AraÅŸtırma Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Araştırma Dünyası
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 20, 2005 00:00

Kullanılmış embriyonlarla araÅŸtırma izniAvustralya’da yakında kullanılmış embriyonlarla araÅŸtırmak belli baÅŸlı koÅŸullarda mümkün olabilecek. Geçen hafta sonu yapılan basın açıklamalarına göre baÅŸbakan John Howart, 2002 yılında imzalanan üç yıllık moratoryumu uzatmayacak. Ve bu konuyla ilgili bir yasa yürürlüğe girdiÄŸi takdirde, 5 Nisan 2002 yılından sonra yapay döllenmeden arta kalan embriyonlar kök hücre araÅŸtırmaları için kullanılabilecek. Ancak yeni embriyon üretimi için izin verilmeyecek. New South Wales’in SaÄŸlık Bakanı Frank Sartor, kök hücre araÅŸtırmalarının Avustralyalıların çoÄŸu tarafından desteklendiÄŸini söyledi. Hatta milletvekillerinin üçte biri de liberal yasaların getirilmesinden yanalar. Salgınlarla ilgili söylentiler doÄŸru çıkıyorCok tehlikeli salgınları zamanında öğrenmek isteyen Dünya SaÄŸlık Organizasyonu doktorları, internetteki söylentileri takip ediyorlar. ÖrneÄŸin kuÅŸ gribi salgınının ortaya çıkışında webdeki söylentiler bazı resmi bilgi kaynaklarından daha doÄŸru çıkmış. Salgınları zamanında öğrenmeye çalışan WHO’ya baÄŸlı Outbreak Response ekibi için netteki söylentiler git gide daha önemli hale gelmekte. Epidemiyolog Gina Samaan, geçtiÄŸimiz yıl Asya’da ortaya çıkan kuÅŸ gribiyle ilgili bilgileri deÄŸerlendirince, hastalıkla ilgili 40 haber ve söylentiden %9’unun doÄŸru olduÄŸunu saptamış. Hatta bazıları virüsün daha fazla önlenmesinde bile etkili oldular diyor araÅŸtırmacılar Energingn Infectious Deseases dergisinde. Özellikle de Çin’deki ölü tavuklarla ilgili haber sayesinde, 40 ülkeye tavuk ihracatı durdurulunca hastalıklı tavukların yurtdışına çıkması önlenebilmiÅŸti. Aniden yayılan salgınlar konusunda resmi haber kaynakları daha yavaÅŸ iÅŸlemekte. Bir çok ülkede hastalıkların güvenli bir ÅŸekilde kontrol edilmesi ve açıklanması için gerekli kaynaklar bulunmuyor. AraÅŸtırmacılar öte yandan bürokrasi ve politik güçlerin de bilgilerin açıklanmasını geciktirebileceÄŸini hatta tümden engelleyebileceÄŸini de söylüyorlar. WHO, internetteki hastalık ve salgın haberlerini 1997 yılından bu yana takip etmekte. internetteki salgın söylentilerini izleyen sistem, Kanada’daki Global Public Health Intelligence Network’un bir parçası. Sistemin Ocak 2001 ve Ekim 2004 tarihleri arasında takip etmiÅŸ olduÄŸu 1300 haberden 850’si doÄŸru çıktı diyor Ä°sviçre’deki WHO merkezi’nden Thomas Grain, Nature dergisinde. WHO ayrıca Mayıs ayında yapılacak toplantıda üyelerinden kontrol ve erken uyarı sistemleri kurmalarını isteyecek. Grain bu sistemlerde konvansiyonel araçlarla birlikte söylentilerin de sistematik olarak deÄŸerlendirilmesini umuyor.Viagra’da körlük yan etkisi Viagra alan 50-69 yaÅŸlarındaki yedi erkekte gözde bir tür inme geçirdiklerinde, göz sinirine giden kan akışı durmuÅŸ. Amerikalı bilim adamları ilacı kullanan kiÅŸilerde kalıcı görme bozuklukları saptadı. Viagra alımına baÄŸlı 14 vaka göz enfarktüsü olayı kaydedildi. Birkaç yıldan bu yana Viagra alan erkeklerin, objeleri kısa bir süreliÄŸine mavi veya yeÅŸil gördüklerini biliyoruz, dedi Minnesota Ãœniversitesi göz hastalıkları profesörü Howart Pomeranz. Fakat göz enfarktüsü, kalıcı görme bozukluÄŸuna yol açtığı için daha tehlikeli (Journal of Neuro-Ophtalmology). Erkeklerde damar kireçlenmesi, yüksek kan basıncı, diyabet veya yüksel kolesterol gibi risk faktörlerinden en azından bir tanesine sahip. Ayrıca gözün arakasındaki damar ve sinir yolları da birbirine daha yakın, bu durum gözde enfarktüs riskini arttırmakta ve görme sinirine kan akışı engellenmekte. Ve gözdeki damar ve sinir yolları daha sıkışık ise tehlike iyice artmakta. 