Güncelleme Tarihi:
Hülya AVŞAR/ZEHRA
Doğmadan medyatikti!
Hamile olduğunu öğrendiği andan doğum odasına girene kadar gündemi en meşgul eden anne adayı olmayı başaran isim o. Şüphesiz bu yılın da en medyatik annesi. Her ne kadar, karnı burnunda sürekli göz önünde, hamileliğini kullanıyor diye eleştiri yağmuruna tutulsa da mesleğinin gereği neyse kızının doğumuna kısa bir süre kalana kadar sahnelerden inmemekte direndi. Kendince haklı bir tarafı da vardı; hamile bir memur işine gidip gelebiliyorsa o niye televizyon programını yarıda kesmek zorundaydı. Hülya Avşar geçen şubat ayında Zehra bebeğine kavuştu. Şimdi anneliğin tadını çıkarıyor. Üstelik yine gözlerden uzakta değil. Kızı ile pozlar veriyor, röportajlar yapıyor ve hepsinden önemlisi aldığı kilolara, bozulan formuna aldırmadan kaldığı yerden işine devam ediyor. Ama şimdilik işinden önce kızı geliyor.
RAMİZE ERER/MEHMET
İlk adımı bekliyor
Mehmet; ‘‘Bezgin Bekir’’ Tuncay Akgün ve ‘‘Kötü Kız’’ Ramize Erer'in sekiz aylık oğulları. Boyalar, kalemler, kağıtlar arasında büyüyor. Minik Mehmet şimdilerde ailesinin hayatını yönlendiren kişi. Tuncay Akgün ve Ramize Erer onun yüzünden yıllardır oturdukları evden ayrılıp daha büyük bir eve taşınmak zorunda kaldı. Ramize Erer, Mehmet'in sürekli ‘‘atta’’ isteklerini karşılamak için ehliyet aldı, araba alıyor, çok daha az uyuyor, daha çok çalışıyor. Mehmet'in anneler gününde verebileceği en güzel hediye ise tay taylarını kesip en azından küçük bir adım atması ve pazar sabahı makul bir saate kadar sessiz kalması!
ASYA/ASLI
İki kaset arası doğdu
Müzik hayatının en verimli döneminde evlenip köşesine çekildiğini düşündüğümüz Asya, yeni doğan kızı Aslı ile birlikte yeniden ortaya çıktı. Aslında müzikten kopmadığını, sadece ‘‘iki kaset arası çocuk doğurduğunu’’ söyleyen şarkıcı, yeni kaseti için çalışmalara başlamış durumda. Anneler gününü ilk kez ‘‘anne’’ olarak kutlayacak olması onu oldukça heyecanlandırıyor. Ancak kızının henüz yaşını bile doldurmadığı için bu özel günden pek bir şey anlayamayacağını düşünüyor. Fakat kendi açısından anneliğin onu çok değiştirdiğini, daha paylaşımcı olduğunu söylüyor. Müziğe kaldığı yerden devam eden Asya, kızına tek başına bakmadığı için çalışan anne sendromu yaşamadığını, müzik ve çocuğu bir arada yürütebileceğini belirtiyor.
İPEK TENOLCAY/YAĞMUR
Doğdu annesine hak verdi
Adını podyumlardan duyduğumuz, ama sonradan televizyon dizilerinden tanıdığımız bir isim İpek Tenolcay. Yaptığı işlerle olduğu kadar, hamile iken verdiği Demi Moore benzeri pozlarla da gündeme gelmişti. Doğum yaptıktan sonraysa kısa bir süre içinde eski formuna kavuşmuştu. Bu yıl onun ikinci anneler günü ve o da yoğun çalışan bir anne. Geçen sene kızı Yağmur henüz çok bebek olduğu için anneler gününün bir anlam ifade etmediğini, ama belki bu sene birisi Yağmur'un eline bir çiçek tutuşturur o da anneciğim diye gelirse hoşuna gideceğini söylüyor. ‘‘Annem benim için pek çok zorluğa katlandığını söylerdi, ama bunun ne demek olduğunu ancak Yağmur gecenin üçünde kalkıp ağlayınca ya da hasta olunca anlıyorum. Eskiden çok yüzeysel düşündüğümü farkettim.’’
CAROLİNE KOÇ/ESRA
Bir anne dese...
O, köklü bir ailenin gelini olmanın yanısıra Rumelihisarı'nda açtığı ‘‘Edwards of Hisar’’ın da başarılı patronu. Tüm bu özelliklerine geçen yıl bir de anneliği ekledi. Mustafa Koç'la evlendiği günden beri pek fazla göz önünde olmayan Caroline Koç, kızı Esra ile de pek fazla ortalıkta görünmemeye dikkat ediyor. Ama çocuğunun olması onu hiçbir aktiviteden de alıkoymuyor. Bu sene onun anne olarak kutladığı ikinci anneler günü. Geçen sene Esra'dan Caroline Koç'a ne hediye geldiğini bilmiyoruz, ama bu sene verebileceği en güzel hediye, çıkartabildiği sesleri birleştirip ‘‘an-ne’’ demesi.
Herkesin annesi bir tane
Karı, koca, sevgili, çocuk, dost, düşman... Hayatta hepsinin bir alternatifi bulunur. Ama anne? İşte ondan yalnızca bir tane var. Bebekken kokusuna, çocuklukta bakımına, gençlikte tecrübelerine ve bir ömür boyu şevkatine koştuğumuz anne. Belki de, ne olursa olsun bizi reddetmeyecek yegane insan olduğunu bildiğimiz için. Anneler çocuklarını neden bu kadar karşılıksız, bu kadar koşulsuz seviyorlar? Bilim adamlarına göre insan, anne bile olsa, en çok kendini sever. Çocuğu iyi olsun istiyorsa bunun sebebi, en kaba anlatımıyla ‘‘çocukta pişer bize de düşer’’ mantığıdır. Hamaseti bir kenara bırakıp bunun doğru olduğunu kabul edelim. Yine de bencil genlerine en çok söz geçirebilenler annelerdir. Annelik, doğayla yarışacak kadar güçlüdür.
Ve annelik dünyanın en zor işlerinden biridir. Çalışan anne olmak ise daha da zor. Ama her işin altından kalkmayı bilen kadınlar iş yaşamıyla, ev yaşamını aynı başarı grafiğinde tutmayı başarabiliyorlar. Geçen yıl, en çok konuşulan kadınlar, yeni anne olmuş kadınlardı. Bu Anneler Günü'nün onlar için anlamı büyük. Çünkü onlar bundan böyle anneler gününde çocuk statüsünden anne statüsüne geçtiler. Tempo Dergisi bu anneleri yazdı.