Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2006 00:00
Hayat akıp gidiyor avuçlarımdan... ’Dur’ diyemiyorum. Bazen arkasından koşup yakalamaya çalışıyorum, bazen de önünde koşuyorum, ensemde nefesini hissederek.
Bazen ’benim’ gibi geliyor her şey! Benim için yaratılmış, bana özel gibi ağaçlar, yollar, bu giderek soğuyan hava, rüzgarlar... Sonra diğerlerini görüyorum, kalabalıklar içerisinde koşuşturan ve her birinin aklında benim aklımdan geçenler. İrkiliyorum. O kalabalıklar içerisinde sanki ’Yeşil Yol’daki o iri cüsseli adam gibi herkesin söyledikleri çalınıyor kulağıma. "Allah’ım" diyorum. Ne çok fikir, ne çok dert, ne çok tasa, ne çok sevinç, ne çok üzüntü ve ne çok gözyaşı bir arada. Yoruluyorum. Hem de çok. Bu hayat koşuşturmacasında birinin çıkıp her şeyi ’reset’lemesini istiyorum sanki. Nasıl bu noktaya geldik biz? Neden daha sakin, huzurlu, basit bir hayatımız yok? Neden bu kadar zorlaştı her şey büyüdükçe? Büyüdükçe neden küçüldü tüm mutluluklar? Ve neden şimdi böyle kalbim sıkışıyor yukarı çıkıp baktığımda insanlara? Neden birbirimizin yüreğine bu kadar sert bakışlarımız? Neden farkında olmadan birbirimize bu düşmanlığımız?
İşte bunların beynimde bir o yan bir bu yana koşuşturduğu bir gün. Ne sıkılmışım bilemez kimse. Uğraştığım bir dolu işin, o anlık ters gidiyor olması mıydı aklımı bu denli karartan; yoksa bir süredir es geçip biriktirdiklerim mi bilmiyorum. Ama ben böyle zamanlarda hep en çok annemi özlerim. Telefonda, havadan sudan konuşmak bile iyi geliyor böyle anlarda. Sanki ben hiçbir şey söylemesem de o anlıyor kalbimi. Tıpkı bana o dünyaya ilk geldiğim gün verdiği gibi hayat veriyor her seferinde. Üstüme yapışan pislikleri temizliyor sözleriyle. Dizlerine yatmış, saçlarımı okşarken aklımdaki karanlıklar aydınlanıyor sanki beni her sevişinde. Offff... Ne dünya ama? Ne insanlar? Ne çok kafa? Ne çok ses var! Beynim bu denli karışmış, kalbim bu denli kararmışken bana tekrar hayatta güzel ve aydınlık şeyler olduğunu hatırlatan, tüm çatlaklarıma iyi gelen iki şey var. Annem ve motosikletim. Her ne kadar bir dönem birbirlerine düşman olmuş olsalar da çok şükür son zamanlarda araları iyi. Böyle aklımın karışık olduğu zamanlarda eğer kafamın içinde beynimi bulandıran bu düşüncelerden sıyrılamayacağımı hissedersem binmem motoruma.
Ama çoğunlukla önce annemi arar sakinlerim sonra da kaskımı kafama taktığım anda, bu hayatta kafama taktığım her şeyi o kaskın dışında bırakıp yola veririm kendimi. Karman çorman olmuş hayatta, bu lüksü yaşatabilecek başka bir şey var mı bilmiyorum. Bana hiç yok, hiç de olmayacakmış gibi geliyor. Motosiklet; bu dünyanın tüm saçmalıklarından uzaklaşmaktır bazen birkaç dakikalığına olsa bile. Motosiklet; içine tekrar neşe dolmasıdır kalbinin en karardığı anlarda bile. Motosiklet; ruhunun özgürleşmesidir, yaşadıkların seni sürekli birilerine, bir yerlere tutsak etse bile. Motosiklet; temize çekmektir ruhunu, her şey seni kirletmek istese bile... Motosiklet; mücadeleyi hiç bırakmamaktır, kendini en güçsüz hissettiğinde bile... Motosiklet; hayatı sevmeyi öğrenmektir, tüm dünyadan nefret ettiğin anda bile...
PS: Geçen haftaki sayfamda, bayramda bana Hasan Okumuş’un bayram hediyesi olarak yolladığı bir yazı yayınlamıştım ya, heh işte o yazıyı Rauf Gerz arkadaşımız yazmış. Ne diyelim ellerine sağlık.
