Arjantin gibiyim, tekrar kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum
Güncelleme Tarihi:
L’Equipe’ten Derleyen: Esra OLCAYCAN
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2005 00:00
Ya da İtalya’da hep ikinci planda kalmış Napoli’ye iki lig şampiyonluğu kazandırmasını. 45 yaşındaki Diego Armando Maradona, çok büyük sağlık sorunları yaşadığı, komada kaldığı zor günleri geride bıraktı. Uzun bir tedavi sürecinde tam 50 kilo verdi, hayatını toparladı ve tekrar göz önüne çıktı.
Arjantin’daki lakabıyla ‘El pibe de oro’ yani Altın Ayak, birkaç hafta önce ülkesinde ‘10 Numaranın Gecesi’ isimli TV programında sunuculuk yapmaya başladı. Arjantin halkı, reyting rekoru kıran programı Maradona’nın yaşadığı değişimi görmek için izliyor. Ünlü sporcu konukların katıldığı program o denli başarılı oldu ki, Maradona İtalya’dan da teklif aldı. Şimdi iki programa yetişmek için her hafta Avrupa ile Güney Amerika arasında mekik dokuyor.
Futbolu 1997’de bırakmasına karşın ismi hálá dünyanın her köşesinde biliniyor. Ama şu sıralar babasını bu defa futbolu ile değil, hazırladığı televizyon programının başarısıyla gururlandırıyor. Ekranda giydiği 10 numaralı kostüm, formalardan biraz farklı olsa da, her pazartesi akşamı tüm Arjantin halkı, Maradona’nın son halini gözleriyle görmek için televizyon ekranlarına kilitleniyor.
Maradona son bir buçuk yılda çok uzun yol katetti. Uzun süre komada kaldı, psikiyatri kliniğinde yattı, müthiş bir kilo fazlası sorunuyla karşı karşıya kaldı. Adeta ölümün eşiğine geldi. Maradona’nın yeni sağ kolu Alejandro Mancuso, şimdi geldiği nokta için sadece Pelusa’nın (Maradona’nın peluş anlamındaki takma isimlerinden biri) gerçekleştirebileceği bir mucize diyor.
SADECE ET YERKEN ÇORBA VE PÜREYE TALİM
![/images/100/0x0/55ea7251f018fbb8f8808097]()
‘Böyle devam edemem, tekrar sağlığıma kavuşmam gerek’ diyen Maradona geçen mart ayında Kolombiya’daki bir hastanede midesine kelepçe taktırdı. Kolombiyalı cerrah Francisco Holguin, bu sayede Maradona’nın yeme kapasitesini yüzde 90 oranında azalttı. Başarılı geçen operasyondan sonra Maradona altı ayda 50 kilo verdi. Ameliyat öncesinde 124 kiloydu şimdi tam 74 kilo oldu.
Aşırı derecede et yiyen ve neredeyse Fransız yazar Rabelais’nin devi Gargantua’ya dönüşen Maradona, şu anda sadece çorba ve püreyle besleniyor. Doktoru Fernando Cache, onun iradesine hayranlığını şöyle anlatıyor: ‘Maradona artık sağlığına çok dikkat ediyor, ne büyük değişim!’
Maradona’nın sağlığına tekrar kavuşmak için ne kadar çaba sarf ettiğini gören Cache, ‘Tanrının Eli’nin yeni kötü alışkanlığı puroya ise ses çıkarmıyor. Maradona da kokainle içiçe geçen 20 yıldan sonra puronun şu anda tek kötü alışkanlığı olduğuna ve günde sadece üç adet içtiğine yemin ediyor.
İKİ TUTKUSU VAR FUTBOL VE TV
‘Pelusa’nın hayatta iki büyük tutkusu var: Futbol ve televizyon. Futbolun tanrısı, bir başka çocukluk rüyasını gerçekleştirmek için birkaç ay önce işe koyuldu. Televizyonda iş bulmak için fazla çaba harcamasına da gerek kalmadı. Zaten tüm yapımcıların program yaptırmak isteyecekleri, çok büyük bir hayran kitlesine sahip, dünyaca ünlü bir yıldızdı. Bu, ilk akşam kanıtlandı. Maradona’nın programının ilk yayını yüzde 38’lik izlenme payıyla o akşamki tüm programları ezdi geçti.
