Arım, balım, peteğim seni çok özleyeceğim

Güncelleme Tarihi:

Arım, balım, peteğim seni çok özleyeceğim
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2007 00:00

Arıcılık tam Avrupalı bankerler, üst düzey şirket yöneticileri arasında yoga gibi moda haline gelmiş, Mick Jagger bile çiftliğine kovan yerleştirmişti ki balarıları son 100 yılın en büyük felaketiyle karşı karşıya kaldı. Kuzey Yarımküre’de ilkbaharın başladığı bugünlerde kovanların kapağını açan arıcılardan aynı feryat yükseliyor: "Arılarım nereye gitmiş?"

ABD’nin 22 eyaletinde, İngiltere, Avustralya’da, Türkiye’nin birçok bölgesinde balarılarının yüzde 50’si telef oldu. Washington Post, Daily Telegraph gibi gazeteler esrarengiz Kovan Sönmesi Sendromu haberleriyle dolu. Nedeni kimine göre bitler, kimine göre arıların küresel ısınmaya gafil avlanması. Siz kahvaltıdaki balın yasını tutun, çiftçiler ürün telaşında. Polen aktarımı durmak üzere. ABD’de polene bağlı ürünlerde bu yıl toplam zararın 15 milyar doları bulması bekleniyor. Avustralya tarımında ise yıllık kayıp tahmini 2 milyar dolar. Türkiye’deki sonuçları birlikte göreceğiz.

Her yıl bu aylarda California’lı Jeff Lee, kovanlarını iki kamyona yüklüyor, badem, elma, salatalık, karpuz, yaban mersini bahçelerine doğru yola çıkıyor. Arılarını beş yıl önce kovanı 55 dolardan bahçe sahiplerine kiralıyordu. ABD’de balarası nesli hızla yok olduğu için şimdi kira bedeli 150 dolar. Arıları çiçekleri döllerken, diğer yandan kovan başına 20 kilo bal üretiyor.

İki hafta önce arılarını yüklenip yine yola düştü Lee. Meyve bahçesine vardığında, kovanların kapaklarını açtı. Sezonun ilk uçuşuna çıkacak arılarına enerji verecek şeker şuruplarını kapaklara yerleştirdi. Ardından son yılların en büyük şokunu yaşadı. Kovanların büyük bölümü boştu. Geri kalanlardaki arı sayısı ise çok azalmıştı. "Bugüne kadar çok arı hastalığı gördüm ama böylesine ilk kez rastlıyorum. İz bırakmadan ortadan kaybolmuşlar" diyor Lee.

Son altı ayda, dünya basınında balarısı ölümleriyle ilgili 200 civarında haberi incelediğimizde, felaketin ilk sinyalinin kasım ayında ABD’den geldiğini görüyoruz. Wisconsin’den Dave Hackenberg, kontrol etmek için açtığı kovanların yüzde 60’ının bomboş olduğunu görünce durumu Montana Üniversitesi’ne bildirdi. Tarım Bakanlığı uzmanları geldi, araştırmalar başladı. "40 yıllık arıcıyım, ilk kez böylesine büyük bir felaket yaşıyoruz" diyordu Hackenberg. Ülke çapında alarm ilan edilip, tüm üreticiler uyarıldığında sorunun 21 eyalete yayıldığı görüldü. Yılda 200 milyon dolarlık bal üreten Amerikan Arıcılar Birliği Başkanı Daniel Weaver, mart ayında Kovan Sönmesi Sendromu’nun 24 eyalete yayıldığını, binlerce arıcının etkilendiğini söylüyor. "ABD tarımını ne kadar etkiler bilmiyorum ama arıcılık açısından çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız" diyor. Haberlere bakılırsa kimi arıcılar kovanlarının yüzde 90’ını kaybetmiş. Diğerlerinin kapaklarını açtıklarında, uçuşa geçen arıların çoğunun geri dönmediğini anlatıyorlar. Amerika’nın birçok bölgesinde, son 10 yılda, yaban arılarının da yüzde 99’unun yok olduğu düşünülürse çiftçilerin bu sezon işi zor. ABD tarımının yüzde 35’ini oluşturan 120 tür ürünün hasatı polen transferinin gerçekleşmesine bağlı. Bu ürünlerin yıllık toplam cirosu tam 34.1 milyar dolar!

