Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2004 00:00
Türkiye beyaz eşya pazarının yüzde 50’sini elinde tutan Arçelik, 2004’te ulaştığı yeni kapasitesiyle hem buzdolabında hem de çamaşır makinesinde ‘Avrupa’nın tek çatı altında üretim yapan en büyük üreticisi’ koltuğuna yerleşti.DÜNYADA yıllık 100 milyar doları, Avrupa’da 35 milyar doları bulan beyaz eşya pazarında artık Türk firmaları giderek daha da çok kendinden söz ettirecek. Türkiye’deki toplam beyaz eşya pazarının yüzde 50’sini elinde tutan Arçelik, 2004’de ulaştığı yeni kapasitesiyle hem buzdolabında hem de çamaşır makinesinde ‘Avrupa’nın tek çatı altında üretim yapan en büyük üreticisi’ koltuğuna yerleşti. Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, Arçelik’in halen Avrupa’nın 6 önemli oyuncusundan biri olduğunu, ancak 2005 yılında Avrupa’nın en büyük ilk 5 oyuncusu arasında olmayı hedeflediğini söyledi. Arçelik tesislerine geçen yıl 70 milyon Euro’nun üzerinde yatırım yapıldığını, bu yıl da 80 milyon Euro’luk yatırım planlandığını belirterek, ‘Bu yatırımlarla 2004 yılı kapasiteleri artırıldı. Arçelik’in, hem Eskişehir’deki buzdolabı, hem de Çayırova’daki çamaşır makinesi fabrikası ‘Avrupa’nın tek çatı altında üretim yapan en büyük üreticisi’ oldu’ dedi. Yurt dışındaki potansiyel ülkelerde yeni fırsatlar çıkması halinde de bunları değerlendireceklerini belirten Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir ile beyaz eşya sektörünün yanısıra Arçelik’in geleceğe dönük planlarını konuştuk.Dünya beyaz eşya pazarının büyüklüğü nedir?- Sektörün büyüklüğü 100 milyar dolar. Avrupa ise dünyanın 35 milyar dolarla ikinci beyaz eşya pazarı. Biz Avrupa’da şu an 6’ıncı büyük oyuncuyuz. Arçelik’in vizyonu 2005 yılı sonunda, 50’inci yılımızda 5’inci sıraya yükselmek. Türk beyaz eşya sektörü krizin etkilerini silebildi mi?- Sektör, krizin yaşandığı 2001 yılına göre 2003 yıl sonunda üretimini iki misline çıkardı. Bu çok ciddi bir performans artışını gösteriyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırında Türkiye’nin toplam üretimi 2001’de 4 milyon 832 bin adetti. Bu rakam 2002’de 6 milyon 657 bine, 2003’te 8 milyon 715 bine yükseldi. 2001’de üretimin yüzde 58’i, 2002’de yüzde 65’i, 2003’de yüzde 70’i dışpazarda satıldı. Üretimin yüzde 70’inin ihraç edilir hale gelmesinde neler etkili oldu?- Bu, Türkiye’nin beyaz eşya üretim merkezi haline dönüştüğünü gösteriyor. Bunun dinamiği, iç pazarın daralmasından değil dış pazardan geliyor. Türkiye, özellikle Avrupa Ortadoğu Kuzey Afrika ve eski Doğu Bloku ülkeleri için önemli bir üretim merkezi haline geliyor. Avrupalı üreticiler Çin’e, Doğu Avrupa’ya doğru kayıyor. Sektör iç pazarda 2001-2003 dönemini nasıl geçirdi? 2004 nasıl geçiyor?- İç pazarda 2001, çok önemli bir küçülme yılıydı. 2001’de 2 milyon adet olan iç pazara dönük üretim, 2002’de 2.3 milyon, 2003 te 2.7 milyon adet oldu. 2004 yılında büyüme devam ediyor. İlk tahminlerimiz 2004’de sektörün yüzde 15-20 arasında büyüyeceğini gösteriyor. Ama iç pazar geçen yıl sonundaki kampanyaların sevkiyatının başlamasıyla ilk dört ayda yüzde 60 büyüdü.Arçelik 2003 yılını nasıl geçirdi, 2004 planları neler?- Türkiye’de 2003 yılında 2 milyon buzdolabı, 2 milyon çamaşır makinesi, 1 milyon fırın, 300 bin bulaşık makinesi olmak üzere toplam 5.3 milyon adet beyaz eşya ürettik. Yeni kapasite yatırımlarıyla Arçelik’in Eskişehir tesisleri, Avrupa’da tek çatı altında en büyük üretime sahip buzdolabı üreticisi oldu. 2004’de buzdolabı kapasitemiz 2.5 milyona ulaştı. 2004’deki 3 milyonluk kapasitesiyle Çayırova’daki çamaşır makinesi tesisi de Avrupa’nın yine tek çatı altındaki en büyük üreticisi oldu. Geçen yıl tesislerimize 70 milyon Euro’nun üzerinde yatırım yaptık tesislerimize, bu yıl da 80 milyon Euro’luk yatırım yapacağız. Büyümek zorundayızYurtdışında yeni yatırımlarınız gündeme gelecek mi?- Büyümek zorundayız, büyümeye devam da edeceğiz. Ya organik büyüyeceğiz, ya da rekabetçi gücümüzü artıracak bir takım firmaları satın alarak... Şu anda böyle bir şey yok, ama Batı Avrupa’da potansiyel firmalar var. İtalya, Fransa, özellikle Polonya, Ukrayna olabilir. Bu pazarları inceliyoruz. Arçelik’in satışının yarısı yurtdışındaArçelik’in bu sektördeki payı nedir?