OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 12, 2005 00:00
Son zamanlarda en çok ‘Bir motorum olsun istiyorum ama ne alacağımı bilmiyorum, çok da param yok, ne önerirsin?’ içerikli e-postalar almaya baÅŸladım. Ben de istedim ki, bu hafta yeni baÅŸlayanlara alternatif olabilecek bir motor seçeyim, kullanayım, yazayım. Ä°ÅŸte tam da bu sebeple, sabah erken kalkıp gözüme kestirdiÄŸim motoru teslim almak için rotayı Åžirinevler’deki çiçeÄŸi burnunda Yamaha bayii Aydın Motor’a çevirdim. Aydın Motor’un çalışanları gayet sıcak bir ÅŸekilde karşıladılar beni. Sohbet, çay ve hatta henüz kahvaltı bile yapmadığımı annemle telefon konuÅŸmamdan duyan Ali Ä°hsan beyin ısmarladığı çift kaÅŸarlı tost derken sıra geldi dışarda, mahçup mahçup beni bekleyen Yamaha YBR 125’e. Motosiklette ilk intiba önemli ÅŸey benim için. Her gün caddelerde sıkça gördüğüm bir motosiklet olan YBR 125’in, kırmızı, mavi ve gri olmak üzere, yan yana duran üç rengine de bu kez alıcı gözüyle baktım. Toy bir diÅŸi arı gibi geldi bu motosiklet bana. Kocaman farı, üst grenajına entegre sinyalleri anten gibi duran aynalarıyla pek sevimli bir motosiklet YBR 125. Mavi ve kırmızısı daha alımlı görünse de bana grisi kısmet oldu. Motosikletin özelliklerine dair, derin bir ön bilgim olmadığı için teslim almadan önce Aydın Motor yetkililerine; ‘Bu motosiklet ile ilgili özellikle bilmem gereken bir ÅŸey var mı?’ diye sordum. Hemen teknik servisten bir arkadaÅŸ çaÄŸrıldı ve Ali Ä°hsan bey tarafından soruldu; ‘AyÅŸe Åžule’ye motorla ilgili özellikle söylemek istediÄŸin bir ÅŸey var mı?’Sevgili mekanik arkadaşın, üzerimdeki eksiksiz motosiklet kıyafetime aldırmadan söylediÄŸi ilk cümle hepimizi gülümsetti; ‘Motor kullanmayı biliyor musun?’.. ‘Yok vallaha, depriyaj hangisiydi gurban?’ dememek için zor tutup kendimi, ‘Biliyorum’ demekle yetindim. Sonra saÄŸ olsun, ‘Tamam o zaman bak cikle burda, bilmem ne ÅŸurda...’ diye baÅŸladı faideli bilgileri anlatmaya. Ve koyuldum yola.Neyse YBR’yi ilk çalıştırdığımda, o da ister istemez gülümsetti beni. Çünkü görüntüsü gibi, sesi de arı gibi. Göstergeleri aÄŸabey ve ablalarındaki kadar kaliteli, ayrıca benzin göstergesi olması artı puan. Ancak enstrümanlara baktığınızda, geliÅŸmiÅŸ aÄŸabeyleri ve ablalarına göre toyluÄŸu hemen belli oluyor. ‘Engine Stop’ yani motoru durdurma düğmesi yok mesela bu arının. Motoru durdurmak için anahtara uzanıp, kontağı kapatmak gerekiyor. Ayrıca motosiklet vitesteyken ayaklığı açınca motoru stop ettiren mekanizma da yok. Anlaşılan Yamaha, bu arı hiç durmasın, hep çalışsın istemiÅŸ ve güvenlikten biraz ödün vermiÅŸ. Bunun dışında tambur arka freni de saymazsak, hiçbir eksiÄŸi yok hatta işçilik ve malzeme kalitesi gayet baÅŸarılı diyebilirim.Sınıfının en çok satan modeliYolda YBR 125 beklediÄŸimden pek rahat ve pek kıvraktı. Elbette 107 kilogramlık ağırlığının, yolda arı gibi ilerleyebilmesinde etkisi büyük. 124 cc hacminde 12.5 beygir gücündeki motoru ÅŸaşırtıcı bir ÅŸekilde 10 bin devirde kırmızı çizgiye giriyor. 