Güncelleme Tarihi:
Hareketli yaşamın, şehir stresinin artık kendini yorduğunu, yeni şarkılar yapmak için hevesinin kalmadığını belirten ünlü rock'çı, "O yorucu hayattan sıkıldım. Turnelere çıkmak yerine evimde yatmak istiyorum" diyor.
Beklenmedik bir albüm geldi sizden... Nereden çıktı bu fikir?
- Hiç hesapta yokken ortaya çıktı. "En Güzel Hikayem" de öyle olmuştu. 10 şarkılık albüm yapalım dedik, ondan sonra ortalık karıştı. 10 şarkı düşünürken, sayı 28’e kadar çıktı. Biz de iki ayrı proje olarak değerlendirdik. İlk 14 şarkıyı şimdi yayınlıyoruz, ikinci 14 ise mayıs ayı gibi piyasada olacak.
Albümde önemli isimlerle çalıştınız...
Neden bu albümü tribute ya da saygı albümü değil de, sevgi albümü olarak nitelendiriyorsunuz?
- Saygı albümü yapmak için benim kariyerim yeterli değil. Bülent Ortaçgil tribute albüm yaptığı zaman, 30 yıllık bir kariyerin üzerine yapıyor. Halbuki benim 11 senelik bir geçmişim var. Her ne kadar yoğun çalışıp bu kadar süre içerisinde 8-9 albüm çıkarmış olsam da, albümün içinde benden büyük, saygı duyduğum isimler var. Erol Büyükburç, Sezen Aksu gibi benden önce müziğe başlamış sanatçılar yani... Eğer bir saygı albümü olacaksa, benim onların albümlerinde yer almam gerekir. Kendi jenerasyonumdan isimlerle de birbirimize saygıdan çok sevgi duyuyoruz.
Kitapta biletlerden yeni fotoğraflara, eskizlerdeki şarkı sözlerine ve notalara kadar her şey var. Bunca hengamenin arasında bu kitabı nasıl oluşturdunuz?
- Menajerim Funda (Sanlıman) hiçbir şeyi atmaz, biriktirir. Aslında ona çok kızardım, bana çöpçülük gibi gelirdi. Sonradan tükürdüğümü yaladım. Neyse ki Funda onları tutmuş. Bazı şarkı sözleri ondan geldi, sonrasında kitap oluştu zaten.
DEPRESYONDAYIM, YENİ ŞARKI YAPAMIYORUM
Neden 0 kilometre bir albüm çıkarmadınız?
- Düet albümü için iki yeni şarkı yapacaktım, fakat bir tane çıkarabildim. Nedense hevessiz bir dönemimdeyim, ikinci şarkı çıkmadı. Aslında depresyon da var. Şarkı çıkarıp, onu büyütemiyorum. İlla müzik adına yeni şeyler yapmak gibi bir ruh halim yok. Yazıp çiziyorum, ama artık onlar kitap mı olur, eski roman taslaklarım gibi sürünür mü, senaryoya mı dönüşür ya da kırpıp kırpıp şarkı mı yaparım, belli olmaz. Kreatif anlamda kendi içime dönmüş durumdayım. İnsanlara sunacak pek bir şeyim yok şu sıralar. Bir albüm yapmaya çalışsam çok zorlama olacaktı. 9 tane daha şarkı
Bu kreatif durgunluk uzun mu sürecek?
- 2008 içerisinde ikinci albüm hariç (Söz ve Müzik Teoman 2) hiçbir şey yapacağımı zannetmiyorum. Şu anda canım şarkı yazmak istemiyor. Kendimi de hiç zorlamayacağım. Bir senaryom var, istesem iki-üç ay içinde çekmeye başlarım. Kendi hayatımla ilgili düzenlemeler peşindeyim. Ama konserlere devam edeceğim. Hayatımda en çok sevdiğim şey konser vermek. Onları bırakmam ama adedini azaltacağım ve daha özenli konserler vereceğim. Günde üç kez konser verdiğim zamanlarım oldu. Artık o kadar yorucu bir hayat istemiyorum. Çok uzun turneler de istemem, evimde yatmak istiyorum.
