Arabesk de söylesin Rock da yakışıyor abime

“O, Müslüm Bey’in kabiliyeti. Biz ışığı gördük ve farklılıklar geliştirmek istedik. Teoman’ın Paramparça şarkısını söylemesi ve patlatması bu işin miladıdır. Bu sayede entel kesim dediğimiz gizli fanatikler de onu dinlemeye başladı. Baba ne yapsa yeridir, jiletçi kesimin gönlünü de alır” diyen Takmaz’a göre kendisi, Müslüm Gürses ve Muhterem Nur bir üçlü: “Ben bu üçlünün kafasıyım. Muhterem Hanım kalbimiz, Müslüm Bey de sesimiz.”        �

“Allah vergisi, pop da okuyor sanat müziği de rock da. O Müslüm Bey’in kabiliyeti. Biz o ışığı gördük ve bir farklılık geliştirmek istedik. Teoman’ın Paramparça şarkısını söylemesi, bu işin miladıdır.”
Bu sözlerin sahibi, Gürses’in 15 yıllık menajeri Nevzat Takmaz. Öncesinde Gürses’in menajeri yoktu ve işlerine karısı Muhterem Nur bakıyordu.�
“Yaklaşık on yıldır, entel kesim dediğimiz, gizli fanatikler de dinliyor Gürses’i” diyor Takmaz. Gerçi Gürses dinlemenin artık artık gizlisi saklısı kalmadı ya, neyse. Nevzat Takmaz, Müslüm Gürses’le yaşıt, 57 yaşında. Yine de ondan “abi” diye söz ediyor. Malatyalı bir aileden İstanbul’da doğdu. Lisedeyken kamera asistanı olarak Yeşilçam’da çalışmaya başladı, Yılmaz Güney ve Cüneyt Arkın ile film çekti. Sinemadaki seks furyası yüzünden Hürriyet’e geçti. Çetin Emeç’in oğlu Mehmet’ten esinlenen Memo adlı fotoromanı hazırladı. Yıllarca magazin muhabirliğinden sonra 1998’de Hürriyet’ten emekli oldu. Hiç aklında yokken, yakından tanıdığı ve çok sevdiği Müslüm Gürses’in ısrarıyla menajerliğine başladı:
“Bayağı ünlü isimlerden de teklif aldım ama Müslüm Bey’den başkasını istemedim. Şarkılarını sever, konserlerine giderdim. Sanatçı taşımak zor iştir, Müslüm Gürses gibi topluma mal olmuş bir sanatçıyı taşımak daha da zordur. Ben onun adına değişiklikleri kokluyorum. Onu yeniden yaratmam tabii ki sözkonusu değil, belki biraz kabuğunu kırmasına sebep olmuşumdur. Müslüm Bey’i bir proje gibi ele aldık ve başarılı olduk. O da bize güvendi, kendini teslim etti. Abi-kardeş gibiyiz. Aileyiz. İşin çok ötesine geçtik. Gelen önerileri adapte ettikten sonra Müslüm Bey’e sunarım. Beni reddettiği hiç olmadı Aldığım bütün işlerin arkasında dururum. Sanatçıyı rencide edecek ve fanatiklerini kızdıracak şeylerden sakınırım. En büyük tepkiyi Coca-Cola’nın ‘Bırrr’ reklamıyla aldı ama o işin hakkını da verdi bence.”
KARİZMAYI ÇİZMEDİK Kİ BİZ
Takmaz’a göre Gürses’te öyle bir karizma var ki, reklam filmleriyle filan öyle kolay kolay çizilmez: “Ne var bunda? Yorumunu ve sesini kullanıyor adam. Bunu rahmetli Michael Jackson bile yaptı. Daha önce bir sürü albüm çıkardık ama hiç reklam teklifi almadı. Şimdi bir sürü reklam ve sinema projesi geliyor, oturup değerlendiriyoruz.”
Gürses’in hızına yetişilemeyen değişimini açıklarken de: “Müzik sektörü bittiği için yenilik yapmamız ve proje üretmemiz gerekiyordu. Artık sanatçıya yatırım kalmadı, gündemde kalmak ve ekstralara çıkmak için kendi albümlerini yapıyorlar. Müslüm Bey entel kesim-varoş kesim diye bir ayrım yapmaz. Gülhane’de de çıkar, Al Jamal’da da. İnsandan öte bir insandır, ne söylesem doğru dürüst anlatamam. Sadece başarısını çekemeyenler ‘entellerin oyuncağı oldu’ diyor.”
