Arena’ya çıkanlardan en pahalısı SHAKIRA, en zoru COHEN
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2009 00:00
Dört yıl önce açılan Kuruçeşme Arena, konser, tiyatro ve stand-up olmak üzere tam 114 etkinliğe ev sahipliği yaptı. Shakira’dan Judas Priest’e, Depeche Mode’dan Leonard Cohen’e kadar dünya starlarını ağırladı. Bir milyon seyirci topladı. İstanbul’daki bütün açıkhava mekanlarına adeta kafa tuttu. Bu sene açıkhava sineması olarak da hizmet vermeye başladı. Peki mekanın büyüsü nereden geliyor? Dört yıl içinde neler yaşandı? Turkcell Kuruçeşme Arena’nın Genel Müdürü Zümrüt Bekçe, “En büyük artımız Allah vergisi manzaramız ve rakibimiz yok” diyor.
BKM yetkilileri dört sene önce Kuruçeşme Arena’yı kendi bütçeleriyle, Pink Martini konseriyle açtı. Sonraki sene sponsor desteğiyle, Turkcell Kuruçeşme Arena, müdavimlerini yaratmaya başladı. Sadece izleyici değil, sanatçılardan da. Birçoğu mekanın manzarasına aşık oldu. Roger Waters, sahneyi o kadar beğendi ki tüm öğleden sonrasını provayla geçirdi. O kadar ki sonradan verdiği bir röportajında unutamadığı konser mekanlarından biri olarak İstanbul’da çıktığı bu sahneyi anlatacaktı. Waters’ın bu röportajını okuyan Shakira, Arena’da konser teklifini “Bu sahneye çıkabilmek için üste para bile veririm” diyerek kabul etti.
Peki mekanı bu kadar özel yapan ne? Öncelikle Kuruçeşme Arena’nın bir yanı Boğaz, diğer yanı orman. Deniz tarafında Kuleli Askeri Lisesi ve boydan boya Anadolu sahili uzanıyor. Seyircinin arkasında kaldığı için Arena’da çekilen konser fotoğraflarında Boğaziçi Köprüsü pek yok. Ama sahnede konser veren sanatçı, kendisini dinleyen kalabalığın arkasında onu da cepheden görüyor. Hoş, kalabalığın hepsi orada değil. Kimisi içeceğini almış Boğaz’a karşı oturmuş. Bir yandan şarkıları dinlerken, bir yandan manzarayı seyrediyor, sohbet ediyor.
2.500 KİŞİLİK OTURMA DÜZENİ İÇİN 20 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞIYOR
BKM Genel Müdürü Zümrüt Bekçe, Shakira bile geldiğinde pek çok kişi sahil kısmında oturuyordu diyor: “Bu sene bir ‘mekan memnuniyet anketi’ yaptırdık. Gördük ki insanların en çok konser izlemek istedikleri alan burası.”
17 bin kişi kapasiteli mekanda, etkinliğin boyutuna göre çalışan sayısı değişiyor. Bazı konserler tamamen ayakta, bazıları için oturmalı düzen kuruluyor. 2.500 kişilik oturma düzeninin alana yerleştirilmesi için 20 kişi, iki gün çalışıyor. Alkollü içecek de satılan mekanda güvenliğe çok önem veriliyor. 50-100 kişilik koruma ekibi denizden zodiac botlarla bile güvenlik sağlıyor. Alanda 200 BKM elemanı görev alıyor.
Zümrüt Bekçe’ye göre, mekan içindeki işleyişi sağlamak çok zor: “Böyle bir konser alanını çok para harcayarak yapabilirsiniz. Ama işleyişi sağlamak daha zor. Altyapı şart. Örneğin Mark Knopfler konseri için iki yıl önceden anlaşma yaptık. Müzik dünyasını yakından takip ediyoruz. Ayrıca pek çok albümü daha piyasaya çıkmadan dinliyor, sahne şovlarını ilk izleyenlerden oluyoruz.”
