Araba tanıtımlı gece defilesi

Bir grup adam toplanmış. Peugeot'un yeni modelini tanıtıyorlar. Bu sebeple bir kokteyl ve defile düzenliyorlar. Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde, gece saatlerinde. Girişi kişi başı 400 dolar. Eh, bu paraya mönüde ne vardı, kim sundu, ne kadar sürdü, defilenin ayrıntıları gibi bilgileri de biz size veriyoruz...

Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde geçtiğimiz gece düzenlenen defileli araba tanıtımı, çok sayıda davetliyi ağırladı. Edinilen gelirin dörtte birinin Galatasaray Eğitim Vakfı'na bağışlandığı ve özellikle, büyükelçiler ve eşlerinin hazır bulunduğu gecede, yaklaşık 500 kadar konuk vardı. Canlı müzikler, beyaz örtülü ve süslü masalar, bir tarafta son derece sade tanıtım standları (ki bunların arasında Davidoff cigarları, Christion Dior kokuları ve cilt bakım ürünleri de vardı) arasında, insanlar ilerleyebilmek için birbirlerine omuz atmak zorunda kaldılar. Saat 7:30'da başlayan kokteyl, maalesef ki saat gece 22:00 sularında defileye dönüşebildi. Ama kimsenin şikayeti yok gibiydi. Herkes ayakta durarak tanıdıklarıyla sohbet etti ve kalabalığı ilgiyle izleyen garsonlar tarafından getirilen kanepelerden yedi. Zaten yemeğe oturulduğunda artık çoğunluk doymuş haldeydi.

Üç Fransız'ın başarısı

İsimleri: Pierre-Louis Colin (Genel Müdür), Georges-Henri Chambaud (Pazarlama Direktörü) ve Philippe Sambe (Ürün Müdürü). Bu üç Fransız adam, MD International diye bir şirketin yöneticileri. Aslında dört kişi olacaklardı ama sonuncusu gelememiş. Üçü de birbirinden sevimli. Gece boyunca durmaksızın bütün konuklarla bir bir ilgilendiler. Arada, acaba yağmur yağacak mı, sorularıyla bizi terlettiler. Eh, herkes gece için giyinmiş: Açık ayakkabılar, dekolte giysiler. Hava da soğudukça soğuyor. Yani adamlar korkmakta haklılar... Allah'tan garsonlar üşüyen kadınlara birer şal getirdiler de, hem şalı olmayanlar trende uydu, hem de üşümekten kurtulduk... Yine gelelim bu Fransızlara. Onlar, üç kişi olarak bir ‘‘olay organizasyonu’’ yapıyorlar. Yani, bir araba tanıtımı yapıyorlar ve bunu gerçekleştirirken de, insanları eğlendirmeyi bir görev sayıyorlar. Eğlence adı altında ise defile var. Ama defile deyip geçmeyin, aşağıda anlatacağım... Peugeot'un yeni 607 modeli, acayip bir araba. Arabadan hiç anlamayan, modelleri birbirine karıştıran ben bile, özelliklerini bir bakışta anlayabildim. Dolmabahçe Sarayı'nın geniş bahçesinde, tanıtım standlarının hemen önünde iki adet Peugeot araba duruyor. Yanlarında iki hostes kız, arabayı tanıtıyorlar. Bakıyorum, arabadan çok, doğal olarak kızlar ilgi çekiyor. Bara gidip içkisini alan, soluğu araba standının başında alıyor. Kimisi fiyatını öğrenmeye çalışırken, kimisi de içine oturmak istiyor. Ama amacına ulaşan pek az. Çünkü biraz sonra, masalara geçme çağrısı yapılıyor. Saat de zaten 21:00 oldu. Gerçi gecenin programına göre, saat 21:00'da defile başlayacaktı...

Transparan defile ve erkekler

Lafı fazla uzatmadan, defilenin saat 22:00 sularında başladığını söyleyeyim. O arada, müthiş Fransızcasıyla Korhan Abay çıkıp gecenin sunumunu yaptı. Beyaz smokini içinde çok havalı görünen Abay, o kadar davetlinin önünde akıcı bir Fransızcayla nasıl konuştu, onu bilemiyorum. İnsan hiç mi heyecanlanmaz... Ardından Abay Fransa Büyükelçisi ‘‘ekselansları’’ Monsieur Bernard Garcia'yı sahneye davet etti. Büyükelçi sahnede milletimize ve doğal ve tarihi güzelliklerimize olan hayranlığını açıkladı. Bu arada, tam defile başlayacak derken, birden ortalık karıştı, gazeteciler bir masada yoğunlaştılar ve ufak çaplı olarak kimin geldiği tartışılmaya başlandı. Gelenin TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut olabileceği tahmin edilirken, aslında Ender Mermerci ve kızlarının geldiği ortaya çıktı. Yanlarında Alinur Velidedeoğlu'yla birlikte oturan Mermerci ailesi kadınları, ilginin biraz azalmasıyla rahat bir nefes alabildiler. Bize verilen programa göre, bir yemek, bir defile gibi bir olay olacaktı. Şöyle açıklayayım: Dört ayrı modaevinin defilesi var. Bunlar; Christian Dior, Christian Lacroix, Thierry Mugler ve Givenchy. Her bir defileden sonra, yemeğin bir bölümü gelecek. Öyle de oldu. Biraz gecikmeli olsa da... Bu arada, tabii ki ışıklar karardı ve ilk mankenler podyuma çıktı. Bir de ne görelim: Herşey transparan. Thierry Mugler'in tasarımları bir anda ortalığı karıştırdı. Kadınlar hadi neyse de bir de adamları görecektiniz: Hepsi birden ağızlar bir karış açık, transparan giymiş 12 tane Fransız mankene bakakaldılar. Hatta arka masalarda oturan bir genç adam, mankenleri iyice görebilmek için fazlaca öne kaykılmış olacak ki, dengesini kaybetti ve neredeyse yere yuvarlanıyordu... İşte tüm bu olaylar olurken, yemekler de gelmeye başladı. Sonuçta, bir defile, bir yemek havasında devam eden gece, transparan giymiş mankenler ve yenen leziz yemekler eşliğinde sürdü gitti...

