Güncelleme Tarihi:
Raporda, 20. yüzyılda antimikrobiyal ajanların (antibiyotikler ve ilişkili ilaçlar) bulunuşuyla enfeksiyon hastalıklarının sebep olduğu tehlikenin önemli ölçüde azaldığı, bu "mucize ilaçların" kullanımıyla beslenmedeki gelişmeler birleştiğinde, sıklıkla ölümcül, tedavisiz ve yaygın olan hastalıklardan kaynaklanan ölüm oranında büyük düşüş yaşandığı belirtildi.
Bu kazançların, ÅŸu anda yeni bir geliÅŸmeyle tehlikeye atıldığı vurgulanan raporda, bu tehlikenin, "ucuz, etkili, ilk-tercih olan ilaçlara karşı dirençli mikropların ortaya çıkıp yayılması" olduÄŸu ifade edildi. Rapor, sıtma, anti-hıv gibi hastalıklarda kullanılan antibiyotik ilaçlara karşı ortaya çıkan direnci "endiÅŸe verici" olarak nitelendirdi.Â
KULLANIMLA BİRLİKTE DİRENÇ DE ARTTI
Rapora göre, hastalıklara yol açan solunum yolu enfeksiyonları, menenjit, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve hastane kaynaklı enfeksiyonlar gibi bakteriyel enfeksiyonlar, aynı zamanda antimikrobiyal direnci ortaya çıkardı.
Enfeksiyonların sayısının ve antibiyotik kullanımının artmasıyla, ilaçlara karşı direnç görülme sıklığı da arttı. Buna ek olarak, artan dünya nüfusunun yiyecek ihtiyacı, besin üreten hayvanlar ve kümes hayvanlarında hastalıkların önlenmesi ve büyümenin desteklenmesi için ilaçlar yaygın, rutin kullanılmaya başlandı. Bu gibi uygulamalar, hayvanlardan insanlara geçebilen dirençli mikropların artmasına neden oldu.
Raporda, antibiyotiklere karşı direncin nedenleri şöyle açıklanıyor:Â
"Reçete yazanların görüşleri, hasta beklentilerinin takdirine kalmıştır ve talepler reçetede yazılanları etkilemektedir. Doktorlar, uygun olmayan endikasyonlarda bile antibiyotik yazmaları için hastaları tarafından baskıya maruz kalabilirler. Bazı kültürlerde, antibiyotiklerin enjeksiyon ÅŸeklinde verilmesinin, ağız yoluyla alınmasından daha etkili olduÄŸu düşünülmektedir."Â
MİKROPLAR İÇİN İDEAL ORTAM
Tedaviden yakınmaların da önemli problem olduğu belirtilen raporda, hastaların ilacı almayı unutmaları, kendilerini iyi hissetmeye başlamaları veya bir başka nedenle tedaviyi kesmeleri halinde, "mikroplara ölmek yerine adapte olmaları için ideal bir ortam yaratıldığı" vurgulanıyor.
Rapora göre, tedavide başarısızlığa neden olan dirençli mikropların yol açtığı enfeksiyonlar ve uzayan hastalık dönemi, daha büyük bir ölüm riski taşıyor. Tedavideki başarısızlıklar, aynı zamanda enfekte olma süresini de uzatarak, toplumdaki enfekte insan sayısını artırıyor.
Enfeksiyonlar ilk-tercih antibiyotiklere dirençli hale geldiğinde,tedavi çok daha pahalı ve bazen de çok daha fazla toksik etkisi olan ikinci, üçüncü kademe ilaçlarla yapılıyor.
WHO, "EÄŸer ilaç sanayii, bu ilaçların yerini alabilecek ilaçlar geliÅŸtirmeye hemen baÅŸlamazsa, önümüzdeki on yıl içerisinde bazı hastalıklara etkin bir tedavi uygulanamayacaktır" uyarısında bulunuyor.  Â