Annem ve birçok kiÅŸi bizi yakıştırıyor

Güncelleme Tarihi:

Annem ve birçok kişi bizi yakıştırıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 13, 2004 00:00

Köyden kente göç, aÅŸk ve futbol dünyasını konu alan ‘Ah Be Ä°stanbul’ adlı dizi, bu akÅŸam Kanal D’de baÅŸlıyor. BaÅŸrol oyuncuları Yavuz Bingöl ve Ä°pek TuzcuoÄŸlu, ‘Bizi yakıştırıyorlar’ dedi.Yenge kavramı Türkiye’de önemli kavramlardan birisi. Ä°pek TuzcuoÄŸlu da dizinin yengesi. Ä°pek TuzcuoÄŸlu: Aslında dizinin ilk ismi Yenge olarak düşünülmüş. Sonradan deÄŸiÅŸmiÅŸ. Dizide Erzincanlı bir ailenin gelini Zümrüt olarak, çoluk - çocuk herkesin yengesiyim. Ama bir o kadar da okuyan, edebiyata düşkünlüğü olan bir karakter. Bilgili, bilinçli, kendi içinde de muhafazakar tarafları olan bir kadın. Yavuz Bingöl: Sosyolojik açıdan bakarsak herkes köylüdür bence. Daha çok geçmiÅŸte yaşıyoruz toplum olarak. Çok geleceÄŸi kurgulayan ÅŸeyleri önemsemiyoruz. Müzikte de böyle. Çok uçuk müzikler dinlenmez ama bir otantik türkü hep dinlenir. - Zerda dizinizdeki Åžahin AÄŸa’dan sonra bu kentli antrenör Metin nasıl bir karakter olarak?Yavuz Bingöl: Ah Be Ä°stanbul’da benim oynadığım Metin karakteri boÅŸanmış, bir çocuÄŸu olan, ailevi sorunları olan gözde bir antrenör. Kötü bir evlilik geçirmiÅŸ, gerçek aÅŸkını arıyor. Sonra kırsal kesimden, Emir karakterini üstlenen genç, ünlü futbolcu olma hayalleriyle Metin’in yanına geliyor. Bütün ailesinin de buraya gelmesini saÄŸlıyor. Bir göç var burada. - Türkiye’deki antrenörlere atıfta bulunma gibi bir durum var mı dizide?Yavuz Bingöl: Aynı Türkiye’deki Fatih Terim ve Mustafa Denizli’ye zamanında nasıl yapıldıysa, çekilen bölümlerde de aynı ÅŸeyleri Metin’de görüyoruz. Mesela holiganlar, fanatik taraftarlar var. - Peki gerçek hayatınızda Ä°pek ve Yavuz olarak neler tam olarak yansıyor hayata ve insanlara? Ä°pek TuzcuoÄŸlu: Biz aynıyız Yavuz’la ve benim onu sevmemim nedenlerinden bir tanesi de bu. O kadar ben gibi ki! Yavuz benim erkeÄŸim diyorum. Ben de insanları çok önemsiyorum. Biz bu anlamda ikili olarak aynı tabandayız, yerdeyiz, renkteyiz. - Ä°llüzyon olmayan bu hayata geliÅŸiniz kısaca nasıl oldu?Yavuz Bingöl: Ben öğretmen bir babanın ozan bir annenin çocuÄŸuyum. Çok fazla il gezdim. Ama sonuçta azmin elinden hiçbir ÅŸey kurtulamıyor. Mesela futbol oynuyordum, Göztepe Yıldızlar’a yazılmıştım, bıraktım, tekrar müziÄŸe geri döndüm.- Anneniz Åžahsenem Hanım ikinizi birbirinize çok yakıştırıyormuÅŸ, doÄŸru mu? Yavuz Bingöl: Annemin dışında da birçok insan böyle düşünüyor. Ben dizi düşünmüyordum, ÅŸimdi Åžahin aÄŸayı yaratmışsın, insanların kalbine koymuÅŸsun. 6 ay sonra baÅŸka bir karakterde insanların karşısına çık! Bana çok acımasız geliyor. Bu proje gelince ve Ä°pek de projede olunca, bu sefer çok istedim. - Sanırım bir de kontratlarınıza ‘Birbirinizle oynama’ gibi bir ÅŸart yazdırmışsınız. Ä°pek TuzcuoÄŸlu: O kontrata ÅŸunu yazdırmışız, ‘BaÅŸrol oyuncusu Ä°pek TuzcuoÄŸlu, baÅŸrol oyuncusu Yavuz Bingöl olacaktır’ diye. Bizi ilk yakıştıran Abdullah OÄŸuz ve Meral Okay’dır. Öykümüzü Zerda’nın öyküsünü yazan Senay Ãœlkü yazıyor, senaryoyu Sulhi Dölek kaleme alıyor. Yönetmenimiz Nesli Çölgeçen, yapım ÅŸirketimiz ANS. Emir’i oynayan arkadaşımız Alpay adında konservatuarlı bir genç. Yani no name ve tamamen katıksız oyuncu kadrosu. Bence bir dizinin inandıcı olabilmesi için iki ünlü yetiyor. Bütün simalar çok tanınmış olduÄŸunda diziden kopmalar baÅŸlıyor seyircide. Kadronun tamamı öz hakiki oyunculardan oluÅŸuyor. - Gerçek hayatta da yakıştırılıyor musunuz birbirinize?Yavuz Bingöl: Valla 3 gün önce benim 9 yaşındaki kara kuru güzel yeÄŸenim Ceren, ‘Dayı Dicle’yle evlensene’ dedi. Ben ‘Manyak mısın’ dedim, aÄŸlamaya baÅŸladı telefonda. Susmayınca ‘Tamam tamam evleneceÄŸim’ dedim. Ne diyeyim, çocuk! Asmalı Konak’tan beri izliyormuÅŸ, yakıştırmış. Bir de ÅŸimdi annem, kız kardeÅŸim ben bekarım ya, çok konuÅŸuyorlar. O da onların yanında dinliyor. ‘Bir tane temiz süt emmiÅŸ birini bulup evlendiremedik bu oÄŸlanı’ diyorlar. Ufaklık bunları dinliyor, kafasına göre gelin arıyor.