Mönü şöyleydi:

l Corinthe üzüm ve kuru incirli köy ekmeği üzerinde ‘‘Gewürztraminer’’ jöleli Alsace kaz ciğeri

l Sirke ile marine edilmiş kızarmış sebze üzerinde kalkan balığı

l Zeytinli polenta ve yabani mantar eşliğinde biberiye ile tatlandırılmış rosto kuzu eti

l Fransız usulü vanilyalı krema

l Küçük pastalar

Bütün bu yemekler, Fransa'dan getirilen ve oranın en iyi ahçılarından biri olarak nam salmış olan Antoine Westermann tarafından yapılmıştı. Garsonlar ve servis SwissOtel tarafından sağlanmıştı. İçtiğimiz sular, ne mutlu bize ki Evian'dı.

Gelelim ana sponsorlara: Dünyanın ilk çay firması The Assam Company, Paris'in ünlü otellerinden Hotel Plaza Athenee Paris, Türkiye'nin hızla büyüyen gıda firmalarından ADCO Gıda, Air France Havayolları ve Davidoff...

Bu arada, MD International'ın ürün müdürü olan Philippe Sambe'yle de görüştük. Ve defilenin perde arkasında neler varmış, öğrendik...

l Niye Galatasaray Vakfı'na bağışlanıyor gelir?

Galatasaray, Türkiye'de Fransızca adına çok iyi işler başarmış bir kurum. Gecenin sunucusu Korhan Abay'da oradan. Bir çok defa Fransa ve Türkiye arasında öğrenci alışverişine sebep oldu Galatasaray. Biz de, Peugeot'nun tanıtımında böyle bir girişim yapmaya karar verdik. Bir jest olacağını düşündük.

l Davetli listesini nasıl hazırladınız?

Öncelikle Christian Dior, Thierry Mugler ve Christian Lacroix'dan yetkililer gelecek. Türkiye'den Koç ailesi ve bir çok tanınmış, medyatik ismi davet ettik. Bu arada yabancı ülkelerden bazı tanınmış aileler de konuk listesinde yer alıyorlar. Ve tabii ki, Fransa Büyükelçisi Bernard Garcia ve eşi...

l Yani dünya jet-seti mi orada olacak?

Türkiye jet-seti desek daha iyi olabilir. İyi bir yemek yemek isteyen, haute-couture'ün iyi örneklerini görmek isteyen konuklarımız var. Bu arada Peugeot'nun yeni modelini tanıtıyoruz. Onu da yakından görmek isteyenler olabilir.

l MD International nasıl bir kuruluş?

Dört kişilik bir ekibiz. Dünyada iki ofisimiz var. Bir olayı buluyoruz ve sponsorlar arıyoruz. Bunu tanıtmak için de organizasyon düzenliyoruz. Peugeot'yu tanıtırken de, lüksün simgesi olarak moda şovlarını düşündük. Bu bir tur gibi. İki-üç hafta içinde mankenlerle birlikte dünyada gitmemiz gereken yerleri geziyoruz. llk önce Kahire, sonra Lübnan. Ardından Abu-Dabi, Bahreyn. Şimdi buradan da Amman'a gideceğiz. Oralarda davetler düzenleyip defileler yapıyoruz. Amacımıza ulaşmak için sıkı bir çalışma içindeyiz. Dekorasyonumuzu ünlü bir Fransız markası yapıyor. Yüksek standartları olan bir proje bu.

l Neden Dolmabahçe Sarayı'nı seçtiniz yer olarak?

Gittiğimiz yerlerde oranın tarihini yansıtan, oranın gerçek yüzünü veren yerleri seçmeye uğraşıyoruz. Dolmabahçe Sarayı da ihtişamlı havasıyla Osmanlı ve Türk dönemlerinin en belirgin özelliklerini taşıyor. Hava da güzel olunca, böyle olsun istedik.

l Mücevher olayı nedir? Niye var defilede?

Bir moda defilesinde, mücevher gerektiğini düşünüyoruz. Göreceklerinizin bir kısmı Christian Lacroix'nın tasarımı olan yüksek kalitede mücevherler. Özel koruma altında taşıyoruz. Diğerleri genelde aksesuvar: Tokalar, minik bilezikler, Lacroix ve Dior tarafından dizayn edilmiş basit takılar yani...

l Peki, olay Peugeot'yla ilgili olduğuna göre, fiyatı nedir bu arabanın?

Size tam olarak bir fiyat veremeyiz çünkü Fransa'da iki hafta önce satışa çıktı. 2001 başında Türkiye'de de çıkacak. Henüz belli bir fiyat biçilmedi burası için. Ama Mercedes arabalardan yüzde 20-25 daha ucuz olacağını söyleyebiliriz.

l Sizler de Peugeot 607 mi kullanıyorsunuz? Çocuklarınız, eşleriniz filan bu arabadan mı kullanıyor?

Henüz hiçbirimiz satın almadık bu arabayı. Ama test sürüşü için çok kullandık. Eğer eşlerimiz ve çocuklarımız isterlerse, onlara alırız. Kendimiz de severek kullanırız...