14 erkekteki görme bozukluÄŸunun Viagra alımından sadece birkaç saat sonra ortaya çıkması, Viagra ve göz enfarktüsü arasındaki iliÅŸkiye bir kanıt. Göz doktorlarının, göz enfarktüsü geçiren hastalarına Viagra alıp almadıklarını sormaları gerekiyor. Ayrıca Viagra almak isteyen ve daha önce göz enfarktüsü geçiren hastaların da uyarılması gerek. Vejetaryenlerin kemik yoÄŸunluÄŸu daha düşük, ama...Son bir araÅŸtırmaya göre vejetaryenlerin kemik yoÄŸunluÄŸu hayvansal ürünler tüketenlere oranla çok daha düşük. Bu sempton, osteoporoz ve kemik kırılmaları için bir risk oluÅŸturmasına raÄŸmen, vejetaryenlerin kemikleri gayet kaliteli, diyor Washington Tıp Okulu bilim adamları Medical News Today dergisinde. Luigi Fontana yönetiminde çalışan araÅŸtırma ekibi, ortalama olarak 3,6 yıldır vejetaryen olan ve yaÅŸları 33-85 arasında deÄŸiÅŸen 18 kiÅŸiyi, aynı sosyoekonomik koÅŸullarda yaÅŸayan fakat beslenmelerinde herhangi bir kısıtlama yapmayan kontrol grubuyla karşılaÅŸtırınca ilginç bir sonuca ulaÅŸmış. Vejetaryenlerin kalça ve bel omuriliÄŸindeki kemik yoÄŸunluÄŸu düşük olmasına raÄŸmen eklemleri ve kemikleri kuvvetli. Sonuç, vejetaryenlerin beslenme alışkanlıklarıyla, kemik kaybı ve kırıklarla ilgili semptomları taşımayan farklı biyolojik koÅŸullara sahip olduklarını göstermekte, diyor bilim adamları. Vejetaryenler öte yandan daha güçlü bir bağışıklık sistemine, daha düşük bir beden kitle endeksine, daha az beden yağı ve daha düşük meme kanseri ve prostat kanseri riskine sahip. Ãœstelik süt ve et ürünleri tüketmemelerine raÄŸmen bedenlerindeki D vitamini yoÄŸunluÄŸu da daha yüksek.Sevinç de saldırganlaÅŸtırıyorWales’deki Cardiff Ãœniversitesi bilim adamları, ayakta tedavi verilerini incelediklerinde, son yedi yılda burun kırıkları, gözde morarmalar ve kaburga zedelenmesi gibi sakatlıkların özellikle de Wales Rugby veya futbol takımının kazandığı günlerde arttığını saptamışlar. Galibiyet günlerinde ortalama olarak 33 kiÅŸi ayakta tedavi edilmiÅŸ. Oysa bir Wales takımının yenildiÄŸi günlerde tedavi olanların sayısı 25’e düşmekte. AraÅŸtırma sonuçları Injury Prevention dergisinde yayımlandı. Acil servis verileri ayrıcı ÅŸiddetin spor etkinliklerine baÄŸlı olarak yükseldiÄŸini göstermekte. Rugby veya futbol karşılaÅŸmalarının yapıldığı günlerde dövüşmeler yüzünden daha fazla insan yaralanmakta. AraÅŸtırmacılar bu bilgilere dayanarak, taraftarların ÅŸiddete yöneliÅŸlerinin takımlarının maÄŸlubiyetiyle deÄŸil, galibiyete baÄŸlı sevinçle ilgili olduÄŸu sonucuna vardılar. Galibiyet, taraftarların kendilerine olan güvenlerinin artmasına ve daha azimli olmalarına yol açmakta. Daha önceki araÅŸtırmalarla da erkeÄŸin tuttuÄŸu takımın galibiyeti kadınlara uygulanan ÅŸiddettin arttığı ortaya çıkmıştı. Tabii bu konuda karşılaÅŸmalardan sonra yapılan kutlamalarda alınan alkolün de etkisi vardı. Yeni AIDS testi, enfeksiyonun yerini ve zamanını saptıyorAltı ay öncesine kadar baÅŸlayan enfeksiyonların kesin bulaÅŸma tarihini saptayan yeni bir AIDS testi, enfeksiyonun seyri hakkında bilgi veriyor. Yeni test geçtiÄŸimiz haftalarda Ä°talyan Istituto Superiore de Sanit… saÄŸlık sitesinde tanıtıldı. Yeni yöntem halihazırdaki testin önemli ölçüde geliÅŸtirilmiÅŸ bir versiyonu. Bugüne kadar sadece kanda antikor bulunup bulunmadığı kontrol edilebilirken, enfeksiyonun ne zaman baÅŸladığı öğrenilemiyordu. Bu geliÅŸme tedavilerin daha etkili bir ÅŸekilde uygulanmasına izin verecek. Çünkü virüsü taşıyan kimi insanlar yıllarca hastalanmazken, bazılarında semptomlar çok daha önce görülmekte. Test, agresif antikor deÄŸerine göre antikorların olgunluÄŸunu ölçüyor. Bu