Avrupa’da da durum pek farklı değil. Mayısın ilk haftasında İngiliz arıcılar, milli kahraman kabul ettikleri Richard Watson Frow’u ölümünün 34’üncü yılında törenle andı. Demiryolcu ve amatör arıcı Frow, 1921’deki dünyanın ilk büyük arı salgınında geliştirdiği ilaçla Avrupa’nın balarısı neslini yok olmaktan kurtarmıştı. Türkiye’de bugün bile arı ölümlerine neden olan acarine’ye karşı özel formülünün patentini almamış, tüm arıcıların kullanımına sunmuştu. "Bu sefer işimiz zor" diyor İngiliz kökenli dünyanın en büyük bal arısı ilaçları üreticisi Vita’nın Teknik Müdürü Dr. Max Watkins. "Çünkü Kovan Sönmesi Sendromu’nun nedeni henüz anlaşılamadı. Hastalıksa, ilacını geliştirebiliriz. Çevre kirliliği gibi bir nedenden kaynaklanıyorsa ne yapmak gerekir bilmiyorum."

Sendrom tüm Avrupa’ya yayıldı. Hırvatistan’da sadece geçen hafta 48 saatte 5 milyon arı öldü. İspanya’da binlerce kovan boş çıktı. Polonya balarılarının en az yüzde 40’ını kaybetti. İtalya, Yunanistan, Portekiz, İsviçre’den yardım çığlıkları yükseliyor. İki yıl önce birçok tarım ilacını yasaklayan Fransa Tarım Bakanlığı yetkilileri, arı nüfusunun artmasını beklerken kovanlar boşalınca şaşkına döndü. Wurzburg Üniversitesi’nden Prof. Joergen Tautz "Doğadaki 130 bin bitki türünün geleceği balarısına bağlı. Beş yılda Almanya’daki kovan sayısı 1 milyondan 800 bine düştü. Bu hızla azalırsa yakında ülkemizde arı kalmayacak" diyor.

Salı günü Canberra Times’ta yayımlanan habere bakılırsa, Amerika, Avrupa, Asya’yı kavuran 1920, 1971, 1990 salgınlarından kurtulan Avustralya arıcıları bu kez çifte tokat yedi. Asya biti beşinci kıtaya ulaştı. Varroa ile kovan
/images/100/0x0/55eae1dff018fbb8f89cbdd7
sönmesi arıları silip süpürüyor. 11 bin tarım işçisinin işsiz kalması, zararın 2 milyar doları bulması bekleniyor. Temsilciler Meclisi’nde özel komite kuruldu. Avustralyalı araştırmacılar, ilaç ve kıtaya özgü arı nesli geliştirmek için 3 milyon dolara ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

TÜRKİYE’DE DURUM VAHİM

Dünya balarası nüfusunun yüzde 8’ine sahip Türkiye’de ise kamuoyunun fark etmediği ciddi bir felaket yaşanıyor. Henüz kesin rakam yok, ancak bu kış arıların yarısının öldüğü söyleniyor. Bakanlık henüz somut bir girişimde bulunmadı. Arıcılıkla uğraşan 250 bin aile endişeli. Kitlesel ölümlerin en çok görüldüğü kent Hatay. Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nuray Şahinler kışın 18 dereceyi bulan sıcaklıkta arının kış salkımı oluşturamadığını, hızla yaşlanıp öldüğünü, yavru üretimi durduğu için kovanların söndüğünü söylüyor. Ölümlerin hızla artacağı yolunda bir de uyarısı var: "Arılarda nosema saptadık. Hasta arı 20 milyon spor taşır, bunu su kaynaklarına, konduğu çiçeklere bulaştırır. Bu kaynağa, çiçeğe konan sağlıklı arı, hastalığı diğer kolonilere taşır."