- Son üç yıllık dönemde Arçelik’in toplam üretimdeki payı yüzde 60, ihracattaki payı yüzde 62. Arçelik, yıllardır iç pazarın yüzde 50’den fazlasını kontrol ediyor. Arçelik’in 2003 dış satışları konsolide 915 milyon Euro. Bu rakam 2004’ün ilk dört ayında 240 milyon Euro’ya ulaştı. 2004 yılsonu dış satım hedefi konsolide 1.1 milyar Euro. İç pazarda da satış hedefimiz bu seviyede. Arçelik artık satışının yüzde 50’si yurt dışından.Çin’den 100 milyon dolarlık alım yapıyoruzÇin’deki faaliyetleriniz nasıl gidiyor? - Çin’den genellikle küçük ev cihazları ve küçük buzdolabı alıp satıyoruz. Bu ürünleri Çin’den getirip Türkiye’de ya da başka ülkede satmak şu anda daha rantabl. Ama bir süre sonra bu ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla Türkiye’de de üretebileceğimizi düşünüyorum. Çin’den alımlarımız yıllık 100 milyon doları buluyor. Çin özellikle kalıp üretiminde iyi bir yere geldi. Giderek bu üretimi oraya kaydırıyoruz. Çinli firmalar sac sıkıntısına yol açtıÇin firmalarının rekabetinden etkileniyor musunuz?- Çin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi. Bu coğrafyada Çin’den korkmuyoruz. Çünkü Çin’de ucuz emek varsa da hammadde ithal. Bu noktada lojistik açıdan avantajımız küçümsenmeyecek durumda. Ucuz hammadde ve rekabetçi satın alma gücümüz de var. Ancak son zamanlarda Çin’deki üretimin hızlı büyümesi nedeniyle saca bağlı üretim yapan firmalar tüm dünyada sıkıntı çekiyor. Üretilen sac’ın çoğu Çin tarafından kullanılıyor. Sac bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Ama Erdemir üretiminin önemli bölümünü Çin’e satıyor. Mobilya’da üretimi düşünmüyoruzMobilyada üretim olacak mı?- Yurt dışından ya da yurt içinden bizim belirlediğimiz modelleri ürettirip satın alacağız. Herhangi bir üreticiyle ortak üretim düşünmüyoruz. İş yapma modelimizde üretim kesinlikle yok. Alıp satacağız. İstediğimiz modele uygun üretim yapanların ürünlerini alacağız. Cep telefonu pazarında umduğunuzu bulabildiniz mi? - Türkiye’deki cep telefonu pazarının büyüklüğü yıllık 5 milyon adet. Arçelik’in 2005 yılında cep telefonu pazarından yüzde 20 pay alacağına inanıyorum. Stresin en iyi ilacı golf oynamakAKA Gündüz Özdemir, üniversiteye girdiği yıllarda iyi bir futbolcuymuş. Sonra Uzun yıllar tenis oynamış. Sevdiği bir tenis arkadaşının vefatıyla bu spordan soğumuş. O günlerde golfle tanışmış. Yaklaşık 20 yıldır hemen her hafta sonu golf oynayan Özdemir, bu sporu özellikle stresli ve yoğun tempoyla çalışan yöneticilere tavsiye ediyor: ‘Stresin en iyi ilacı golf. Golf sahasına giren yönetici, bütün dikkatini top deliklerine verip konsantre olmak zorunda. Başka bir şey düşünerek golf oynanmaz.’ İlk büyük mağazamız 2004 sonunda açılacakBüyük mağazacılık çalışmalarınız hangi aşamaya geldi?- Kısmet olursa bu yıl sonuna kadar bir model mağazamızı, İstanbul, Ankara ya da İzmir’de devreye sokacağız. Uygun bir yer arıyoruz. Bu işimizi tamamen bayilerimiz yapacak. Ya tek başına ya da birleşerek yapmalarına yardımcı olacağız. Organizasyonu biz yöneteceğiz. Bayilerimizi sermaye ortağı yapacağız. Bu mağazalarda bir ev için gereken her türlü ürünü satacağız. Mobilyadan beyaz eşyaya, elektronikten züccaciye ürünlerine, mefruşattan aydınlatmaya her şey olacak.AKA GÜNDÜZ ÖZDEMİRArçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, 1949 Mesudiye doğumlu. 1972’de İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olduktan sonra
Koç Grubu’na baÄŸlı Beko Ticaret’de iÅŸ hayatına baÅŸladı. Beko’da bölge müdürü, satış müdürü ve genel müdür yardımcılığı yaptıktan sonra 1991’de Beko Ticaret Genel Müdürlüğü’ne getirildi. 2000 yılında Beko Ticaret’in Arçelik ile birleÅŸtirilmesi sonucu, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu BaÅŸkan Yardımcılığı (Pazarlama-Satış/Türkiye) görevi ve Arçelik Türkiye Satış-Pazarlama Grup Direktörlüğünü bir arada yürüttü. Ekim 2003’tenitibaren de Arçelik Genel Müdürlüğü görevini devraldı. Â
button