deÄŸer enfeksiyonun ilk aylarında çok düşüktür, daha sonraki aylarda düzenli artarak en sonunda belli bir deÄŸerde sabitleÅŸmekte. HIV enfeksiyonunun seyrini ve yayılımını gösteren yeni Aids testi sayesinde en sık görülen bulaÅŸma risklerini ve en büyük tehdit altında bulunan bölgeleri ve sosyal grupları tespit ederek yeni önlem yolları bulabiliriz diyor bilim adamları. Testin olumlu tarafı ucuz, yenilenebilir, güvenli ve kolay uygulanabiliyor olması. Zorlu engelleri aÅŸabilen yılan robot1,5 metre uzunluÄŸundaki yılan robot için yüksek basamaklar ve derin çukurlar bile sorun yaratmıyor. Kolaylıkla kumlu ve taÅŸlı zemin içinde hareket edebilen yılan robot, örneÄŸin yıkıntılar altındaki yaralıların aranmasında kullanılacak. Michigan Ãœniversitesi’nde Johann Borenstein tarafından geliÅŸtirilen ve "International Journal on Industrial Robots" dergisinde tanıtılan yaklaşık on iki kilo ağırlığındaki robot bir Joystick ile çalışmakta. BeÅŸ zar biçiminde parçadan oluÅŸan yılan robot bükülebilir çubuklarla birbirine baÄŸlanmış. Çok sayıda yivli bantlar robotu öne doÄŸru hareket ettiriyor. OmniTred olarak adlandırılan yılan robot çepeçevre bu bantlarla kaplı olduÄŸu için gerektiÄŸinde yana doÄŸru da hareket edebiliyor. Bükülebilir çubuklarda hidrolik pompalar bulunmakta. Robot, bunlar sayesinde ön ve arka parçalarını kaldırarak engelleri aşıyor. Yılan robot testler sırasında yaklaşık olarak 46 santimlik yüksekliÄŸe tırmandığı gibi 66 santim geniÅŸliÄŸinde bir çukuru da aÅŸabilmiÅŸ. 150 milyon yıllık memeli fosiliAmerika’da 150 milyon yıllık geçmiÅŸi bulunan bir memeli bulundu. Science dergisindeki habere göre, dinozorların yaÅŸadığı dönemde, termit ve diÄŸer böceklerle beslenen sincap büyüklüğünde bir memeli yaşıyordu. Yeni memeli fosili Fruitafossor windcsheffelia adını aldı. Pittsburgh DoÄŸa Tarihi Müzesi bilim adamlarının açıklamasına göre diÅŸ minesi bulunmayan içi oyuk diÅŸlere sahip hayvanın ön ayakları toprağı kazmak için çok elveriÅŸliydi. Bu açıdan bakıldığında günümüzde yaÅŸayan karınca yiyen ve yer domuzuna benzemekte. Bilim gençlik pınarını buldu mu?Amerikalı bilim adamları cildi gençleÅŸtirecek ve kırışma sürecini yavaÅŸlatacak anahtar faktörleri buldular.New York’s Clarkson Ãœniversitesi’-nden (www.clarkson.edu) bir araÅŸtırma ekibi, yaÅŸlanma sürecinin ciltteki esneklik kaybından çok epitel hücrelerindeki katılaÅŸmayla ilgili olduÄŸunu saptadı. Bugüne kadar ilerleyen yaÅŸla birlikte ciltteki epitel baÄŸdokusunun esnekliÄŸini yitirdiÄŸi sanılıyordu. Ve tahminlere göre bu süreç örneÄŸin damar sertleÅŸmesi, katarakt, bunama vb gibi yaÅŸlılık hastalıklarından da önemli bir rol oynamaktaydı. Bu yaÅŸlanma sürecine neden olarak gösterilen ise epitel dokuyu sıkılaÅŸtıran ekstra hücresel protein olarak adlandırılan baÄŸlayıcı maddenin indirgenmesiydi. Ve tedaviler de bu bilgilere dayanılarak geliÅŸtiriliyordu. Fakat bilim adamları ÅŸimdi nedenin doÄŸrudan doÄŸruya hücrelerin içinde gizli olduÄŸunu buldular. Çünkü hücre bölünmesinin birkaç kuÅŸak tekrarlanmasının ardında epitel hücreler, genç hücrelerden iki ila on misli daha katı hale geliyorlar. AraÅŸtırmacılar bu geliÅŸmeyi hücre içindeki protein iskeletinin (hücre iskeleti) yoÄŸunlaÅŸmasına baÄŸlıyor. Hücre iskeletindeki katılaÅŸmayı önleyebilecek ve yaÅŸlanma sürecini yavaÅŸlatabilecek ilaçların henüz varolduÄŸunu söyleyen bilim adamları, bu gençlik kremlerinin ÅŸu sıralar fareler üzerinde denendiÄŸini söylüyor: "Derideki yaÅŸlılığı yavaÅŸlatmanın hálá en etkin yolu, ultraviyole ıyınlarının verdiÄŸi zararı mümkün olduÄŸunca en aza indirmek. Çünkü bu ışınlar deri yaÅŸlanmasında çen önemli faktör."Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!