Güncelleme Tarihi:
Seray Sever fotoğrafları için tıklayınız...
Çok acı çektim, yere yapıştım
Ben şarkıcı olmak istemedim, sadece yapacağım işleri desteklemesi için (müzikal gibi) bir albüm yapmak istedim. Hayalimi gerçekleştirmek için de bir yola girdim. Ama sonunda ben yargılandım, Türkiye'nin en kötü sesi ilan edildim. Çok acılar çektim, çok üzüldüm, yere yapıştım. Haksızlığa uğradım.
Şarkı söylemekten nefret ettim
Piyasadekilerin yüzde 70'inden iyiyim
Özel bir ses miyim, değilim. Ama para kazanırım. Şu an piyasada var olan şarkıcıların yüzde 70'inden daha iyiyim. Tek bir hata yaptım, o kameraların karşısına çıktım. Ama bunlar bana ders oldu. Geçen yıl kül oldum, şimdi küllerimden yeniden doğdum. Her şeye geçmiş olsun, öncelikle de kendime.
Son günlerde girdiği polemiklerle adından söz ettiren Seray Sever, içini Kelebek’e döktü. Beraber program yaptığı Ali Atıf Bir’in yüzüne kahve fırlatmasından "en kötü ses" seçilmesiyle noktalanan şarkıcılık deneyimine kadar her şeyi anlatan Sever, "Boğaziçi mezunu Seray Sever’i görecekler" dedi.
Seray Sever bir anda polemiklerin kadını oldu. Ne oldu size?
- Dışarıdan böyle gözüktüğü için çok üzülüyorum. Öyle bir şey yok ki! Hayatımı düzenlemeye çalışıyorum. Yaşam koçum var, hipnoterapistim var, spor yapıyorum, düzenli, sağlıklı yaşamaya çalışıyorum.
- Ben talk show yapıyorum. Orada, "Nasılsınız, iyi misiniz" diyemem ki. Gündemde ne varsa, onunla ilgili espriler yapıyorum. İddialı konuşmak zorundasınız. Ben de iddialı konuşan biriyim.
İddialı konuşmak demek insanların özel hayatına müdahale etmek demek midir?
- Hayır. Birinin özel hayatıyla ilgili yorum yapma hakkını asla kendimde görmüyorum. Â
Pınar Altuğ’un özel hayatı hakkında konuştunuz ama. Cem Davran’ın 14 yaşında oğlu olduğunu duyunca, "Aaa, onu Pınar Altuğ’a bırakalım" dediniz...
- Haber çıkar çıkmaz Pınar’la mesajlaştık, konuştuk. Aramızda herhangi bir sıkıntı yok. Bu tamamen talk show’da geçmiş bir espriydi.
Bazen tuhaf esprileriniz de olabiliyor. Mesela Ali Atıf Bir’in suratına bir fincan dolusu kahve fırlatmak gibi...
- O da bir espriydi ama evet biraz tuhaftı tabii. Çok üzüldüm. Ali Atıf Bir, tokat atarım diye tahmin ediyordu. Ne yapacağımla ilgili bir bilgisi yoktu. Doğaçlama skeçlerde bunlar olabiliyor. Ama insanlar sanırım Ali Atıf Bir’in canını acıtmak istiyorlardı.
Yani Ali Atıf Bir’in haberi yoktu...
- Hayır yoktu. Beklemiyordu da. Dediğim gibi tokat atarım diye tahmin ediyordu.
Peki... Deniz Akkaya ile olan söz düellonuz... Aranızdaki sorun nedir?
- Ben kimseyle polemiğe girmek istemiyorum. Mesela diğer şahısla ilgili (Deniz Akkaya) tek kelime etmedim. Ben zahmet edip Deniz Akkaya ile kavga falan etmiyorum. İş yapıyorum. Ama kalkıp da bir programda "Adım onunla anılmasın" diyorsa, kendisi de benim hakkımda konuşmasın. Konuşursa ben de "Türk toplumuna, Türk polisine hakaret eden insanla anılmak istemiyorum" derim. Ben sağlam bir cevap verirsem, o lafın altından kimse kalkamaz. Ayrıca o, ne eğitim olarak, ne duruş olarak, ne topluma örnek olmak adına, ne de yaptığı iş olarak bana laf söyleme hakkına sahip biri.
Gelelim şarkıcılık maceranıza...
- Bu konuda haksızlığa uğradığımı düşünüyorum ama kimseye laf etmeyeceğim. 100 bin dolara karizması çizilen kadının tek suçlusu benim. Çünkü hatalıyım. İnsanlara inanıp kameraların karşısına geçtim.
Bu müzikal beraberlik yüzünden bazı iddialar da gündeme geldi. Yuva yıkan kadın oldunuz mesela...
Albümünüz kaç sattı biliyor musunuz?
- 15 bin... Bugün birçok ünlünün albümü 15 bin satmıyor... Şu an bir sürü teklif alıyorum. Aldığım teklifleri emin olun Türkiye’de hiçbir ses sanatçısı almıyordur, ama yapmayacağım. Canım şarkı söylemek istemiyor. Evde iş yaparken, banyo yaparken bile söylemiyorum. O kadar nefret ettim. Çünkü iyi sesi olan da kötü sesi olan da hep bana sataştı. Hepsini yuttum.
En büyük zaafınız...
- Çenemi tutamıyorum. Bunun için çok çaba harcıyorum ama tutamıyorum. Ama başarılı olacağım. Dediğim gibi çok değiştim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak, sakin bir hayat sürmek derdindeyim.
Küllerimden yeniden doğdum
Kötü bir ses olmadığınızı mı düşünüyorsunuz?
- Ben şan eğitimi, ses eğitimi almış biriyim. Kötü bir ses değilim. Müzik yapmaya kalkarsam bundan para kazanırım da. Şu an piyasada var olan şarkıcıların yüzde 70’inden daha iyiyim. 6 aydır çok farklı bir Seray var. İnsanlar da bu farklı Seray’ı görecekler. Boğaziçi mezunu, evlenilecek kadın Seray Sever’i görecekler. Çok farklıyım. İçiyle dışı örtüşen Seray’ı herkes görecek. Geçen yıl kül oldum, şimdi küllerimden yeniden doğdum.
Benden bankacı olmamı bekliyorlar
Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirmek bir ayrıcalık derler, insanlar bu ayrıcalığı sizde görmek istiyor olabilirler mi?
- Ne bekliyorlar, bankacı mı olayım? Ben böyle bir kadınım, bu iş benim seçimim. Görüntüm de bu! Şu an seksiysem, seksiyim. Sivriysem de sivriyim. Taşıması zor bir insanım. Seray Sever budur. Bu saatten sonra ne yapayım? Birilerine yaranmaya çalışmıyorum. Dışarıdan nasıl durursa dursun, son derece
Röportaj: Sema DENKER          Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN