1976 yılı ortalarında Hürriyet okurları gazetede ‘Bir İsim Aranıyor’ ilanıyla karşılaştı. Diğer gazetelere de verilmişti aynı ilan. Yeni çıkacak bir kadın dergisine acilen isim bulunması gerekiyordu: “Türkiye’de şimdiye kadar benzeri yayınlanmamış bir dergi için... Bir isim aranıyor! Bu dergi, nikah masasından hamileliğe kadar genç annenin ve babanın, beşikten buluğ çağına kadar da çocukların dergisidir... Bu dergi, bilimle gazeteciliğin el ele verip; genç çiftlere, aile hayatına atılan yeni kuşaklara yol gösterecek bir dergidir. Ona ne isim verelim?” Çağrıya tam 25 bin okur cevap verdi. Gelen öneriler içinden öne çıkan Elele oldu.
FİKİR BABASI ÇETİN EMEÇTürkiye’nin ilk anne-çocuk dergisi Elele’nin ilk sayısı Aralık 1976’da çıktı. Hürriyet Yayın Grubu, Batı Alman Eltern dergisiyle işbirliği yapmış; anne, baba ve anne adayları için rehber niteliğinde bir yayın yaratmıştı. Fikir babası Hürriyet Yayın Müdürü Çetin Emeç’ti. 25 liradan piyasaya çıkan ilk sayı 100 bin adet basıldı ve tamamı satıldı. Ek 30 bin baskı da tükendi. O tarihte Hürriyet gazetesinin fiyatı 150 kuruştu. Derginin ilk Genel Müdürü Nezih Demirkent, Genel Yayın Müdürü Çetin Emeç, Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Kayabal’dı. Yazı ekibinde Aysel Okan, Nalan Kayhan ve Tuncer Ertaş bulunuyordu. Tıp alanındaki önemli isimlerden kalabalık bir de danışman kurulu vardı. Tomris Uyar serbest yazılar yazıyordu. Derginin ekleri, rehber niteliğindeydi: Annenin Ansiklopedisi, Çocuk Hastalıkları Ansiklopedisi, Seks Dünyamız ve çocuklar için Çitlembik. Türkiye, ilk çengel bulmacayla da Elele sayesinde tanıştı. Bir diğer yenilik de, kapsamlı bir abonelik sistemi için kapı kapı dolaşılarak tanıtılmasıydı.
KARE KARE DOĞUMDergi, daha ilk sayıda olay yarattı. Türkiye’de ilk kez, bir bebeğin doğum anı renkli fotoğraflarla, bir kadın dergisinin sayfalarındaydı. Sapanca’dan bir genç kız, bu haberin ardından dergiye şu mektubu gönderdi: “Biz doğum olayının nasıl gerçekleştiğini değil bilmek, tahmin dahi edemeyen bir toplumda yaşıyoruz. Büyüklerimize sorduğumuz zaman ’leylek getirdi’ gibi saçma sapan cevaplar alıyorduk. Fakat Elele’yi okuduktan sonra, bunların yalan olduğunu söyleyip, itiraz edebiliyorum. Benim sizden isteğim, kız ve erkeklerin cinsel organları hakkında resimler, bilgiler vermenizdir. Bizi aydınlatmanızı, çelişkilerden kurtarmanızı dilerim.”
REGL ERKEKLERİN DE SORUNUDURİlk bakışta kadın dergisi gibi algılanan Elele’de erkekler için de konular vardı. Üçüncü sayfadaki ‘İçindekiler’ bölümünde erkeklere yönelik yazıların yanına pembe yıldız konmuştu. ‘Kırkından sonra azanı teneşir paklar mı’ başlıklı yazıda; Prof. Dr. Özcan Köknel, andropozu rahat atlatmanın yollarını anlatıyordu. ‘Tiryaki kocadan baba olmaz’ yazısı sigaranın çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan bir haberdi. ‘Regl kocanın da sorunudur’ başlığıyla da erkekler eşlerinin regl döneminde anlayışlı olmaya çağrılıyordu.
Elele’nin okuruyla kurduğu ilişki, bugün benzerine pek rastlanmayacak türdendi. Yüzlerce okuyucu mektubunun bir kısmı yayınlanıyor, kalanlara mektupla cevap veriliyordu. İdeal Anne sınavı açıp, geçenlere İdeal Anne diploması bile verdiler. Ardından İdeal Anne-Baba ve İdeal Çift sınavları geldi. Okurlarının doğum ve bebeklerin bir yıllık masrafını karşılayan kampanyalar yaptılar.
İLK DEĞİŞİKLİK: DERGİYE MAGAZİN GİRDİDergi 1984’te ilk önemli değişimini geçirerek magazine yer vermeye başladı. İngiliz aktör Richard Burton kapaklı bu sayıda Yazı İşleri Müdürü Mehmet Kayabal, kaliteli
magazin vaad ediyordu. Okur mektupları köşesine yazan Işıl Alpdoğan gibi okuyucuların bir bölümü bundan hoşnut kalmadı: “Sizi yıllarca sevdiren Saadet Sun’un makyaj sırları değil; Rana Beşe, Siyami Ersek, Özcan Köknel’in yazılarıydı. Sizi seviyoruz. Bizi kendinizden zorla kopartmayın...” Oysa Elele’nin, anne ve çocuk sağlığı dergisi kimliği ömrünü doldurmuştu. Yeni Elele’de cemiyet haberleri, tiyatro eleştirileri, sanatçı röportajları, moda, kitap bölümleri ve video listelerine de yer açıldı.
KAPANMA TEHLİKESİ GEÇİRDİErtesi yıl dergi kapanma tehlikesiyle karşılaştı. 300 lira verip Mayıs 1985 sayısını alanlar, ‘Hoşçakalın’ başlığıyla karşılaştı: “Ekonomik koşullar ağırlaştıkça, maliyetlerimiz artıyor. Fiyatımızın, ortalama aile bütçesinin zorlanacağı sınıra ulaşması, bizleri Elele’nin yayınına bir süre ara verilmesi noktasına getirdi...” Dergiye mektup yağdı. Her okur, derginin neden kapatılmaması gerektiğini yazmıştı. Talepler adrese ulaştı, Elele ertesi ay, daha kaliteli bir baskıyla yine bayilerdeydi.
ÇAĞDAŞ KADININ DERGİSİ Elele, 1990’larda bugünün ölçülerine, kağıt kalitesine ve konularına yönelmeye başladı. Son değişikliği de geçen yıl gerçekleştirdi; yayın yönetmeni koltuğuna moda bloggerı Zehra Elif Taş geldi. Hedef kitlesi kariyere odaklanan ve kendine vakit ayırmaya çalışan genç kadınlardı. Hayatı kolaylaştıran ipuçları, teknoloji, ekoloji, alışveriş, şehir hayatı, kültür ajandası ve parti sayfaları eklendi. Ayşe Arman her sayıda erkek röportajları yapıyor, Kürşat Başar ilişkileri, Ahmet Hakan life style yazıları, Melike Karakartal Habitus’u ve Yonca Tokbaş kadınlık hallerini yazıyor. Taş da gezi köşesinde alternatif şehir rehberleri hazırlıyor.
ÖZGÜ NAMAL’IN İSMİ ELELE’DEN Elele’nin kapağı birçok şöhret ve aşk yarattı. Pek çok çocuğa isim buldu. Mesela derginin 30. yılında Aralık 2006 sayısının kapak kızı Özgü Namal’ın ismini, annesi dergiden bulmuştu. İlker İnanoğlu, Elele’deki fotoğraflarını görüp Güzide Duran’a aşık olduğunu söylemişti. Saadet Işıl Aksoy, Beren Saat ve Berrak Tüzünataç’ın yıldızı da Elele kapaklarıyla parladı. Dergiye kapak olan erkeklerse Richard Burton (1984), Kadir İnanır (1985) ve Tarkan (1995).