- Belli mi olur dizi aÅŸkı belki gerçeÄŸe dönüşür?Yavuz Bingöl: Bir bakalım önce dizide olacak mı? Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu demiÅŸler. Ä°pek TuzcuoÄŸlu: Benim süren iliÅŸkim var tabii, devam ediyor Hakan’la. Ben tebrik ediyorum ünlü bir kadınla beraber olmak çok daha zor birÅŸey bir erkek için Türkiye’de. Çünkü hayran hayran bakıyorlar. O niye baktı oluyor. Hezeyanları daha fazla. Ben öyle deÄŸilim, benim kendime göre oyunculuk kariyerim var ama starlara bakıyorum da, hakikaten yalnız kalıyorlar. Ben kendimi yaÅŸamayı seviyorum, ben star gibi yaÅŸamayı sevmiyorum, bana uymaz! Ben 38 bedenim bana 44 beden verirsen üzerimden düşer. Yavuz Bingöl: 16 yaşında Türkü adında bir kızım var. Ä°pek’le çok iyi anlaşıyorlar. Bana da aşık. Birisi gelecek kızını istiyorum diyecek, iÅŸte ben o adamı düşünüyorum ÅŸimdiden, nasıl bitireceÄŸim diye.Ä°pek TuzcuoÄŸlu, ‘Çocuklar Duymasın’daki gibi ‘Özel hayata dikkat etmek’ gibi kuralları olup olmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: ‘EÅŸimden ayrılma sürecini ben de geçirdim. Bu bir tercih meselesidir. Neyi hayatında kullanıp kullanmayacağınla da ilgilidir. Benim hayatımda kullanacağım tek birÅŸey var. O da oyunculuk gücü. ‘Annem konservatuvara gitmiÅŸ, bizim köyde dansöz oldu demiÅŸlerYavuz Bingöl: Annem Åžahsenem Bacı Türkiye’deki az sayıda kadın ozandan biri. Özellikle müslüman toplumlarda ve 60’lı -70’li yıllarda millet kadın ozanı taÅŸlardı. Zaten annem köyden gelip Muzaffer Sarısözen’in öğrencisi olduÄŸu zaman, köydeki dedemin komÅŸuları, arkadaÅŸları ‘Bizim Mahmut’un kızı var ya, Ankara’ya dansözlüğe gitmiş’ demiÅŸ. Halbuki konservatuvara gitmiÅŸ. Ben annemden çok ÅŸey öğrendim. Åžu an yaÅŸayan ve sanatın zirvesindeki birçok kiÅŸi annemin yakın arkadaşı. Ama hiç kimsenin kapısını çalmadık. Bir tek annem Arif SaÄŸ hocaya 80’li yılların sonunda bir demo kasetimi götürmüştü. Ben de yanındaydım ve o da arabasında bir ÅŸarkı dinleyip, daha ÅŸarkıyı bitirmeden, ‘Ya oÄŸlum senin daha bir fırın ekmek yemen lazım’ diyerek kaseti bana geri vermiÅŸti. O beÄŸenmediÄŸi ‘Sen Türkülerini Söyle- Turnalar’ adlı ilk kasetim bir milyon sattı. Bir tek ona, o da belki bir yardımı olur, giriÅŸim olur diye annem beni yönlendirmiÅŸti ama olmadı. Sonra hep ben kendim çabaladım. Aile terbiyesi, sevgisi çok önemli. Nerede bulunman gerek, nerede bulunmaman gerek bu çok önemli. Ä°yilik yap denize at lafına inanıyorum ben. Zamanında yaptığın iyilikler mutlaka karşına çıkıyor. Neyse sonuçta ben bu noktaya geldim kendi çabamla. Ä°kimiz de anne kuzusuyuzÄ°pek TuzcuoÄŸlu: Ben yola çıktığımda hala anneme söylemem, ÅŸuraya gidiyorum diye. GittiÄŸim yerden ararım ‘Geldim’ diye. Evhamlı çünkü. Annem her ÅŸeyimi bilir. Annem çok istedi Ä°stanbul’a gelmemi. Yavuz da 1995 yılında Ä°stanbul’a gelmiÅŸ, ben de aynı yıl geldim. Yavuz Bingöl: 15 yaşında annem babamla ayrılınca 1990 yılına kadar biz annemle hayatı göğüsledik. 1995 yılında 31 yaşına girdiÄŸimde, annemin yanından ayrılmaya karar verip Ankara’ya gittim. Piyanist - ÅŸantör olarak iÅŸ buldum. Orada 5 yıl kaldım, 3’üncü yılında evlendim. Annemden ayrılmak benim için inanılmazdı, bizim bir ayrılış sahnemiz vardı aynı filmlerdeki gibi. Düşünsene 31 yaşında ben annem evde yalnız diye eve gidiyordum. Çünkü bizim yaÅŸadığımız muhitte kadın dul olunca, kocası olmadığı için gece 12’den sonra eve kimse gelemezdi. SaÄŸda solda ne derler? Ä°zmir Gültepe gecekondu bölgesinde 13 yıl oturduk. Ben kendi yolumu çizmek için Ankara’ya gitmemin 5’inci yılının sonunda kaset yaptım ve Yavuz Bingöl oldum ben de.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!