Zengin olmak için ölümüne çabalamalısın
![/images/100/0x0/55eab619f018fbb8f891d55c]()
Albümlerinin satışı 36 milyonu geçen 50 Cent’in gerçek adı Curtis James Jackson. Zorlu bir hayatı oldu. Babasını hiç tanımadı. Sekiz yaşındayken annesi öldürüldü. Birkaç defa hapise girdi. İlk klip çekiminden önce dokuz kurşun yedi. Sonunda “Get Rich or Die Tryin” adlı ilk albümünü çıkardı. “In da Club”, “P.I.M.P.” ve “If I Can’t” gibi şarkıları bütün dünyada listelere girdi. Türk hayranlarının sayısını ise geçen kış konuk olduğu Var Mısın Yok Musun? programıyla artırdı. 13 Temmuz’da 20 kişilik bir ekip ve G-Unit grubuyla Kuruçeşme Arena’da sahneye çıkmaya hazırlanıyor.
Çok rekabetçi bir piyasada benzerleriniz arasından nasıl sıyrılıp çıktınız, şanslı biri misiniz?
-Değişik zamanlarda birkaç ünlüyle çalışma fırsatı bulmuştum. 2002’de Eminem tarafından Los Angeles’a davet edildim. Birkaç şarkımı dinleyip Dr. Dre ile tanıştırması hayatımda bir dönüm noktası oldu.
Maddi olanaklarınızı duyan herkes sizin yerinizde olmak istiyor. Peki 50 Cent olmanın zorlukları neler?
-Kuşku ve itimatsızlık gölgesi altında yaşamanın getirdiği hüsran var. Bir şeyde ne kadar iyi olursanız olun, sizden her zaman kuşku duymaları beni kızdırıyor. Bu şüpheler bazen de beni düşkırıklığına uğratıyor.
Yeni albüm üzerinde uzun zamandır çalışıyorsunuz. Bir sona yaklaşıldı mı?
-Evet yeni albüm üzerinde çalışmalar halen devam ediyor. Çok heyecanlıyım, neredeyse bitmek üzere. Albümümün ismi Before I Self Destruct (Kendimi İmha Etmeden Önce) olacak.
Peki yeni şarkılarınızda size neler ilham verdi?
-Bir felsefem var: Zengin ve güçlü olmak için ölümüne çabalamak. Bu benim ilham kaynağım.
Yani sizi en çok para mı yönlendiriyor?
-Beni en çok güç etkiler. Güçlü olmak ve elinde o gücü bulundurmak...
Kaç metrekare, kaç odalı bir evde yaşıyorsunuz? Şimdi hangi arabayı kullanıyorsunuz?
-Evim 5 bin metrekare. 50 odalı. Benim için oldukça büyük bir ev. Arabaya gelince... O benim için büyük bir tutku. Hızlı ve güçlü arabaları çok seviyorum.
BENİ SEKSİ YAPAN ÖZGÜVENİM
Ekranlarda sert bir imajınız var. Özel hayatınızda nasılsınız?
- Kim demiş? Kesinlikle öyle bir şey yok.
Sizce sizi kadınların gözünde bu kadar seksi yapan ne?
- Bence kendime olan özgüvenim beni seksi yapıyor.
Sizi nasıl kadınlar etkiliyor?
- Kesinlikle kendinden süper emin kadınlardan hoşlanıyorum.
Peki şimdiye kadar sizi peşinden koşturabilen bir kadın oldu mu?
- Hayır tabii ki olmadı.
Türkiye’ye daha önce de geldiniz. Türkiye dendiğinde aklınıza ilk neler geliyor?
- Heyecan ve coşku geliyor. Ayrıca İstanbul’da ve Acun’un programında çok eğlenmiştim.
İstanbul konserinde bizi bekleyen sürprizler var mı?
- Sürprizi bozmamak için çok fazla ipucu vermek istemiyorum ama şunu garanti ediyorum, sahnede Türk hayranlarım için yeni albümümden ilk defa bir performans yapacağım. İstanbul’da dinleyeceğiniz yeni şarkılarımın bir kısmını önceden duyabilmeniz için www.thisis50.com adresine gidebilirsiniz.
1500 KİŞİLİK SİNEMA SALONU
Kuruçeşme Arena’da bu yıl yazlık sinema günleri başladı. Mekan film gösterim günlerinde 1500 kişilik üstü açık bir salon haline geliyor.