MURATHAN MUNGAN OKUR
‘Entellerin oyuncağı’ muhabbeti ne zaman başladı peki? “Burhan Bayar’ın yaptığı albümde, Teoman’ın Paramparça şarkısını söylediğinde... Sonra Murathan Mungan ile ‘Aşk Tesadüfleri Sever’i çıkardık. Bayağı ses getirdi. Ondan önce Akmerkez’deki müzik marketlerde Müslüm Bey’in albümleri bulunmazdı. Entel kesimin samimiyetinden hiç şüphe etmiyorum, gerçekten oturup dinliyorlar. Gelen kapıdan dönüyor, diye Al Jamal’daki galaları üçe çıkardık. Bu abimin başarısı. Derinliği, yorumları, müzik dışında gözönünde olmaması... Jiletçi fanatikler para biriktirip Beyoğlu’ndaki konsere de gelir. Önüne geçemezsiniz yani. Artık jilet yerine hediyeler, güller atıyorlar gerçi. Taşkınlık filan kalmadı.”
Tamam, Mungan ile ses getiren bir proje yaptı Gürses, peki onu okumuş muydu? “Tabii canım, bakıyordu onlara. Kitap okumasını çok sever abim. Evden hiç çıkmaz, öyle durmadan okur. Kendisiyle ilgili yazılanları takip eder” diyen Takmaz’a göre, Müslüm Bey’in yorumu hiç değişmedi: “Ama aldığım duyumlara göre Müslüm Bey’deki değişim, fanatiklerinin yüzde altmış-yetmişini küstürdü. Jiletçi kesimin de gönlünü almak için, internette anket yaparak en sevilen klasiklerini seçtim. Bunları Batılı sound’la düzenledik. Ceza, Kenan Doğulu ve Sezen Aksu’dan da destek aldık. ‘Sandık’ adlı bu albümle böylece her iki tarafa da hitap etmiş olduk. ‘Sandık 2’ için, kısmetse Şubat’ta stüdyoya giriyoruz, Mart’ta çıkacak. Yine iddialı bir proje. Tamamı yeni şarkılardan oluşuyor, sürpriz sanatçılar da var.”�
Takmaz’a göre piyasayı hiç umarsamayan bir müzik dervişi Gürses ve kimi zaman hayranlarını şaşırtan projelerde yer alması da hep müzik aşkına: “Genç yeteneklere destek vermek için yarışma programında jüri de olur, Duman’la düet de yapar. Turkmax’ta Didem Uzel’le 8 bölüm yayınlanan şov programına da çıkar. Onunla çalışmak hiç zor değil. Çok duygusaldır. Muhterem Hanım da çok tatlı bir insandır. Müslüm Bey’in kıyafetleriyle ilgilenir, yenilikten de çok hoşlanır. Bana çok destek olur, onun kalbini kazanamasaydım bu iş olmazdı. Bir yere söz verdiysem beni asla yüzüstü bırakmazlar. Biz bir üçlüyüz, bir aileyiz. Ben bu üçlünün kafasıyım, Muhterem Hanım kalbimiz ve Müslüm Bey de sesimiz.”�

ESRARLI GÖZLER MANALI BAKIYOR

“Yönetmen Sırrı Süreyya Önder, Müslüm Bey’in hayat hikayesini anlatan bir sinema filmi çekecekti. Hatta Müslüm Bey’in ve Muhterem Hanım’ın gençliğini oynayacak oyuncular bile seçildi ama proje yattı. Ben de konserlerinden kesitler alarak ‘Esrarlı Gözler’ adlı belgesel gibi bir TV filmi çektim. 16-17 yaşlarında bir koyu fanatiğin ağzından müziğini anlatıyordum. Konser çıkışlarındaki bıçaklı durumları, o izdihamları filan gösterdik. Bu belgesel televizyonda durmadan dönüyor şimdi.”    