4000-8000 devir aralığında oldukça atak olan motor, bu devirlerin altında ve üstünde biraz soluksuz kalıyor. Fakat hafifliÄŸi sayesinde biraz vitesle oynayarak oldukça keyifli yol yapılabiliyor. Yamaha YBR 125 ‘Commuter’ denilen ÅŸehir içi ulaşım için kullanılan, ekonomik motosiklet sınıfında bir motosiklet. YBR 125 için toy moy dediÄŸime bakmayın, toyluk commuter sınıfının genel özelliÄŸi. Ayrıca bu sınıf motosikletlerden ekonomik olması, kolay kullanılması, saÄŸlam olması beklenir. Yamaha YBR 125 bu özelliklerin tümünü karşılıyor. Benzin almak için çok nadiren benzinciye uÄŸradım, hatta gösterge mi bozuldu diye şüpheye düşüp arada benzin bile aldım. Çok dar alanda dönüşler yapabilmek, virajlara güvenle girip çıkabilmek, bozuk zeminlerde tedirgin olmadan gitmek, bu motosikletle çok kolay ve eÄŸlenceli. Ön fren için disk, arka fren için tambur kullanılmış. Ön fren yeterli ve dozajı kolay ayarlanabilirken, arka fren kullanımı alışkanlık istiyor. Arıcık, virajlara aÄŸabeylerini özendirecek kadar stabil giriyor. Genel olarak sürüşü, limitlerini zorlanmadığı sürece pek keyifli. Ãœstelik fiyatını düşününce bu kadar insan neden trafikte bu kadar çile çekiyor diye düşünmeden edemiyor insan. Kaç para acaba diye içinden geçirenleri daha fazla meraklandırmayayım. Bu arıcık 2 bin 600 Yeni Türk Lirası.Sadece YBR 125 deÄŸil, tüm ‘Commuter’ sınıfı motosikletler için geçerli ÅŸeylerden biri de; ‘Commuter’lerin motosiklet kullanmaya yeni baÅŸlayacaklar için biçilmiÅŸ kaftan olmaları. Kolay kullanımı, hataları affetmesi, temel motosiklet dinamiÄŸine sahip olması sebebiyle ‘İlk motosikletim bir komüter mi olsa?’ diye düşünüyorsanız doÄŸru yolda, pek güzel bir karar vermek üzeresiniz demektir. Bakmayın siz, ufak tefek görünüyor ama disiplinsiz kullanımda hiç ÅŸaka kaldıracak bir makine deÄŸil. Büyük hacimli motosikletler ile temel sürüşü aynı, bundan dolayı -her zaman dediÄŸim gibi- tam kuÅŸam giyinmeden kesinlikle kullanmayın. Bunu özellikle söylüyorum çünkü ‘Bu motosiklet nasılsa ufak tefek, düşsek ne olur sanki?’ diye düşünen pek çok arkadaşı gördük ne oluyor. Arı gibi çalışkan, hareketli dedim ama eÄŸer hak ettiÄŸi ehemmiyeti göstermezseniz canınızı yakabilir. Haa demeden edemeyeceÄŸim, bu tip motosikletler ÅŸehir içi kullanım amacı için üretildiÄŸinden özellikle yüksek süratli otobanlarda kullanılması hiç keyifli deÄŸil ayrıca tehlikeli de. Kocaman kamyonların türbülansı bile bir ÅŸerit yana atabilir bu arıcığı. Åžehir içinde keyifle bir noktadan diÄŸerine sakin sakin gitmek istenildiÄŸinde ise çok keyifli bir yol arkadaşı oluyor YBR 125. Büyük hacimli motosikletlerden sonra bana beklediÄŸimden çok daha eÄŸlenceli geldi. Ağır ve ÅŸehir içinde kullanışsız olan motosiklet sahipleri için de iyi bir alternatif olabilir YBR 125.Heyyy!! Bahar geliyor, az kaldı. Henüz ikiteker sahibi olamamış, ‘Ne alsam?, Nerden baÅŸlasam?’ diye kara kara düşünen, aramıza katılacak yeni dostlar için, YBR 125 pek doÄŸru, pek ekonomik bir seçenek. Özellikle fiyatı, bir motor sahibi olma hayalini sihirli deÄŸnekle gerçeÄŸe çevirecek kadar makul. Bir yerden baÅŸlamayı düşünüyorsanız, şıklar arasına YBR’yi de koyun derim.Gülümseten fotolarVallaha ben bu fotoya ‘Ne yazsam?, ne desem?, kızsam mı?, gülsem mi?, koyunun haline, adamın cahilliÄŸine acısam mı?’ bilemedim. Buyrun siz karar verin... Bu fotoÄŸraf elime geçince aklıma geldi, eminim sizin de arÅŸivlerinizde böyle enteresan, güldüren, biraz düşündüren fotolar vardır. EÄŸer bu sayfadan yayınlanacak nitelikte olduÄŸunu düşünüyorsanız yollayın, beraber bakalım, beraber gülüp, beraber düşünelim. Hadi kurcalayın arÅŸivleri, ama öyle sapık supuk ‘iki motor’ fotoları yollamayın, ben de biliyorum, motor ve ablaların olduÄŸu insanı düşünmekten uzaklaÅŸtıran o fotoları. Onlar tamamen konumuz dışı.Â
button