FERHAN KAYA POROY (ELELE YAYIN DİREKTÖRÜ)
Sırrı Türk kadınına destek olmakta
Türkiye’de bir derginin, hem de kadın dergisinin bu kadar uzun süre yayında kalması sık rastlanır bir şey değil. Sizce Elele’nin sırrı nedir?- Elele, Türkiye’nin en köklü kadın dergisi. Türk kadınının sorunlarına değinen, dertlerine ortak olan, çocuğuyla ilişkisine ve yeni bir nesil yetiştirmesine yardım eden bir dergi olarak doğdu. O dönemki kadınların çocukları, Elele’yi sonradan bir kadın dergisi olarak almaya devam etti. Birçok okurdan “Annem Elele okurdu, ilk onunla okumaya başladım. Hala da okuyorum.” diye hikayeler duyuyoruz. Kendini yenileyen ve geliştiren bir dergi olmakla birlikte, varoluş nedenini hiç değiştirmedi. Sırrı çok samimi olması; Türk kadının sorunlarını iyi bilmesi ve paylaşması, onlarla aynı dili konuşması, trendleri takip etmesi ve Türk kadınının bu trendlerin neresinde durduğunu bilmesi, onlarla birlikte hareket etmesi.
Piyasada çok sayıda kadın dergisi var. Elele diğerlerinden hangi özellikleriyle ayrılıyor?- Elele sadece moda ve
yemek içeren veya kadınlara tavsiyelerde bulunan bir dergi değil. İçinde moda ve stil var ve bu konuda çok başarılı. Ama bunun yanında psikolojik destek, çocuk yetiştirme ve yaşam tarzlarını değiştirecek kurslarla ilgili bilgiler de veriyor. Bunların hepsini bir arada barındırıyor. Onlara bir hayat tarzı sunuyor.
Dergi ilk çıktığından bugüne dek; hedef kitleniz kadınlar arasında nasıl bir değişiklik oldu? - İlk çıktığında daha çok çocuklu anneler ve hamile kadınlara yönelikti. Şimdiyse çalışan, kendi ayakları üzerinde durabilen, belli bir yaşam tarzı olan kadınlar okuyor. İlişkiler, kadınlar için her zaman ön planda ama artık yaşam tarzları da çok talep görüyor. Gece hayatıyla ilgili sayfalarımız, nereye gidelim-ne yapalım bölümleri de ilgi çekiyor.
Sizce 35 yılda en çok olay yaratan sayısı hangisiydi?- İlk dönemlerinde Türkan Şoray’ın hamileyken çekilmiş kapağı olay yaratmış. Sonra Mehmet Ali Erbil ve Nefise Karatay’ın çıplak kapakları uzun süre gündemi meşgul etmişti. Sosyal içerikli
haber ve içeriklere de imza atıldı; bir sayımızda birçok ünlü suyun önemine dikkat çekmek için havuza girmişti; sualtında çekim yapıldı.
35. yıl için bir değişiklik yapacak mısınız?- Modaya eskisine göre daha çok ağırlık verdik ve hedef kitlemiz gençleşti; dolayısıyla biz de sınıf atladık. Artık daha trendy bir tasarım ve yüze sahibiz. Bunun dışında duruşumuz aynı. Örneğin Elele’de Richard Burton istisnası dışında hiç yabancı kapak olmamış. Hep Türk kadınları kapak olur. Bunu devam ettiriyoruz...
MART’TA GÜLBEN ERGEN’İN YENİ HAYATI Mart ayında Elele’nin kapağında Gülben Ergen var. Yeni albümünü ve hayatını anlatacak. Ayrıca Pınar Öğün, Dolunay Soysert, Selin Şekerci, Ezgi Mola, Deniz Çakır; tarihin güçlü kadınlarını canlandırmak için kamera karşısına geçti. Ahmet Hakan Hazal Kaya ile, Ayşe Arman model ve stilist Umut Eker ile röportaj yaptı. Bunun dışında 2011 İlkbahar-Yaz modası; sezonun en güzel kıyafet ve aksesuarları da Elele’nin moda sayfalarında.
ELELE’Yİ ÇIKARAN EKİPYayın Direktörü Ferhan Kaya Poroy, Yayın Yönetmeni Zehra Elif Taş, Yazi İşleri Müdürü Gözde Kaynak, Görsel Yönetmen Koray Gökkaya, Sayfa Tasarım Doruk Özbey, Marka Müdürü Arzu Sözeri, Editör Filiz Şeref, Güzellik Editörü Eda Şentürk, Fotoğraf Nevin Yönter, Muhabirler Nesliha Böle ve Sinem Gürleyük.