Arka Sokaklar’da neler oluyor

Güncelleme Tarihi:

Arka Sokaklar’da neler oluyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2007 00:00

Kanal D’nin sevilen dizisi "Arka Sokaklar" ekibi Kelebek için bir araya geldi. Yapımcılığını Erler Film-Türker İnanoğlu’nun yaptığı dizinin kahramanları, yakaladıkları başarının perde arkasını anlattı.

UĞUR PEKTAŞ (MURAT)

AKSİYON SAHNELERİ BANA DAHA UYGUN

n "Arka Sokaklar" kendinizi ifade edebildiğiniz bir proje mi?

- Etmeye çalışıyorum, ama çok da ettiğimi sanmıyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum işte.

n Oyunculuk açısından performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? "Yapmaya çalışıyorum" cümleniz, bu konuda çok memnuniyetsiz olduğunuzu düşündürdü bana...

- Dizi olduğu için çok çabuk çekiliyor her şey. Hızlı davranmak zorundayız. Dolayısıyla "Burada ne yapmalıyım" diye çok da oturup düşünemiyorsunuz.

n Polis olmayı sevdiniz mi?

- Çok... Bu dizideki gibi aksiyonu bol alan sahnelerin benimle çok örtüştüğünü düşünüyorum. Mesela aşk sahneleri durağan oluyor ya, işte o zaman çok zorlanıyorum. Ama karşımdaki Gamze olduğu için eskisi kadar zorlanmıyorum.

n Ne olacak bu Zeynep’le Murat’ın aşkı?

- Tabii ki daha iyi olacak. Aslında biz de bilmiyoruz ve bilmemek iyi. Her hafta sete geldiğimizde yeni bir heyecanla çekime başlıyoruz.

n Gamze Hanım’la ilişkiniz nasıl gidiyor?

- Her şey çok güzel...

GAMZE ÖZÇELİK (ZEYNEP)

ARKA SOKAKLARA

YABANCI DEĞİLİM

n Uğur Pektaş bu proje sayesinde hayatınıza girdi. Dizinin sizin için bu anlamda da önemi büyük olsa gerek...

- Kadere de şansa da inanırım. Bu yazgımda vardı ve bir şekilde olacaktı demek ki... Burada olmasaydı başka şekilde bunu yaşayacaktım.

n Dizide canlandırdığınız Zeynep, çok güçlü bir kadın... Zeynep ile Gamze örtüşüyor mu?

- Ben senaryoda ne varsa onu yapmaya çalışıyorum, günlük hayatta ise onun gibi yaşamıyorum. Daha doğal, daha içimden geldiği gibiyim çünkü... Zeynep benimle bağdaşıyor mu? Çok değil galiba.

n Zeynep ile Murat evlenecek mi?

- Bilmiyorum ki... Şu ana kadar bize gelen senaryolarda böyle bir şey yok.

n Gamze ile Uğur evlenecek mi?

- Kısmet. Kesin bir şey söyleyemem ama her şey çok şükür yolunda gidiyor.

n Hikayenin hayatınıza ne katkısı oldu? İstanbul’un arka sokaklarını bilir miydiniz?

- Ben çok doğal, herkes gibi yaşayan bir insanım. Arka sokaklarda neler olduğunu herkes kadar bilirim. Yani prenses gibi yaşayan biri değildim. Aksine fazla lüksten, fazla şaşaalı hayattan hiç hoşlanmam. Gerçek yaşanmışlığı severim. Her şeyin tertemiz ve muntazam olması beni mutlu etmez, aksine çok daraltır.

İLKER İNANOĞLU (ENGİN)

PARKLARDA YATIP KALKTIĞIM GÜNLER ÇOK OLDU

n Hoşgeldiniz "Arka Sokaklar"a...

- Teşekkürler... Biliyorsunuz geçen sezon bir bomba patladı ve ekibin amiri Rıza Baba (Zafer Ergin) bacağından bir yara aldı. Yerine kimi getirelim diye düşünürlerken, ben geldim işte.

n "Arka Sokaklar" babanız Türker İnanoğlu’nun projesi. Bu sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?

- Bu şirkette çalışmak benim için daha zor. Çok dikkatli davranıyorum. Mesela sete vaktinden daha erken gelmeye çalışıyorum. Hakkımda kötü bir yorum yapılmasına fırsat vermediğim için, herhangi bir sorun olmuyor. Ben zaten yaptığım şeyi ciddiye alıyorum. Herhalde senaryoyu en çok okuyan ve çalışan benimdir.

n Para konusunu babanızla mı yoksa yapımcıyla mı konuştunuz?

- Yapımcıyla konuştum.

n Pazarlık yaptınız mı?

- Bana burada ne derlerse "tamam" diyorum. Öyle bir şans yok yani. Yakında bir bomba daha patlayabilir ve gidebilirsiniz...

n Uzun süre Amerika’da yaşadınız. İstanbul’un arka sokaklarını bilir misiniz?

- Arka sokak çocuğuyum ben. 18 yaşımdan sonra hep yurtdışında ve kendi başıma yaşadım. Dolayısıyla arka sokaklarda ne olup bittiğini çok iyi biliyordum. Parklarda yatıp kalktığım çok olmuştur.

