Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2005 00:00
Mayıs ayının ikinci haftasını bitirmek üzereyiz ve Anneler Günü yine geldi çattı.Eğer şu saate kadar, dört bir yandan gelen bunca hediyelik öneri bombardımanına ve küçük ev aletleri reklamlarının bitmek bilmez geçit törenlerine rağmen durumun farkına varmadıysanız, Hürriyet’in Cuma ilavesini elinize alınca kesin varacaksınız. Gazeteyi elinizde şöyle bir tartın. Evet evet, her zamankinden epey ağır çekiyor değil mi? Çekecek tabii, bu hafta Ekstra’mız var çünkü. İki kat fazla çalıştık ve iki gazete birden çıkardık. Cuma Ekstra, daha çok Anneler Günü’ne odaklanan bir ek oldu. İçinde vitrinlerde göze çarpan hediye alternatiflerini, o güne özel programları, etkinlikleri bulacaksınız. Ama hepsi bu kadar değil. Küçük çocukla alışverişe çıkan annenin ıstırabını, ünlülerin hediye seçimini, büyük beden giyinip şık görünmek için uğramak gereken adresleri, yaşam tarzına göre masaj önerilerini de okuyabilirsiniz. Anneler Günü’nü uzuuunn bir sabah kahvaltısı, yani brunch’la kutlamak gelenek oldu. Yine tüm beş yıldızlı oteller, restoranlar bu tip programlar hazırlamışlar. Aralarında geçen yıldan çok da farklı bir şeyler öneren yok. Yani gidip, bir otel veya restoran müdürüne filan sormak istiyorum; ‘Neden brunch, sayın yetkili’ diye. Öğünler arasında nasıl bir hiyerarşi var anlamış değilim. Dikkat ettiyseniz söz konusu Sevgililer Günü olunca akşam yemeği programları önerilir hep. Anneler Günü oluncaysa brunch... Anneler evlerine şöyle hava kararmadan, vakitlice dönsün diye herhalde. Bir de tabii anne olmak, sevgili olmak kadar romantik bir şey değil. Hediye seçerken yaratıcılık size kalıyor. Firmalara bakarsanız sair zamanda sattıkları her şey Anneler Günü hediyesi olabilir. Gerçi bu güne özel nevresim takımı, mücevher, çatal bıçak takımı üreten birkaç yer var. Ama yine de korkuyorum, yakında birileri matkap setini de ‘Elinin hamuruyla erkek işine karışan annelere’ sloganıyla satmaya kalkacak diye. Pek çok firma özel indirim ve taksit kampanyaları düzenlemiş ki, kaçırmamanızı tavsiye ederim. Bazıları yabana atılır türden değil.Haftanın akıllara durgunluk veren iki ürünüBu hafta iki yeni üründen haberim oldu ki, bahsetmeden geçemeyeceğim. İlki Lilies adlı giyim markası tarafından üretilen Aloe Vera’lı tişört. Bu Aloe Vera denen bitkinin faydaları tartışmalı bir konu biliyorsunuz. Kimi mucize gibi sunuyor, aralarında bilim adamlarının da bulunduğu kimileri ise şüpheyle yaklaşıyor. Zararlı bir şey değil neticede ama söylendiği kadar çok işe yarayıp yaramadığı bilimsel olarak ispat edilmiş değil. Daha önce kremleri, şampuanları, tuvalet kağıtları çıkmıştı da, bu tişört meselesi beni hayli dumura uğrattı. Pes yani! Bakınız aloe vera’lı bir tişört sahibi olmak hayatta ne gibi kolaylıklar sağlıyor. İçerdiği E vitamini ve jojoba sayesinde cildi nemlendiriyor. Tişörtlerin ipeksi dokusu rahatlatıcı bir etki sağlıyor. Elektriklenmeyi önlüyor. Cildin esnekliğini ve tazeliğini koruyor. Akne ve egzamayı kontrol altına almaya yardımcı oluyor. Aloe Vera ekstresini tişörtün boyasına katmışlar. Saydığım özellikler 30 yıkamaya kadar dayanıyor. Üç ayrı modeli ve beş rengi var. Yani, bakar mısınız, mucize gibi bir şey. Tüm bunları okuyunca sırtıma bir tane geçiriverdim ama henüz bir rahatlama saptamış değilim. Bekliyorum, hayırlısı.SIVI ARAP SABUNU ÜRETİLDİGelelim ikinci ürüne... Bodex adlı deterjan fabrikası tarafından, Arap sabununun sıvısı üretildi sevgili okurlar. Yeni ürün, ‘’Bir Şişe Her İşe’’ sloganıyla pazara sunulacakmış. Arap sabunu kokusu beni hemen anneannemin evine götürür. Anneannem halıları ve koltukları silmek için kullanırdı Arap sabununu. Bir de Arap sabunuyla yıkanan saçların çok parlak ve sağlıklı olduğuna dair bir efsane vardır, ama ben bugüne kadar denemeye cesaret edebilmiş değilim. Firma yetkilileri, doğal ürünlererağbet arttığı için, bilinçli tüketicilerin doğal bir temizlik maddesi olan Arap sabununa yönelmesini bekliyormuş. Anladığım kadarıyla bir süre beklemişler, kimse yönelmeyince sorunun eritme zorluğundan kaynaklandığına karar vermişler ve 1.5 yıl uğraşıp, sıvı Arap sabunu üretmişler. Sıvı Arap sabunu Altın Damla markasıyla satılacak. Kullanım alanları ise şöyle sıralanıyor: Bulaşıkta, elde yıkamada (umarım kokusuna bir çare düşünmüşlerdir), genel temizlikte, ahşapta, parkede, halıda, koltukta, masa temizliğinde, duvarda, kapıda, vitrifiyede, seramikte, mermerde, granitte, çelikte, alüminyumda, otoların iç ve dış temizliğinde. Elele’nin alışveriş dergisini gördünüz müBu ay Elele dergisi, 66 sayfalık bir alışveriş dergisi veriyor. Giyim, makyaj, güzellik, dekorasyon, internet alışverişi, outletler... İçinde kelimenin tam anlamıyla yok yok. Alışverişe çıkmadan önce bakmakta kesinlikle fayda var. Zaten derginin Genel Yayın Yönetmeni Seda Ercan da, daha çok zamansızlık çekenler için böyle bir çalışma yaptıklarını söylüyor: ‘Alışverişe çıkma planları yapıyoruz, ama tek sorun ne zaman? Ne zaman gidilecek, hangi arada giyilip, denenecek? Madem zaman yok, nokta atışı yapmak şart. Elele alışveriş dergisi de tam bu ihtiyaçtan doğdu.’ Derginin bana sorarsanız en önemli özelliklerinden biri, erkekler için de bir bölüm ayrılmış olması. Alın, saklayın. Bütün sezon dönüp dönüp bakarsınız.
button