YAZIN SÜRPRİZİ VOLKAN KONAK OLDU
Bu sene yerli konserler arasında, biletleri en hızlı tükenen Volkan Konak oldu. En yüksek ücreti ise Shakira aldı. Sahneye çıkarması en zor isim Leonard Cohen’di. 18 bin 500 seyirciyle izleyici rekorunu elinde bulunduran Depeche Mode, altı TIR malzemeyle Türkiye’ye geldi. Erkenci seyirci Judas Priest’indi. Hayranları gece 03.00’de Kuruçeşme’de kapının önündeydi. Altı kez sahneye çıkan Sezen Aksu en çok konser veren ve izleyici toplayan isim. İzleyici sayısında Sezen Aksu’yu Kenan Doğulu, Serdar Ortaç ve Ajda Pekkan takip ediyor.
BU YAZIN PROGRAMI
MFÖ (17 Temmuz), Deep Purple (20 Temmuz), Fatboy Slim (1 Ağustos), Ajda Pekkan (8 Ağustos), Mario Franguolis (9 Ağustos), Anadolu Ateşi (12 Ağustos), Leman, Şevval, Şehnaz Sam (15 Ağustos), Kenan Doğulu (18 Ağustos)
Peki mekanı bu kadar özel yapan ne? Öncelikle Kuruçeşme Arena’nın bir yanı Boğaz, diğer yanı orman. Deniz tarafında Kuleli Askeri Lisesi ve boydan boya Anadolu sahili uzanıyor. Seyircinin arkasında kaldığı için Arena’da çekilen konser fotoğraflarında Boğaziçi Köprüsü pek yok. Ama sahnede konser veren sanatçı, kendisini dinleyen kalabalığın arkasında onu da cepheden görüyor. Hoş, kalabalığın hepsi orada değil. Kimisi içeceğini almış Boğaz’a karşı oturmuş. Bir yandan şarkıları dinlerken, bir yandan manzarayı seyrediyor, sohbet ediyor.
2.500 KİŞİLİK OTURMA DÜZENİ İÇİN 20 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞIYOR
BKM Genel Müdürü Zümrüt Bekçe, Shakira bile geldiğinde pek çok kişi sahil kısmında oturuyordu diyor: “Bu sene bir ‘mekan memnuniyet anketi’ yaptırdık. Gördük ki insanların en çok konser izlemek istedikleri alan burası.”
17 bin kişi kapasiteli mekanda, etkinliğin boyutuna göre çalışan sayısı değişiyor. Bazı konserler tamamen ayakta, bazıları için oturmalı düzen kuruluyor. 2.500 kişilik oturma düzeninin alana yerleştirilmesi için 20 kişi, iki gün çalışıyor. Alkollü içecek de satılan mekanda güvenliğe çok önem veriliyor. 50-100 kişilik koruma ekibi denizden zodiac botlarla bile güvenlik sağlıyor. Alanda 200 BKM elemanı görev alıyor.
Zümrüt Bekçe’ye göre, mekan içindeki işleyişi sağlamak çok zor: “Böyle bir konser alanını çok para harcayarak yapabilirsiniz. Ama işleyişi sağlamak daha zor. Altyapı şart. Örneğin Mark Knopfler konseri için iki yıl önceden anlaşma yaptık. Müzik dünyasını yakından takip ediyoruz. Ayrıca pek çok albümü daha piyasaya çıkmadan dinliyor, sahne şovlarını ilk izleyenlerden oluyoruz.”
Zengin olmak için ölümüne çabalamalısın
Albümlerinin satışı 36 milyonu geçen 50 Cent’in gerçek adı Curtis James Jackson. Zorlu bir hayatı oldu. Babasını hiç tanımadı. Sekiz yaşındayken annesi öldürüldü. Birkaç defa hapise girdi. İlk klip çekiminden önce dokuz kurşun yedi. Sonunda “Get Rich or Die Tryin” adlı ilk albümünü çıkardı. “In da Club”, “P.I.M.P.” ve “If I Can’t” gibi şarkıları bütün dünyada listelere girdi. Türk hayranlarının sayısını ise geçen kış konuk olduğu Var Mısın Yok Musun? programıyla artırdı. 13 Temmuz’da 20 kişilik bir ekip ve G-Unit grubuyla Kuruçeşme Arena’da sahneye çıkmaya hazırlanıyor.
Çok rekabetçi bir piyasada benzerleriniz arasından nasıl sıyrılıp çıktınız, şanslı biri misiniz?
-Değişik zamanlarda birkaç ünlüyle çalışma fırsatı bulmuştum. 2002’de Eminem tarafından Los Angeles’a davet edildim. Birkaç şarkımı dinleyip Dr. Dre ile tanıştırması hayatımda bir dönüm noktası oldu.
