Arkadaşımın çocuÄŸunu kıskanıyorum

Güncelleme Tarihi:

Arkadaşımın çocuğunu kıskanıyorum
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 09, 2004 00:00

‘Kuzguna yavrusu güzel görünür’ sözü her anne için geçerli olmayabilir. Kendi çocuÄŸunda bulamadığı özellikleri baÅŸka çocuklarda arayan anneler, çocuklarının özgüvenlerini zedelediklerinin farkında deÄŸiller.Yeni doÄŸan hemÅŸiresi Nehir’i kucağıma verdiÄŸinde içimden sessiz bir çığlık attım. 9 ay 10 gün boyunca (Bu süre kızımın aceleciliÄŸi yüzünden 8 aya inmiÅŸti) kızımın yüzünün nasıl olacağı, kime ve neye benzeyeceÄŸi konusunda hep hayal kurmuÅŸtum. Ultrason görüntülerinden kafamda aÅŸağı yukarı bir görüntü belirlemiÅŸtim. Anneler iyi bilir; doÄŸumun gerçekleÅŸtiÄŸi ilk birkaç saatte karmakarışık duygular yaÅŸarsınız. O duygular içinde Nehir’i kucağıma alınca gerçekten ÅŸok olmuÅŸtum. Bu çocuk benim hayal ettiÄŸim, beklediÄŸim çocuk deÄŸildi. Kucağımda, 2 kilo ağırlığında, ÅŸiÅŸ gözlü ve aÄŸzının kenarında 3-4 santimetre geniÅŸliÄŸinde bordo bir doÄŸum lekesi olan bir çocuk vardı. Annem ise Nehir’i gösterdiklerinde ‘Acaba çocuklar mı karıştı, bu çocuk herhalde bizim deÄŸildir’ demiÅŸ. Ama ÅŸiÅŸ gözlü, doÄŸum lekeli o kız benim kızımdı. Çirkin ördek yavrusu deyimi, doÄŸduÄŸunda Nehir için hafif kalır. Nehir tam anlamıyla çirkin kurbaÄŸa yavrusuydu. Åžimdi mi? Yandaki fotoÄŸraflara bakın anlarsınız. Melez bir kuÄŸuya döndü. Dönmeseydi ne olurdu? Yine benim dünyalar tatlısı kızım olurdu. Nehir, dört yaşına kadar doÄŸum lekesini benimsedi. Çünkü ben o lekeyi hep sevdiÄŸimi, o lekenin ona bir ayrıcalık getirdiÄŸini söyledim. Zaten Nehir de lekeyi alerji sananları ‘Hayır canım, alerji deÄŸil, doÄŸum lekesi’ diye düzeltiyordu. Ama son birkaç aydır, sanıyorum okuldaki arkadaÅŸları nedeniyle, doÄŸum lekesinin ne zaman geçeceÄŸini soruyor. Zaten, büyüdükçe, kilo aldıkça doÄŸum lekesinin rengi de azalıyor. Ä°lk günler ‘hemen geçmeli’ diye baktığım ÅŸey, artık umurumda deÄŸil. KIYASLAMA YAPMAYINBunları neden mi anlatıyorum? ÇoÄŸu anne çocuÄŸunu komÅŸusunun veya arkadaşının çocuÄŸuyla kıyaslar. Bu kıyaslama ilk yıllar genellikle fiziksel özelliklere atfen yapılır. Ama toplum genelinde yaygın olan ‘bir çift mavi göz ve sarı saç’ için yapılan ‘çok güzel, mavi gözleri, sarı saçları var’ yakıştırmasını hiç anlamam. Ne yani, sadece gözleri mavi, saçları sarı diye, anlamsız bakan gözler, ifadesiz bir surat niye çok güzel olsun ki!Bir doÄŸum gününde veya beÅŸ çayında yapılan güzel çocuk muhabbeti bazı annelerin yüreÄŸine ok gibi saplanır. Hele kendi çocuÄŸuna iltifat edilmiyorsa üzülür. İçinden ‘keÅŸke o çocuk benim olsaydı’ diyenlerin sayısının az olduÄŸunu sanmayın.Çocukların yaşı büyüdükçe diÄŸer çocuklarla kıyaslamaya okuldaki baÅŸarı unsuru da eklenir. Ve anne-çocuk çatışması baÅŸlar. Bu arada gözden kaçan nokta ÅŸudur; Kıyaslanan çocuk için söylenen her güzel söz, kendi çocuÄŸunuzun özgüveninden bir parçanın kaybına yol açar. 40’lı yaÅŸlarının başında olan, kendine olan özgüveni konusunda herkesin hemfikir olduÄŸu bir arkadaşım, 10 yaÅŸlarında Pamuk Prenses rolüne hazırlanırken, annesinin babasına söylediÄŸi ‘Sen kızının güzel olduÄŸunu mu sanıyorsun? Onlar sıradan bir çocuk, hiçbir özelliÄŸi yok’ sözlerini unutamıyor. Yıllar içinde annesi defalarca ‘Çok güzel’ olduÄŸunu belirtmesine raÄŸmen, ilk söylediÄŸi sözleri hiç hafızasından silememiÅŸ. Hangi yaÅŸta olursak olalım, çocukluÄŸumuzda bizim de bu tür bir hikayemiz, kendimize olan güvenimizin sarsıldığı dönemler olmuÅŸtur. Ä°yi futbol oynadığı için babasının ‘aferin’le takdir ettiÄŸi