Aptal ve kibirli erkek çekilmez

Nil hakkında her şeyi duymak istiyoruz... Nasıl başlamıştı senin hikayen? Müzisyen olmak bir karar mıydı, yoksa o mu seni buldu hayatta?

- Aileden gelen bir geni, şans ve sevgiyle büyüttüm diyelim... “Özgür kız”la başladı ilk bölüm ama aslında ben Nil’in dünyasını anlatacaktım. Ve artık anlatabildiğimi sanıyorum.
 
Nil’in dünyasında bugünlerde neler oluyor?      �
�
- İlk kez bir single çıkarttım. Çok büyük bir emek, bütçe ve fikir var ardında. Kapağından klibine kadar çok uğraştık. Hatta Twitter’a “Bir single, bir albüm kadar kalori yakıyor” diye yazdım, çünkü gerçekten öyle...

Ama her şeye rağmen çok mutlusun değil mi?

- Evet, çünkü iki-üç ayda bir yeni şarkı çıkarıp bedavadan yollamak istiyorum. 99 kuruşa satarak bu single’a herkesin ulaşabilmesini sağladık. Biraz zarar ettik ama bu şarkılara herkesin ulaşması benim için çok önemli.

KALBİM CİK CİK ATMAYA DEVAM EDİYOR

Ufukta bir albüm görünüyor mu?

- Bizim gibi şarkı yazarları için iki yılda bir albüm yapmak tembellik. Üstelik internet hızıyla gidilen bir çağda yavaştan da öte... Tabii albüm hâlâ bana romantik geliyor. Albüm yapabilirim eylülde. şarkılarım hazır ama henüz karar vermedim; single single mı yürüyeyim, yoksa kıpır kıpır bir albüm mü yapayım, onu düşünüyorum...

Yine görmek, yine öpmek istemek, güm güm atan kalp... şarkının sözlerinde bunlar var. E, bunlar devam ediyor mu evlendikten sonra da?

- Güm güm, tak tak, cik cik devam ediyor olmasaydı, bu şarkıyı yazamazdım. şarkılar yaşanan anılardır.

Facebook ve Twitter kullanıyor musun?

- Facebook’ta yokum diyebilirim, ona bir türlü alışamadım gitti. Twitter’ı seviyorum ama... Bir şeyin tam ortasında, hâlâ onu yaşarken paylaştığımda içim rahatlıyor. Bence Twitter, bizim gibi kendini ifade etme ve paylaşma konusunda ağır hasta insanlara ilaç gibi geldi. Zaten spotsavar biri sahneye de çıkmaz, fotoğraf çektirmez. Ben dikkatin bende olmasını, insanları mutlu etmeyi, onlara faydalı olmayı seviyorum. Dünyadaki varlığımı bununla anlamlandırdım.

BU ÜLKEDE BOYNUN BÜKÜKSE SEVİLİYORSUN

Teknolojiyle aran çok iyi... niltakipte.com, kirildim.com...

- Niltakipte, kendimi paparazzi gibi dikizlediğim bir siteydi ama bir gün Twitter çıkageldi ve o daha pratik. kirildim.com’da ise kalp kırıklıkları topluyorum. Okuyup ağladığım oldu oraya yazılanları, hâlâ da yazıyorlar. Konserlerde gösteriyoruz bazılarını. “Kıracak kimsem yok, ona kırıldım”, “Eşcinselim dedim kırıldım” gibi şeyler yazılıyor... Daha neler var, şarkı sözü olur çoğu.

Twitter ve Facebook’ta yazdıkları yüzünden tepki gören çok ünlü var. Sana da yazdıklarından dolayı tepki geliyor mu?

- Burası her şeyin ciddiye alındığı bir yer. Bazen bir şey yazıyorum; “Bütün bunlar olurken sen nasıl bu hafif şeylerden ve kendinden bahsedersin”, “Hayat sana güzel” gibi tepkiler geliyor. Bireysel olanı lanetleyen bir zihniyet var yani. Hafif boynun bükükse seviliyorsun burada, kaşların kolay çatılıyorsa kralsın! Bense şunu demeye çabalıyorum: Sakin olun, hayat bu kadar dar değil, o da var ama bu da var! ıstemiyorsan, takip etme beni, niye peşimdesin ki!

BEN HER ZAMAN ANNE-BABA KUZUSUYUM

Bir erkek ne zaman çekilmez olur?

- Bir kadın veya bir erkek aptal olduğunda, bir de kibirli olduğunda çekilmez olur.

Sosyal sorumluluk projelerinde görüyoruz ismini sıkça... Neler yapıyorsun?

- Kadınlar ve çocuklar için elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama yine de yetersiz. Daha fazla şey yapabilmem için bana ulaşabilirler. Bugüne kadar “hayır” cevabını pek vermedim.

Annen hep yanında, hâlâ anne kuzusu musun?

- Annemin, babamın her zaman kuzusuyum. Saçlarımdaki kıvırcıklar bu yüzden gitmiyor. Çok şanslıyım ki ruhu çok genç iki insan; annem ve babam olmuş. ıki ay önce, New York’ta Lady Gaga konserine gittiler, sen oradan pay biç.

Gülünce gözlerin de gülüyor... Var mı bir hayat felsefen? Çok moda şimdi secret’a gönül vermek, taşlara dokunup güç almak... Sen ne yapıyorsun?

- Pozitif ve mutluluk kelimeleri kullanıla kullanıla yırtık pırtık oldu. Neşeli biriyim diyelim, şanslı doğdum, kıymetini bildim, hep böyleydim ben...

TANINMAK BENDE ALERJİ YAPIYOR

İstanbul ’u bırakıp gidebilir misin?

- İstanbul ’u seviyorum ama sevmediğim tarafları da var. Mesela el ele yürünemeyen bir şehir burası, kaldırımları dar ve engebeli. Bisikletle gezemezsin, parkı yok. Bir de tanınmışlık bende alerji yapıyor. ıkinci favori şehrime kaçıyorum o zaman; Londra.

BEĞENDİĞİM KOLEKSİYONU LADY GAGA’YA KAPTIRDIM

Giyim tarzın çok farklı hep, nereden buluyorsun kıyafetlerini?

- Kıyafetlerimi bazen yalnız, bazen annemle seyahat ederek, beğendiğim tasarımcılarla çalışarak seçiyorum. Londra’da beğendiğim bir koleksiyonu Lady Gaga’ya sattıkları için veremeyeceğini yazdı tasarımcısı, bu turnede giydiğim kıyafeti Bjork de almış. Ama giydiğini görmedim; satın aldığım yerde çalışanlar söyledi. Bunları duyunca, çağın nabzını tutuyorum dedim kendi kendime. Kıyafetlerim, içimi dışıma çevirdiğimde görülen tarafıma benzesin istiyorum. Ayrıca bende sanat eserleri kadar heyecan yaratan kıyafetler, şapkalar, ayakkabılar var. Hobim bu aynı zamanda.

HıSSEDELİM NASILMIŞ DENİZANASI OLMAK!

Kendi koleksiyonunu yapmayı düşünüyor musun?

- Koleksiyon yapmayı bir gün düşünebilirim. Herkesin alabileceği, eğlenceli, esprili şeyler yapmaya çalışırım herhalde. Mesela, denizanası olan mayo projem var. Dışarıda normal mayo, denize girince denizanası gibi transparan beyaz kumaş... Açılıyor, sağından solundan... Hissedelim diye nasılmış denizin anası olmak!