OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 10, 2004 00:00
SEVGİLİ okuyucularım, AB İlerleme Raporu’nda yer alan kabul edilmesi mümkün olmayan hususlar, bizim hükümette şok yarattı.
Seçim sonrasından baÅŸlayarak Türk milletini hep AB masalı ile meÅŸgul etmiÅŸler, bu konuda elde edecekleri (!) inanılmaz baÅŸarı sonrasında yerlerini saÄŸlamlaÅŸtırmayı amaçlamışlardı. Rapor bir çıktı ki, aman Allah! Ucu açık, üyelik belli deÄŸil, ne olacağı bilinmiyor, Türk vatandaÅŸlarına serbest dolaşım hakkı verilmeyecek, Kürtler azınlık, Aleviler azınlık... Ve daha bir sürü ÅŸey. Ä°ktidar ÅŸaÅŸkına dönmüştü. Türk milletinin bunları kabul etmesi elbette mümkün deÄŸildi. DışiÅŸleri Bakanı rapor açıklandığında burnundan soluyordu. Ne yapacağını, ne söyleyeceÄŸini ÅŸaşırmış durumdaydı. Aradan saatler geçiyor, oradan oraya koÅŸuÅŸturuyor ve hiçbir ÅŸey söyleyemiyordu. Bayram ilan etme hayalleri suya düşmüştü!* * *Aradan bir gün geçti ve rapordaki rezalet kamuoyuna yansıyınca Bay Abdullah Gül konuÅŸmaya baÅŸladı. Herhalde tarihe geçmesi gereken (!) ÅŸu sözleri söyledi: ‘Raporda Türkiye’nin asla kabul edemeyeceÄŸi konular var. Onlardan biri de o tip tabirler. Hepsi çıkarıldı. Onları Türkiye’nin asla kabul edemeyeceÄŸini herkes biliyor. Avrupalılar da... Bunlar yanlışlıktı. VatandaÅŸlarımıza ters gelir. Hepsi çıkarıldı. Büyük bir anlayış gösterdiler.’Hele ÅŸu son cümlesine bakın! Güler misiniz, aÄŸlar mısınız, ne yaparsınız bilmiyorum: ‘Büyük bir anlayış gösterdiler.’Vay vay vay, ne günlere kaldık. Elin oÄŸlu rapora inanılmaz hükümler, cümleler sokuÅŸturmuÅŸ, bizimkiler bir kez daha rica minnet etmiÅŸ ve bunlar rapordan çıkarılmış! Bizim DışiÅŸleri Bakanı da hiç sıkılmadan ‘büyük bir anlayış gösterdiler’ diyebiliyor. * * *Sevgili okuyucularım, bu nasıl bir kafa yapısıdır, nasıl bir yönetim anlayışıdır ve nasıl bir teslimiyetçiliktir?Türkiye Cumhuriyeti böyle yönetilir mi? Boynumuzu adamların önüne uzatmışız, onların ‘anlayış göstermesini’ bekliyoruz... Ve ‘anlayış gösterdikleri’ için teÅŸekkür ediyoruz!Ä°nsaf... Ayıp... Utanalım...Yarın karşımıza yüzlerce konuda, hatta aynı konularla ve daha beter olanlarıyla gelecekler, bastırdıkça bastıracaklar. Biz bu teslimiyetçi tavrımızla onların hangi isteÄŸine, karşımıza sürdükleri ve sürecekleri koÅŸullara nasıl direneceÄŸiz? Ya o zaman ‘anlayış göstermezlerse!’ ne halt edeceÄŸiz? Bu soruları bu zatlara köşemizde soruyoruz, yanıt veremiyorlar. Televizyonlara çıkıyorlar, karşılarında çoÄŸunlukla -belli nedenlerle- bunları sorması mümkün olmayan, ya da iÅŸi yeterince bilmeyen kimseler. Bazen yazılı basından birilerine konuÅŸuyorlar, durum yine aynı. Ne hikmetse, karşılarına -birkaç istisna dışında- hep kendi yandaÅŸlarını alıyorlar. Onları isim isim özenle seçiyorlar, çanak sorularına yanıt veriyorlar.Danışıklı dövüş! Al gülüm ver gülüm yöntemi! * * *Bir baÅŸka husus: AB raporları böyle rica minnetle düzeltiliyor mu? Onlar da böyle ciddiyetsiz mi? Yoksa sokakta domates pazarlığı mı yapıyoruz? Ä°ÅŸin baÅŸka bir boyutu daha var ve bunun da açıklık kazanması gerekiyor. Bay Abdullah Gül diyor ki, ‘Biz rica ettik, anlayış gösterip o bölümleri rapordan çıkardılar...’ Özür dilerim ama rapordan çıkarılan cümleler nedir, hangileridir? EÄŸer doÄŸru söylüyorsa, çıkarıldığını iddia ettiÄŸi bu cümleleri ve onların yerine ne konulduÄŸunu kamuoyuna tek tek açıklaması gerekir. Artı, o cümlelerin eÅŸdeÄŸeri olan ve raporda aynen bırakılan öteki hüküm ve cümleleri de!Åžimdi 17 Aralık tarihine kadar AB ülkelerini gezip yoÄŸun bir propaganda faaliyeti yapacaklarmış ve bizim açımızdan kabul edilmesi mümkün olmayan hususlardan AB’nin vazgeçmesi için çaba harcayacaklarmış! O halde adama sormazlar mı ‘bugüne kadar neden yapmadınız, aklınız neredeydi’ diye! GeçmiÅŸ olsun! Uyarılarımıza, burada yazdıklarımıza biraz olsun kulak verselerdi ne kendileri bu duruma düşerdi, ne de Türkiye Cumhuriyeti böyle aÅŸağılanmış olurdu.Elálemin ‘anlayışına-insafına’ sığınmak zorunda kalmazlardı.Â
button