ANNE OLMAK İÇİN GEÇ KALMIŞIM

Güncelleme Tarihi:

ANNE OLMAK İÇİN GEÇ KALMIŞIM
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2013 09:33

Ekranların sevilen yüzü, oyuncu ve sunucu Yeliz Doğramacılar, 20 aylık oğlu Mehmet’le birlikte Adana’da keyifli bir yaşam sürüyor. Doğramacılar, Adana’daki yaşamını, hamileliğini, doğum macerasını ve annelik deneyimlerini e-bebek’ten Bebek dergisiyle paylaştı.

Haberin Devamı

* Evlendikten sonra Adana’ya taşındınız. Adana’da yaşam nasıl gidiyor?     
- Dört yıldır Adana’da yaşıyorum. Çok huzurlu bir yer. Aslında hem İstanbul’da hem de Adana’da yaşıyoruz. İş-güç, huzuru Adana’da buluyoruz. Biraz adrenalin isteyince İstanbul’a geliyoruz.  
* Evlendikten ne kadar süre sonra Mehmet dünyaya geldi?
- Biz 09.09.2009’da evlendik. Mehmet de 19 ay sonra dünyaya geldi. Şimdi de 20 aylık.
* Evlilik teklifini çok ilginç almışsınız galiba...
- Eşimin kuzenleri ve ben Almanya’ya, eşimin babaannesinin 95’inci doğum gününü kutlamaya gitmiştik. Kutlama sonrasında hep beraber kayak tatiline gitmeye kadar verdik. Ama bana kurulan komplo sonucunda bir baktım ki tatile Nevzat’la baş başa gidiyoruz. Tatil başlangıcında Nevzat, bana her gün ufak tefek sürprizler yapacağını söylemişti. “Bir gün spa sürprizi, bir gün dağa çıkıp kayacağız gibi şeyler olacak” dedi. Kaymaya giderken fark ettim ki dağa falan çıkmıyoruz. Bir baktım ki helikopter alanındayız. Nevzat, “Gelmişken hadi helikoptere de binelim” dedi. “Ya nereden çıktı bu” derken 5 kişilik bir ekiple helikoptere bindik. Nevzat yanımda oturmak istiyordu ama hava şartları ve helikopterin dengesi nedeniyle beni ön tarafa Nevzat’ı ise arka tarafa oturttular. Havalandıktan sonra Nevzat omuzuma dokunup yüzüğü gösterdi ve evlenme teklif etti. Tabii ben ağlamaya başladım.
* Aşk hikâyeniz daha sonra nasıl devam etti?
- Nevzat bana evlenme teklif ettikten bir gün sonra babasını kaybetti. Bu yüzden Dubai’de sade bir nikâh ve aradan bir yıl geçtikten sonra Adana’da düğün yaptık.
* Hamile kaldığınızı öğrendiğinizde neler hissettiniz peki? Anne olmaya hazır mıydınız?
- Geç bile kalmışım diyebilirim. Bütün arkadaşlarıma evlenip hemen çocuk sahibi olmalarını tavsiye ediyorum. Keşke daha genç anne olsaymışım.
* Hamilelik nasıl geçti peki?
- İlk aylar çok rahattım. Sadece birkaç defa çok ağır bulantı yaşadım o kadar. Hatta hamileliğimin 6’ncı ayına kadar çalıştım. TRT’de yayınlanan “1 Kelime 1 İşlem” programını sundum. Programın bir kısmı Ankara’daki stüdyoda çekiliyordu. Ankara ve Adana arasında mekik dokudum.
* Hamileliğiniz sırasında sizi en çok rahatsız eden şey neydi peki?
- Yolda beni görenlerin, yanıma gelip korkunç doğum hikâyelerini anlatması... Ailem bana destek olmak için hiç kötü bir şey anlatmadı, söylemedi ama yolda karşılaştığım kadınların neredeyse hepsi, nasıl doğum yapacağımı sorup hemen ardından kendi doğum hikâyelerini anlatıyordu.

Haberin Devamı

EŞİM, “SANA BİR KEZ DAHA AŞIK OLDUM” DEDİ

* Normal doğum diye tutturmuş ve sonunda başarmışsınız. Doğum nasıl geçti?
- Doktorum beni çok güzel yönlendirdi ve teşvik etti. Ben de ona inandım, güvendim ve normal doğum yapacağım diye karar aldım. Ancak Mehmet’in keyfi yerindeydi, hiç doğmaya niyeti yoktu! O sıralarda da nedense gece doğum yapacağım gibi geliyordu. Her gece yatmadan önce saçlarıma fön çekiyordum, doğum çantamı kontrol ediyordum. Ertesi gün eşim işe giderken, “Bugün şehir dışında ufak bir işim var, doğurmazsın değil mi?” diye soruyordu. Ben de “Yok, yok doğurmam” diyordum. Derken bir gün hiç beklemediğim bir anda üstelik akşamüzerine doğru, doğum sancılarım başladı ve hastaneye gittik. Gece 12’ye kadar doğum sancısı çektim, sonra bütün sancılar birden bire kesildi. Beni odama geri çıkardılar. Eşimle oturup film izledik. Sabah 8’de tekrar doğum için harekete geçtik, 10 saat suni sancı verdiler ama hâlâ doğum belirtisi yoktu. Artık ailem, sezaryen doğurmam için ısrar etmeye başladı. Bir tek ben ve eşim normal doğum kararımızdan vazgeçmedik. Çok kısa bir süre sonra da doğum başladı ve 37 dakikada doğurdum.
* Sezaryen aklınızdan hiç mi geçmedi?
- Geçmedi. O kadar sancı çekmeme rağmen benim ve bebeğin hayatını riske sokacak bir durum olmadığı için normal doğurmak istedim. Doğumdan sonra eşim bana gelip “Sana bir kez daha aşık oldum ve saygım çok daha fazla arttı. İleride her şey unutulup normale döndüğümüzde, evladımız için nasıl mücadele ettiğini, azmettiğini hatırlayacağım” dedi. İkinci çocuğum olsa yine normal doğururdum.
* Eşiniz doğuma girdi mi?
- Evet, evet girdi. Bana destek verdi.

Haberin Devamı

BAKSANA KOCACIĞIM FISTIK GİBİ KIZ

* Çocuk sahibi olmak karı-koca ilişkisini olumlu ya da olumsuz olarak nasıl etkiliyor sizce?
- Doğuma çok kısa bir süre kala ve doğumdan bir süre sonra eşinizle birlikte “Kanka naber?” modunda takılıyorsunuz. “Gelirken pizzayı kap getir koçum” şeklinde oluyor ilişkiniz. Hayat yeme-içme ve televizyondan ibaret oluyor. Bu dönemdeyken eşime “Baksana yaa kız fıstık gibi” falan dediğimi hatırlıyorum. Daha sonra topluyorsunuz tabii ve çocukla birlikte tam bir aile olduğunuzu anlıyorsunuz. Ayrıca insan olarak unuttuğunuz bütün güzel, masum ve saf duyguların ortaya çıktığını görüyorsunuz. Çocuğumuz bizi örnek aldığı için kendi davranışlarımıza daha çok dikkat eder olduk. Mesela eşim artık kola içmiyor, çünkü o içince Mehmet de istiyor. Mehmet olduktan sonra tam anlamıyla sevgi yumağı olduk.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!