DÜNYA İKİNCİSİYİZ

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2005 verilerine göre dünyadaki kovan sayısı 62.3 milyon, Türkiye’de 5 milyon. Dünyadaki toplam bal üretimi 1.3 milyon ton. Türkiye’de 74 bin ton. 6.9 milyon balarısı kolonisiyle Çin dünya lideri. İkinci 4.2 milyon koloniyle Türkiye. Ballarımızın yüzde 29’u Ege bölgesinde üretiliyor. Karadeniz’in payı yüzde 22, Akdeniz’in yüzde 13. Öne çıkan iller Sivas, Yozgat, Şırnak, Erzincan, Kars ve Ağrı. Gezgin arıcılar ise kovanları kamyonla nisanda Akdeniz, sonra Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Doğu Anadolu yaylalarına götürüyor.

Mustafa Sarıoğlu (Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı)

3 AYDA 28 BİN KOVAN ARI ÖLDÜ

Türkiye’de 4.5 milyon koloni arı var. Çin’den sonra dünyada ikinciyiz. 57 ilde iki yıldır araştırma yapıyoruz. Arı kolonilerinin hızla yok olmasının nedeni küresel ısınma, hastalık ve arıcıların bilgisizliği. Hatay’da ocak-mart arasında 28 bin kovan telef oldu. Sadece Adana Dörtyol’da 16 binin üzerinde kovan kaybedildi. Nosema, varova hastalıkları ölüm saçtı. Arı ilaçlarının acilen denetlenmesi gerektiğine inanıyorum. Etken maddelerinin yeterli olmadığını analizlerle tespit ettik. Bakanlığa şikayette bulunduk. İnceleme sürüyor, arılar ölüyor.

Ahmet İnci (Ziraat Yüksek Mühendisi - TEMA Vakfı Arıcılık Danışmanı)

ARILARIMIZIN S.O.S’İ DUYULMADI

Arıcılığın son 40 yılı içinde en kötü yılını 2006’da yaşadık. Nisan çok soğuktu. Doğu Anadolu’da müthiş kar yağdı. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu soğuktan etkilendi. Çiçekler kavruldu. Bal üretimi yüzde 70 düştü. Arı kolonileri kışa az besinle girdi. Yüzde 50’si öldü. Sorumlusu iklim kadar Tarım Bakanlığı. Bilinçsiz destek politikası, birçok kişinin kalitesiz ana arıyla balcılığa başlamasına neden oldu. Acemi arıcı arıların fizyolojisini bozan fruktoz (mısır nişastası) yediriyor arısına. Bu arılar kötü ilkim koşullarıyla karşılaşınca telef oluyor.

Prof. Dr. Nevin Keskin (Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji-Parazitoloji Öğretim Üyesi)

YALANCI BAHAR ARILARIN SONU OLDU

Tüm Türkiye’de ciddi arı kaybı yaşanıyor. Laboratuvarlarımızda yaptığımız araştırmalarda kitlesel ölümlerin hastalıklara bağlı olduğu sonucuna ulaştık. Birden fazla hastalık arı kolonilerini çökertiyor. ABD ve Avrupa’daki yavru çürüklüğü hastalığı bizde de çok yoğun. Ergin arılardaki nosema hastalığı kolonileri çok zayıflattı. Direnci düşük kovan, şubatta küresel ısınma sonucu yalancı bahara yakalanınca yok oluyor. Hastalık, iklim koşulları, yanlış arı seçiminin yanı sıra kovan çevresindeki tarım alanlarında yanlış ilaç kullanımı ölümleri artırıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!