arkadaşınızı kıskandığınız olmadı mı? Ya da saçınızın kısa olduÄŸu bir dönemde komÅŸu kızın uzun saçlarına iç geçiren annenize kırılmadınız mı? Benzer olayları hepimiz yaÅŸamışızdır. Ancak bazı insanlar yaÅŸamlarının belli bir noktasında bu özgüven eksikliÄŸini aÅŸabiliyor. Bazıları ise ömür boyu özgüvensiz, beceriksiz ve yetersiz kalıyorlar. Demek ki çocuÄŸu doÄŸurmak ve karnını doyurmak çok önemli deÄŸil. Önemli olan çocuklarımızın gönlünü doyurmak. Farkında olmadan doÄŸdukları günden itibaren çocuklarımıza karşı öyle sözler söylüyoruz ki, yıllarca hatta bir ömür boyu sürecek kiÅŸilik bozukluklarına ve özgüven yoksunluÄŸuna yol açıyoruz. Hiçbir anne-baba özgüveni yoksun bir çocuk yetiÅŸtirmek istemez. Bu durumda, yaptıkları iÅŸlerde takdtir, motive etmek ödevimiz olmalı. BaÅŸkalarıyla kıyasladığınızda çocuÄŸunuz ‘acaba çirkin miyim, baÅŸarısız mıyım, yeteneksiz miyim’ sorularının cevabını bulmaya çalışırken, kendi yolunu kaybedebilir.Nehir’in deÄŸiÅŸimiNehir doÄŸduÄŸunda beni hayal kırıklığına uÄŸratmıştı. Hemen kendimi topladım ve kızımın her bir özelliÄŸini çok sevdim. O ise bugün 5,5 yaşında ve bir kuÄŸu kadar güzel, akıllı, dünya tatlısı bir çocuk oldu.UNUTMAYINZor dönemi kolay atlatınAnne sütünden katı gıdalara geçiÅŸ genellikle 6’ncı ayda olur. ÇoÄŸu anne için bu geçiÅŸ dönemi tam bir ıstıraba döner. Çünkü çocuk yeni yiyecekleri reddeder. Mama sandalyesinde yaÅŸanan bu çekiÅŸmeyi kazanmak istiyorsanız, reddedilen gıdada ısrarcı olmayın. Çocuk yoÄŸurdu reddetmiÅŸse, içine rendeleyeceÄŸiniz kayısı veya ÅŸeftali ile yeniden deneyin. Bunu da reddediyorsa baÅŸka bir alternatif arayışına girin. SevmediÄŸi ve reddettiÄŸi ama yemek zorunda olduÄŸu bir gıdayı birkaç günlük aradan sonra yeniden yedirin. Bu çoÄŸunlukla baÅŸarılı olmuÅŸ bir yöntemdir.NOT DEFTERÄ°Ä°ndirimi kaçırmayınGeçmiÅŸ yıllarda yaz indirimleri genellikle AÄŸustos sonu veya Eylül başında yapılırdı. MaÄŸazalar indirim dönemini Haziran sonuna aldılar. Chicco’daki yüzde 50 indirimi kaçırmayın derim. Özellikle ayakkabı reyonuna mutlaka uÄŸrayın. Size tavsiyem jean kumaşından yapılmış spor ayakkabılarından çocuÄŸunuza bir tane almanız. 17 milyon liraya satılan bu ayakkabıların kırmızı ve lacivert renkleri var. EÅŸofman takımları ise 24 milyondan satılıyor.Gerçek bir hikayeAmerika’da bir mucit profesöre, kendisini diÄŸer insanlardan farklı kılan ÅŸeyi sorup, baÅŸarısının sırrını söylemesini istiyorlar. Çok ilginç bir cevap veriyor; ‘BaÅŸarımın sırrı annemin 6 yaşımdayken bana takındığı bir tavırdır. 6 yaşımdayken buzdolabından süt alırken süt ÅŸiÅŸesini düşürüp kırdım. Annem olayı görünce beni dövmedi, kızmadı. ‘Aaaa Henri sütten ne güzel bir göl oluÅŸturmuÅŸsun. Bu gölde benimle biraz oynamak ister misin?’ dedi. Bir süre oynadıktan sonra annem; ‘Biliyor musun Henri, herkes kendi yaptığı ÅŸeyleri kendisi toplamalıdır. Åžimdi bu süt gölünü temizlemek için benden sünger mi istersin, havlu mu?’ diye sürdürdü konuÅŸmasını.Elimden geldiÄŸince dökülen sütü temizledikten sonra annem beni bahçeye çıkardı. Süt ÅŸiÅŸesinin, düşürmeden nasıl taşınacağını bana gösterdi. Bu olay benim diÄŸer insanlardan farklı olmamı saÄŸlamıştır’Neler yapmalıyız?BaÅŸka çocuklarla çocuÄŸumuzu kıyaslamayalım. ÇocuÄŸumuzun hatalarını onu kırmadan söyleyelim. Onların olumlu taraflarını fark edip takdir edelim, onore edelim.BeÄŸenmediÄŸimiz bir yönü varsa bunu farklı sözlerle dile getirelim.GüvensizliÄŸini hissettiÄŸimizde güzel sözler söyleyelim.Gelecekte onun baÅŸarılı olacağına inancımızı tekrarlayalımÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!