Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2001 00:00
SÖZ verdim mi yaparım.Ne dedim pazar günü?Annemin maceralarını yazarım dedim. İşte yazıyorum. ‘‘Çok lazımdı’’ dediğinizi ise duymazdan geliyorum.Bugünlerde en kızdığı şey ‘‘A, katarkt ameliyatı çok kolaydır, ameliyat bile sayılmaz’’ denmesi.Zira hastalıklarını gizler, gizler, gizler, ortaya çıktığı andan itibarense, isterse bir sivilce olsun, dünyanın en büyük felaketi annemin başına gelmiştir.Şimdi kataraktı bir anlatıyor ki bilmeyen kalp nakli yapıldı zanneder.Gelene gidene ballandıra ballandıra anlattığı bir sırada şöyle bir laf duydum: ‘‘Benim gözbebeğim geç büyüyen cinstenmiş.’’İnanamıyorum. Her an yanındaydım, hemşire damlayı damlattıktan sonra ‘‘Gözbebeğiniz ne kadar büyürse o kadar kolay olur’’ dedi sadece.Neyse artık... Tadını çıkarsın.Çıkarsın da... Bir de dikkat edilmesi gereken hususlar kısmı var ki onu ne yapacağız bilmiyorum.Misal.Doktor, ‘‘Birkaç gün gözünüzü ovuşturmayın’’ dedi.Annem için ömür boyu ‘‘göz ovuşturma’’ diye bir eylem yoktur artık.Yıllar önce bir doktor boğazındaki tahriş için bir pastil vermiş. Benim her dakika şeker gibi emdiklerimden. Verirken de demiş ki, ‘‘Bunun yarısını başınızı eğerek, yarısını da başınızı arkaya atarak emin’’.Hay demez olaymış.Ama adamcağız annemin hayatında hiçbir şeyin tavsamadığını ne bilsin.O gün bugündür boğazında en ufak bir şey hissetse, sokaktaysak koşa koşa eve dönüyoruz. Pastili ağzına alıp sırtüstü yatıyor, eme eme yarısına ama tam yarısına ulaştığında bu sefer oturduğu yerde belinden yukarısı yere paralel olacak biçimde öne eğilerek emmeye devam ediyor.* * *Kavunla çileği ağzına sürmez.‘‘Doktor yasak etti, egzamam var’’ diyor. Üç kardeş hafızamızı yoklayıp gidebildiğimiz kadar geriye gidiyoruz, 4-5 yaşlarımıza; annemin egzamadan doktora gittiğini hatırlayan yok.Ne kadar eski bir yasak olduğunu anlayın artık.Doktorlara ilaveten kendi koyduğu yasaklar da var. Her sene yenilerini eklemiş olarak geliyor İstanbul'a. Misal bu sene çay içmiyor, bal yemiyor. Artık haklarında gazetede ne okuduysa...Gelelim yine katarakta.Gözündeki bant açıldığı gün doktora nelerin yasak olduğunu sorduk, ‘‘Ovuşturmak ve secde dışında hiçbir şey’’ dedi.Annem o an çöktü.Daha önce aynı ameliyatı geçiren arkadaşlarından duyduğu ve kendini hazırladığı yasaklara ne olacaktı şimdi?‘‘Buhar doktor... Buhar da mı yasak değil?’’‘‘Buharla ne işiniz var teyzeciğim?’’ dedi doktor. Kibar adam. Ben olsam, ‘‘Hamam mı işletiyorsunuz?’’ diye de eklerdim.‘‘Güneş?’’, ‘‘Rüzgár?’’‘‘Yasak değil.’’Bir ‘‘Yasak değil’’ cevabı daha alırsak annemin gül gibi doktorumuza itimadı kalmayacak diye korkuyorum.* * *Şu anda ne yaptığını merak ediyorsanız...Eşyaları, bizi, kendisini, çevreyi keşfediyor. Gözü açıldığında ilk olarak ‘‘Senin askıları ayarlanan sutyenin yok mu?’’ diye sordu.Bir de göz damlası problemi var. Doktor 6 saatte bir damlatılacak iki damla verdi.‘‘Problem bunun neresinde?’’ diyeceksiniz. Dersiniz tabii. Annemi tanımadığınızdan... Her on beş dakikada bir ‘‘Ne kadar kaldı damlama?’’ diye soruyor.Dört saat, on dakika, iki saniye kaldı anneciğim!* * *Yarın, olur ya annemle karşılaşır tanışırsanız aklınızda bulunsun, katarakt ameliyatı ağır bir ameliyattır. Değilse bile anneminki ağırdı. Aksini iddia eden ağzıyla kuş tutsa annemin gözüne giremez.MIŞ-MUŞAraştırmaya göre tatile çıkan çiftler dönünce boşanıyorlarmış.Maaşa zam, işe nihayet gibi bir şey.*Bakanlar Kurulu'ndan dışarıya
haber sızmaması için cep telefonlarını bloke edici dağıtıcı konulmuş.Azimlidir bizim bakanlarımız, káğıda yazıp pencereden atarlar.*Enis Öksüz, son umudumuz IMF ile aramızda Telekom yüzünden çıkan anlaşmazlık için ‘‘Kıytırık bir problem’’ demiş.Lütfen Sayın Öksüz, küçümsemeyin! Bari batışımız muhteşem olsun.*Ecevit, IMF başkanının yeni mektubunu ‘‘iyi tarafı’’ndan görmüş.Enis Öksüz, IMF'ye savaş açmış.Bir varmış bir yokmuş.Memleketin birinde bir hükümet varmış.Üyeleri uyum içinde çalışırlarmış.
button