çok gizemli bir içerik. Ve bu da cildinizde farklı bir koku yaratıyor. Alien’ın yağı, duş sütü gibi tüm yan ürünlerini de ürettik. Fransa’yla birlikte tüm dünyada satılmaya başlandı. Biz Alien’ın şişesini bir tılsım gibi düşünüyoruz ve bu güzel şişeyi kaybetmenizi istemiyoruz. O yüzden şişeler yeniden doldurulabilecek, yedek şişeler de satacağız, yaygın olmayan bir uygulama piyasada. Bu üründen çok umutluyuz.
n Angel nasıl bu kadar başarılı oldu?
- Sanırım Angel ile yeni bir koku ailesi yarattık. Oryantaller, taze ve floral kokular gibi koku aileleri var ama bu koku ‘obur oryantal’. Özgün ve bağımlılık yaratıcı. Angel’ı seven kadınlar onunla kalıyor, kokularını değiştirmiyorlar. Angel her tende değişiyor, kadınlar arkadaşlarıyla aynı parfümü kullanıyormuş gibi hissetmiyorlar. Angel Avrupa’da istatistiklere göre 1 veya 2 numarada, dünyada en iyi 3-5 parfüm arasında. Senede 100 milyon dolardan fazla satan parfümler arasında.