Maradona’nın televizyon programının prömiyeri için Pele bile Brezilya’dan kalkıp Arjantin’e gitti. İki dünya yıldızının havadan sudan muhabbetleri sırasında izleyiciler gizli kalmış bir konuyu ilk kez duydu. Pele’nin Maradona’ya kariyerinin sonunda Santos’ta oynamasını teklif ettiği ama Maradona’nın doğru bir zamanlama olmadığını ileri sürerek bunu reddettiği ortaya çıktı.
Programda yöneltilen ‘Hanginiz daha iyi bir futbolcusunuz’ sorusuna Maradona ‘Anneme bakılırsa ben daha iyiyim, Pele’nin annesi de Pele’nin daha iyi olduğunu düşünüyor, bu durumda bilemiyorum’ cevabını verdi.
Programda sık sık futbol anılarını da anlatıyor. Hatta samimi itiraflarda bile bulunuyor. 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere’ye attığı şaibeli golden sonra kendisine ‘Tanrının Eli’ lakabı takılmasıyla ilgili olarak neredeyse 20 yıl sonra o golü elle attığını kabul ediyor.
‘Bu program hep yapmayı hayal ettiğim şeydi. Umarım izleyiciler de en az benim kadar keyif alıyordur. Sadece dünya televizyonlarında kendime bir yer edinmek istiyorum. Her zaman televizyonla aramda güçlü bir bağ oldu. En basiti, televizyon olmasaydı dünyanın dört bir köşesinde tanınamazdım.’
Maradona bu amacına ulaşmak için emin adımlarla ilerliyor. Birkaç haftadır da İtalya’da dünyaca ünlü konukların dans ettikleri ve izleyiciler tarafından beğeni toplayan bir şov programına katılıyor. Bu uğurda Arjantin ile İtalya arasında mekik dokuyor. Perşembe günü İtalya’ya uçuyor. Oradaki programını bitirdikten sonra pazar günü uçağa atlayıp bu kez okyanusu ters yönde geçiyor ve 10’un Gecesi’ne yetişiyor.
25 YIL SONRA AİLESİYLE YAŞAMAYA BAŞLADI
25 yıl sonra tekrar ailesiyle yaşamaya başlayan Maradona anne-babasının Buenos Aires’teki evine taşındı. ‘Kızlarımın baştan aşağı dekore ettikleri odamda televizyonum, DVD setim, klimam ve ısıtma sistemim var. Çocukluk günlerimden en büyük farkı istediğim saatte uyuyabilmem.’ Bir buçuk yıldır uyuşturucu kullanmadığını ve gece hayatının olmadığını anlatan yıldız, tekrar eski kötü günlere dönmek istemediğini söylüyor. Neredeyse on yıllık intihar döneminin ardından tekrar yaşama isteğine kavuşmasını da kızları Dalma ve Gianinna’ya duyduğu sevgiye bağlıyor. Kendini Arjantin devletine benzetiyor: ‘Ben de Arjantin gibi tekrar kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum, çalışıyorum, sevdiklerime zaman ayırıyorum.’
Futbolu 1997’de bırakmasına karşın ismi hálá dünyanın her köşesinde biliniyor. Ama şu sıralar babasını bu defa futbolu ile değil, hazırladığı televizyon programının başarısıyla gururlandırıyor. Ekranda giydiği 10 numaralı kostüm, formalardan biraz farklı olsa da, her pazartesi akşamı tüm Arjantin halkı, Maradona’nın son halini gözleriyle görmek için televizyon ekranlarına kilitleniyor.
Maradona son bir buçuk yılda çok uzun yol katetti. Uzun süre komada kaldı, psikiyatri kliniğinde yattı, müthiş bir kilo fazlası sorunuyla karşı karşıya kaldı. Adeta ölümün eşiğine geldi. Maradona’nın yeni sağ kolu Alejandro Mancuso, şimdi geldiği nokta için sadece Pelusa’nın (Maradona’nın peluş anlamındaki takma isimlerinden biri) gerçekleştirebileceği bir mucize diyor.
SADECE ET YERKEN ÇORBA VE PÜREYE TALİM
‘Böyle devam edemem, tekrar sağlığıma kavuşmam gerek’ diyen Maradona geçen mart ayında Kolombiya’daki bir hastanede midesine kelepçe taktırdı. Kolombiyalı cerrah Francisco Holguin, bu sayede Maradona’nın yeme kapasitesini yüzde 90 oranında azalttı. Başarılı geçen operasyondan sonra Maradona altı ayda 50 kilo verdi. Ameliyat öncesinde 124 kiloydu şimdi tam 74 kilo oldu.
