Güncelleme Tarihi:
Ara Güler’le tanıştığınızda kaç yaşındaydınız?
- Çok küçüktüm, 5-6 yaşlarındaydım.
Peki, ‘Ara Güler’in kim olduğunu anladığınızda kaç yaşındaydınız ve onun hakkında neler düşünmüştünüz?
- İlkokuldayken... Bana dünyanın değişik yerlerindeki renkli maceralarını anlatan bu kişinin hikâyeleri, hem beni şekillendirdi hem de bir çocuk olarak hayal gücümü besledi.
Bizler Ara Güler’i, aslında hepimizin gördüğü çok normal şeyleri farklı bir gözle fotoğraflayıp anlamlandıran kişi olarak tanıyoruz. Siz nasıl tanıyorsunuz?
- Onu, her şeyi çok açık yüreklilikle söyleyen biri olarak düşünürüm. Bu açık yüreklilik aslında onun çektiği fotoğrafları da açıklıyor. İnsanları, olayları, yerleri olduğu gibi doğal bir şekilde gösteren bir çift göz.
Sanatla ilgili size aktardığı önemli cümleler, fikirler var mı aklınızda?
KARANLIK ODADAKİ KAZALAR VE KEŞİFLER
Bu işler daha önce hiç sergilenmedi. Ara Güler özellikle mi gün yüzüne çıkarmamıştı onları?
- Evet, daha önce sergilenmedi. Belirttiğim gibi sadece bir tanesi kitap kapağı olarak kullanıldı. Ara Güler bu görselleri ‘bozuk’ olarak nitelendiriyor. Aslında, bazılarında 1970’lerde karanlık odada çalışırken oluşan kazalar var, örneğin iki negatif filmin birbirine kimyasalarla yapışıp kalması sonucu oluşmuş. Bazılarında kendisinin bilinçli olarak soyut kompozisyonlar yaratma isteği var, bazısında ise soyut imgeleri olduğu gibi fotoğraflama durumu.
Hangi yıllarda fotoğraflamış bunları?
- Sergilenenler 1970’lerden günümüze kadar geliyor. Yani, dünyanın her yerine dünyaca ünlü değişik dergi ve yayınlar için giden bir Ara Güler dönemi.
Sizce neden bu tür fotoğraflar da çekmiş?
- Bence kendisini ne kadar da ‘foto muhabiri’ veya ‘görsel tarihçi’ olarak tanımlasa da onun bir sanatçı duyarlılığı ve estetik duygusuna sahip olduğu kesin. Bu fotoğraflar da onun bu yanına konuşan görseller, onun karanlık odadaki keşifleri, kazaları veya bilinçli oyunları.
Nasıl yorumluyor bu fotoğraflarını?
- “Ara’nın bozukları” ya da “Çöp bunlar” diyor... Ama ilginç bir şekilde çöp olarak nitelendirdiği bu fotoğrafları da yıllarca arşivinde saklamış ve çöpe atmamış.
Son döneme ait olanlar da var mı, devam ediyor mu soyuta?
- Evet, son dönemde de soyut çalışmaları var. Onları da sergide göstereceğiz.
Ara Güler’in 1970’lerde İstanbul’da çektiği ve sergi fikrini doğuran görsel. Çünkü babamın şiir kitabının kapağıydı. Kesinlikle Ara Güler’i çağrıştırmayan, tümüyle soyut bir iş. Renk ve kompozisyonun özel yeri de çok açık.
Günümüz İstanbul’unu ‘İstanbul’un gözü’ olarak adlandıran, Ara Güler’in gözünden gösteren yeni bir fotoğraf.
1970’lerde İstanbul’da gördüğü bir manzarayı aynen olduğu gibi fotoğraflamış Ara Güler.
Karanlık odada oluşan bir kazanın görseli ve aynı zamanda insanda tümüyle farklı duygular yaratıyor.