Maddi olanaklarınızı duyan herkes sizin yerinizde olmak istiyor. Peki 50 Cent olmanın zorlukları neler?
-Kuşku ve itimatsızlık gölgesi altında yaşamanın getirdiği hüsran var. Bir şeyde ne kadar iyi olursanız olun, sizden her zaman kuşku duymaları beni kızdırıyor. Bu şüpheler bazen de beni düşkırıklığına uğratıyor.
Yeni albüm üzerinde uzun zamandır çalışıyorsunuz. Bir sona yaklaşıldı mı?
-Evet yeni albüm üzerinde çalışmalar halen devam ediyor. Çok heyecanlıyım, neredeyse bitmek üzere. Albümümün ismi Before I Self Destruct (Kendimi İmha Etmeden Önce) olacak.
Peki yeni şarkılarınızda size neler ilham verdi?
-Bir felsefem var: Zengin ve güçlü olmak için ölümüne çabalamak. Bu benim ilham kaynağım.
Yani sizi en çok para mı yönlendiriyor?
-Beni en çok güç etkiler. Güçlü olmak ve elinde o gücü bulundurmak...
Kaç metrekare, kaç odalı bir evde yaşıyorsunuz? Şimdi hangi arabayı kullanıyorsunuz?
-Evim 5 bin metrekare. 50 odalı. Benim için oldukça büyük bir ev. Arabaya gelince... O benim için büyük bir tutku. Hızlı ve güçlü arabaları çok seviyorum.
BENİ SEKSİ YAPAN ÖZGÜVENİM
Ekranlarda sert bir imajınız var. Özel hayatınızda nasılsınız?
- Kim demiş? Kesinlikle öyle bir şey yok.
Sizce sizi kadınların gözünde bu kadar seksi yapan ne?
- Bence kendime olan özgüvenim beni seksi yapıyor.
Sizi nasıl kadınlar etkiliyor?
- Kesinlikle kendinden süper emin kadınlardan hoşlanıyorum.
Peki şimdiye kadar sizi peşinden koşturabilen bir kadın oldu mu?
- Hayır tabii ki olmadı.
Türkiye’ye daha önce de geldiniz. Türkiye dendiğinde aklınıza ilk neler geliyor?
- Heyecan ve coşku geliyor. Ayrıca İstanbul’da ve Acun’un programında çok eğlenmiştim.
İstanbul konserinde bizi bekleyen sürprizler var mı?
- Sürprizi bozmamak için çok fazla ipucu vermek istemiyorum ama şunu garanti ediyorum, sahnede Türk hayranlarım için yeni albümümden ilk defa bir performans yapacağım. İstanbul’da dinleyeceğiniz yeni şarkılarımın bir kısmını önceden duyabilmeniz için www.thisis50.com adresine gidebilirsiniz.
1500 KİŞİLİK SİNEMA SALONU
Kuruçeşme Arena’da bu yıl yazlık sinema günleri başladı. Mekan film gösterim günlerinde 1500 kişilik üstü açık bir salon haline geliyor.
YAZIN SÜRPRİZİ VOLKAN KONAK OLDU
Bu sene yerli konserler arasında, biletleri en hızlı tükenen Volkan Konak oldu. En yüksek ücreti ise Shakira aldı. Sahneye çıkarması en zor isim Leonard Cohen’di. 18 bin 500 seyirciyle izleyici rekorunu elinde bulunduran Depeche Mode, altı TIR malzemeyle Türkiye’ye geldi. Erkenci seyirci Judas Priest’indi. Hayranları gece 03.00’de Kuruçeşme’de kapının önündeydi. Altı kez sahneye çıkan Sezen Aksu en çok konser veren ve izleyici toplayan isim. İzleyici sayısında Sezen Aksu’yu Kenan Doğulu, Serdar Ortaç ve Ajda Pekkan takip ediyor.
BU YAZIN PROGRAMI
MFÖ (17 Temmuz), Deep Purple (20 Temmuz), Fatboy Slim (1 Ağustos), Ajda Pekkan (8 Ağustos), Mario Franguolis (9 Ağustos), Anadolu Ateşi (12 Ağustos), Leman, Şevval, Şehnaz Sam (15 Ağustos), Kenan Doğulu (18 Ağustos)