Herkes bir gün pert olabilir
Bu benim başlığım değil. İnternette kurulmuş bir kulübün, ’Pert Motorcular Kulübü’nün attığı bir başlık. Enteresan bir mantıkla kurulmuş bu kulüp. Aslına bakarsanız yola çıkış noktalarını çok sevdim. "Pert Motorcular Kulübü, alternatif bir motorcu kulübüdür" yazıyor sitede. Çeşitli zamanlarda, çeşitli şekillerde motosiklet kazası geçirmiş ama motosiklet sevdasından vaz geçememişler tarafından kurulmuş. Her ne kadar site içerik olarak çok tatmin edici olmasa da dediğim gibi yola çıkış noktaları çok güzel. Bakın pert motorcular kimlermiş ve ne amaçla kurulmuş: "Motorun ne derece yoğun bir tutku olduğunu, yaptıkları çok ağır kazalardan sonra bile motorculuğu bırak(a)mayarak deneyimlemiş; altın kuralların gerekliliğini de, yine aynı kazaların çok acı tecrübeleriyle sabitlemiş insanlardır pert motorcular. Pert motorcular kulübü, yaşadıkları acı tecrübeleri, artık hiçbir motorcu dostun yaşamaması ve kulübün nüfusunun asla artmaması amacıyla kurulmuştur."
ALTIN KURALLAR
Bir de altın kurallar başlığı altında, aslında her motorcunun asla unutmaması ve uyması gereken bir takım maddeleri var pert motorcuların sitesinde;
1. Kask, mont, dizlikler, eldivenler yani kısaca tüm korumalar, her durumda, her mekanda, hava sıcaklığının her derecesinde, gidilecek her mesafede ve istikamette istinasız kullanılacak.
2. Hiçbir koşulda alkollüyken motora binilmeyecek. Bu bir prensip haline getirilecek ve bir yudum birayla on şişe bira arasında fark olmadığı unutulmayacak (eski bir çin atasözünün dediği gibi; azıcık hamile kalamazsın!)
3. Vücuttaki etkisi bakımından alkolden farkı olmayan uykusuz, yorgun ve dalgın zamanlarda asla motora binilmeyecek.
4. Tacizcilerle aşık atılmayacak, acemi sürücülerden uzak durulacak.
Sayılarının yani kulüp üyelerinin hiç artmamasını dileyen bu kulübe göz atmak isterseniz pertmoto.sitemynet.com adresine bakabilirsiniz. İçerik olarak öyle aman aman olmasa da bence verdiği mesaj şahane... Benden bu kulübe, üye sayısının hiç artmaması için tam destek.
Eğitime devam
Motosiklet kullanıyorsunuz, belki yıllardır, belki de aylardır. Ehliyetiniz var, yapılmış kilometreniz de. Peki, sürüşünüzde her şey yolunda mı? Hiç ucuz atlatılmış tehlikeleriniz oldu mu? Virajlarda gülebiliyor musunuz? O yanından hızla geçtiğiniz otomobil önünüze çıksaydı çarpışmayı engelleyebileceğinizden emin misiniz? Yoksa çoğumuz gibi rahat olmadığınız sürüş durumları mı var? EMOK, Almanya’daki ADAC kuruluşunun oluşturduğu standartları karşılayan ’Motosiklette Güvenlik ve Hakimiyet’ (MGH) seminerleri devam ediyor. Sertifikalı EMOK eğitmenleri tarafından verilen seminerlerde yüzlerce kişi bilinçli sürücü olma yolunda birer adım daha attılar. Bir sonraki seminer tarihi 11 Kasım 2006 Cumartesi kayıt ve ayrıntılı bilgi için www.emok.org adresine bir göz atın.
Harley-Davidson’dan 60 ay vade
100 yılı aşkın bir süredir sevenlerinin gönlünde taht kurmuş, milyonlarca hayranı olan Harley’ler kısa bir süre için 60 aya varan vade imkanı ve 189 Euro’dan başlayan taksitlerle olduğu gibi, 'şimdi al ödemeye 6 ay sonra başla' gibi koşullarla sevenlerinin karşısında. Ayrıca, Türkiye’de ilk defa yapılan bir uygulamayla kredi kartıyla 32 taksitle Harley-Davidson sahibi olunabiliyor.