Aşırı derecede et yiyen ve neredeyse Fransız yazar Rabelais’nin devi Gargantua’ya dönüşen Maradona, şu anda sadece çorba ve püreyle besleniyor. Doktoru Fernando Cache, onun iradesine hayranlığını şöyle anlatıyor: ‘Maradona artık sağlığına çok dikkat ediyor, ne büyük değişim!’
Maradona’nın sağlığına tekrar kavuşmak için ne kadar çaba sarf ettiğini gören Cache, ‘Tanrının Eli’nin yeni kötü alışkanlığı puroya ise ses çıkarmıyor. Maradona da kokainle içiçe geçen 20 yıldan sonra puronun şu anda tek kötü alışkanlığı olduğuna ve günde sadece üç adet içtiğine yemin ediyor.
İKİ TUTKUSU VAR FUTBOL VE TV
‘Pelusa’nın hayatta iki büyük tutkusu var: Futbol ve televizyon. Futbolun tanrısı, bir başka çocukluk rüyasını gerçekleştirmek için birkaç ay önce işe koyuldu. Televizyonda iş bulmak için fazla çaba harcamasına da gerek kalmadı. Zaten tüm yapımcıların program yaptırmak isteyecekleri, çok büyük bir hayran kitlesine sahip, dünyaca ünlü bir yıldızdı. Bu, ilk akşam kanıtlandı. Maradona’nın programının ilk yayını yüzde 38’lik izlenme payıyla o akşamki tüm programları ezdi geçti.
Maradona’nın televizyon programının prömiyeri için Pele bile Brezilya’dan kalkıp Arjantin’e gitti. İki dünya yıldızının havadan sudan muhabbetleri sırasında izleyiciler gizli kalmış bir konuyu ilk kez duydu. Pele’nin Maradona’ya kariyerinin sonunda Santos’ta oynamasını teklif ettiği ama Maradona’nın doğru bir zamanlama olmadığını ileri sürerek bunu reddettiği ortaya çıktı.
Programda yöneltilen ‘Hanginiz daha iyi bir futbolcusunuz’ sorusuna Maradona ‘Anneme bakılırsa ben daha iyiyim, Pele’nin annesi de Pele’nin daha iyi olduğunu düşünüyor, bu durumda bilemiyorum’ cevabını verdi.
Programda sık sık futbol anılarını da anlatıyor. Hatta samimi itiraflarda bile bulunuyor. 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere’ye attığı şaibeli golden sonra kendisine ‘Tanrının Eli’ lakabı takılmasıyla ilgili olarak neredeyse 20 yıl sonra o golü elle attığını kabul ediyor.
‘Bu program hep yapmayı hayal ettiğim şeydi. Umarım izleyiciler de en az benim kadar keyif alıyordur. Sadece dünya televizyonlarında kendime bir yer edinmek istiyorum. Her zaman televizyonla aramda güçlü bir bağ oldu. En basiti, televizyon olmasaydı dünyanın dört bir köşesinde tanınamazdım.’
Maradona bu amacına ulaşmak için emin adımlarla ilerliyor. Birkaç haftadır da İtalya’da dünyaca ünlü konukların dans ettikleri ve izleyiciler tarafından beğeni toplayan bir şov programına katılıyor. Bu uğurda Arjantin ile İtalya arasında mekik dokuyor. Perşembe günü İtalya’ya uçuyor. Oradaki programını bitirdikten sonra pazar günü uçağa atlayıp bu kez okyanusu ters yönde geçiyor ve 10’un Gecesi’ne yetişiyor.
25 YIL SONRA AİLESİYLE YAŞAMAYA BAŞLADI
25 yıl sonra tekrar ailesiyle yaşamaya başlayan Maradona anne-babasının Buenos Aires’teki evine taşındı. ‘Kızlarımın baştan aşağı dekore ettikleri odamda televizyonum, DVD setim, klimam ve ısıtma sistemim var. Çocukluk günlerimden en büyük farkı istediğim saatte uyuyabilmem.’ Bir buçuk yıldır uyuşturucu kullanmadığını ve gece hayatının olmadığını anlatan yıldız, tekrar eski kötü günlere dönmek istemediğini söylüyor. Neredeyse on yıllık intihar döneminin ardından tekrar yaşama isteğine kavuşmasını da kızları Dalma ve Gianinna’ya duyduğu sevgiye bağlıyor. Kendini Arjantin devletine benzetiyor: ‘Ben de Arjantin gibi tekrar kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum, çalışıyorum, sevdiklerime zaman ayırıyorum.’