Neden bu kadar içinize döndünüz? Çok mu yorucu geldi her şey?
- Zaten sıkılmış durumdayım, ayrıca bazı şeylerin verdiği haz gittikçe azalıyor. Haz azalınca küçük aralar vereyim, o işleri özleyeyim ve yoğunluktan kaçayım diyorsun. Bir de şu sıralar eskiye dönmek istiyorum. Eskiden kitap okurdum ve onun dışında pek de bir şey yapmazdım. Bundan da çok haz alırdım. Artık canım hamakta kitap okumak istiyor.
Memleketinize taşındığınız söylentilerini doğruluyorsunuz o zaman...
- Şehir hayatı beni yordu. Yıllardır yazları birkaç ay doğanın içerisindeyimdir. Orada kendimi çok iyi hissediyorum. Bir şort, bir terlik ya da ayakkabı, elimde kitaplarımla aylarımı orada geçirebiliyorum. İstanbul’a geldikten sonra stres başlıyor. Bu aralar keyif aldığım şeyler onlara dair. Öyle bir hayat bana şu an daha çekici geliyor. Belki ileride tekrar fikrim değişir ama şu an o yoğunlukta ve yoruculuktaki hayatı istemiyorum.
Peki o yumruk olayının akibeti ne oldu?
- Keşke bu olayların hiçbiri olmasaydı. O beni çekmemiş, ben de ona vurmamış olsaydım.
- Bana dava açmadı, en azından bana bir şey gelmedi. Dava açarsa da bence kaybeder. Zaten ikimiz de kaybetmiş pozisyondayız. O çekiştirip yumruk yedi, ben de yumruk attım. İkimizin de pozisyonu güzel değil.
Bunlar hep size alkolün getirileri belki de... Zaman içerisinde neden "Teoman=Alkol" oldu?
- Alkol ve sigaranın ülkedeki temsilcisi gibi oldum. Alkol hayatımda zannedildiği gibi bir rol oynamıyor. Ne kendi evimde ne de başkalarının evinde alkol kullanırım. Alkolle ilişkim hep kısa sürelidir.
ROCK YILDIZI HAVASINA KAPILDIM
- Sürekli bir parti durumunuz da var sizin...
Bazı insanlar küçük şeylerden mutlu oluyorlar ve onları kıskanıyorum. Eskiden neler yapmayı sevdiğimi ben de ufak ufak hatırlamaya başladım ama... Kendimden umutluyum. Bir ara rock yıldızı havalarının hoşuma gittiğini itiraf ediyorum. Birincisi bunun sonu yok, ikincisi ise hazzı azalıyor. Şimdiye kadar sürdürdüğüm o yorucu yöntemle devam etmek istemiyorum.
İÇKİNİN TADINI BİLE SEVMEM ASLINDA
- Bir röportajınızda "Katlanmak ve kadınlarla daha kolay iletişim kurmak için içiyorum" demişsiniz.
Uykum yok, gece hayatındayım ve daha orada durmak istiyorum. Ne yapacağımı bilmeyince de içiyorum. İçkinin tadını bile sevmem aslında. İlk yudum ve o ilk kadeh bana hep çok zor gelir.
Çok garip geliyor. Mesela bunun dışında sigara yüzünden de sık sık dava açılıyor. Halbuki ben bu sigarayı bırakmaya çalışıyorum! Aldığım nikotin sakızlarının boğazımda bıraktığı iğrenç tadını bilseler. O sakızlar mideme de zarar veriyor. Alkolden kurtulmama gerek yok, çünkü bağımlı değilim. Ama sigara yapıştı bana ve bırakmıyor. En büyük düşmanım sigara şu anda. İnsanın vücut sağlığı olmayınca, psikolojik sağlığı da çok iyi olmuyor. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak güçlü, mutlu, huzurlu olmak istiyorum.