ZAFER ERGİN (RIZA BABA)

POLİS OKULLARINA

KAYITLAR ARTMIŞ

n "Arka Sokaklar"daki Rıza Baba karakteri, "Kurtlar Vadisi"nin Baron’unu unutturdu mu?

- Evet ve bundan çok da memnunum. Bu aslında birçok oyuncunun kaderi; oynadığınız rolün gerçek zannedilmesi.

n Sizce "Arka Sokaklar" iyi mesaj veren bir dizi mi?

- Televizyon etkili bir araç, bu yüzden yapımcıların da toplumsal sorumluluk sahibi olmaları gerek. Biz pozitif bir diziyiz. Olanın yanında, olması gerekeni de aktarıyoruz. Mesela ilk bölümlerden birinde Zeynep, bir kişiyi kaza sonucu öldürüyor ve psikolojik bir travma geçiriyor. Kendisine şunu söylüyorum; "Üzülme sen görevini yaptın. Keşke işlerimizi silahsız halledebilsek ama ne çare..." Bu çok önemli bir replikti. Gerçekten bir polisin silahsız işini halledebilmesi, hepimizin toplumsal özlemi. Biz bunu altını çizerek veriyoruz. Dizi başladığından bu yana polis okullarına kayıtlar artmış.

n Tiyatroyu özlemediniz mi?

- Özledim ve bu yıl oynuyorum. Benim damarlarımda alyuvar, akyuvar ve tiyatro var. Ondan vazgeçemiyorum. Bu sene Profilo’da Tiyatro Kedi’de "Quartet" adlı bir oyun oynayacağız. Dört kişilik bir oyun. Ben, Haldun Dormen, Arsen Gürzap ve Işıl Yücesoy olacak. Onun çalışmalarına da ekimde başlıyoruz. Aralık ayında sahneleyeceğiz.

ŞEVKET ÇORUH (MESUT)

DİZİLERDE SAMİMİYET DUYGUSU ÇOK ÖNEMLİ

n "Arka Sokaklar"da hepimizin günlük hayatta karşılaştığı, aşina olduğu polis memurları gibisiniz...

- Genelde diğer oynadığım karakterlerde de samimiyet duygusuna çok önem veririm. Ne olursa olsun izleyiciye samimi gelmesi lazım. Zaten bu dizideki her rol doğal ve samimi.

n Diziyi bu kadar yukarıda tutan sır nedir sizce?

- Televizyon dizilerinde inandırıcılık şart. Hem inandırıcı olması hem de sizi maceranın içine sürüklemesi gerek. Dizide evlerimiz ve emniyet dışındaki tüm sabit mekanlar, her bölümde değişiyor. Çok zor ama başarıyı getiren noktalardan biri de bu... Ayrıca uyuşturucudan organ mafyasına ve töre cinayetlerine kadar emniyet müdürlüğünün temelde uğraştığı tüm konular bu dizide de işleniyor. Dizide bunların önlenmesi konusunda pek çok ince mesaj veriliyor. Suç kavramı dünya var olduğundan beri var. Bunun içine dramatik yapı da oturunca çok keyifli bir iş çıkıyor ortaya. Oyuncu olarak sizi de çok sıkmıyor, çünkü her seferinde başka oyuncularla, başka konular içerisinde çalışma imkanınız oluyor. Bu da işin bu sezon da devam etmesinin temel nedenlerinden.

ÖZGÜR OZAN (HÜSNÜ)

İSTANBUL’DA POLİS OLMAK İSTEMEZDİM

n Bu dizi sayesinde "Selami" unutuldu mu?

- "Arka Sokaklar" ile biraz Selami’yi kırdık gibi geliyor, ama hálá "Selami Komserim" diyenler var. Bunu polisler bile söyledi bana. Nedense isim kaldı üzerimde.

n Hálá Selami denilmesinden rahatsız mısınız?

- Beni hiç rahatsız etmiyor açıkçası. Bu bizim yaptığımız işin başarısını gösteriyor.

n Sizce bu dizinin en pozitif özelliği nedir?

- Çok doğru mesajlar vermesi... Alkol ve sigara kullanmamaya, silahı çok göz önünde tutmamaya çalışıyoruz. Dizi konuları genellikle üçüncü sayfa haberleri. Bazı konularda kanayan yaraya da parmak basıyoruz ama bunlar yaşanılan şeyler. Biz bunu kurgu içerisinde komedi, macera ve aşkla süslüyor, insanları sıkmayan ufak mesajlar vererek aktarıyoruz.

n İstanbul’da polis olmak ister miydiniz?

- İstemezdim. Allah İstanbul’da polislik yapanlara sabır versin. İstanbul gezmek görmek için güzel ama yaşanılacak bir yer değil, çok tehlikeli.

ORHAN OĞUZ (YÖNETMEN):

POLİSLE HALK ARASINDAKİ PERDE KALKTI

Gündemi kovalıyoruz ve sürekli araştırıyoruz. Oyuncularımızın da kimyası tuttu. Bir dizinin tutmasını sağlayan tüm taşlar yerine oturdu. Yönetmeni, oyuncuları, kimyasıyla o enerjiyi hissedebiliyorsun. Çekmeden önce hiç düşünmemiştim ama çekmeye başlayınca farklı duygular hissettim. Bu dizinin polis ile halk arasındaki perdeyi kaldırdığını düşünüyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!