Güncelleme Tarihi:
Yeşilçam filmlerinde gördüğüm ve günümüz dizilerinde de sıkça ekrana gelen pavyon sahneleri pavyon merakımı iyice pekiştirdi son dönemde. Yanıma yol arkadaşı olarak Ankara’nın başarılı işletmecilerinden, değerli dostum Faik Öztürk’ü aldım. Bu konudaki seçimimin ne kadar doğru olduğunu gecenin sonunda anladım. Çünkü Ankara geceleri gerçekten ondan sorulurmuş. Öztürk aynı zamanda Ankara Ticaret Odası Gösteri Sanatları Komitesi üyesi. Ankara’daki bütün pavyonlar, eğlence merkezleri ve sinemalar bu komiteye bağlı.
İlk durağımız Maltepe’deki 06 Pavyon, son durağımız ise Ulus’taki Renk Pavyonu’ydu. Ancak adını bile bilmediğim başka pek çok ilginç isimli pavyonlara da girip çıktık. Son duraktaki Renk Pavyonu’nun işletmecisi Ahmet Bey merakımı anlamış olacak ki; pavyonun mutfağından, kulislerine oradan da müdüriyetine kadar her yerini gezdirip çalışma koşullarıyla ilgili tüm ayrıntıları anlattı...
SOLİSTLİ PAVYON DEVRİ KAPANMIŞ
Meğer Ankara pavyonları Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz gibi loş, havasız ve karanlık yerler değilmiş... Belki pek çok erkek pavyon adabını biliyordur ama benim gibi bilmeyip de merak edenler ve pavyonları yalnızca filmlerde görenler için anlatıyorum, artık o Türk filmlerindeki solistli pavyonların pabucu dama atılmış. Pavyon modasındaki son trend, karşılıklı kaşık havası oynamak. İçeri adım attığınız anda konsomatrisinden garsonuna kadar herkes masanıza gelip tokalaşarak, hoşgeldiniz diyor. Böylece
kadınlar bir anlamda kendilerini
size gösteriyor.
Ankara pavyonlarında oyun oynamak da şart değil. Figürlerinize, beden ritminize ve kıvraklığınıza güvenmiyorsanız oturup oyuncu konsları da seyredebilirsiniz. Sahnenin boş kalması diye bir şey yok. Kadınlar sürekli oynuyor. Sahne alan şarkıcılar gece boyunca değişiyor. Ama şarkılar hep aynı ve öyle oynak, öyle hareketli ki karşı koymanın imkânı yok. Tabii ki gecenin sonunda ben de kaşıkları aldım, gereğini yaptım...
İÇİRMEK ŞART AMA SARHOŞ OLMAK YASAK
Sarhoş olan kons işten çıkarılıyor. Yani hem içirmeleri hem de ayık kalmaları gerekiyor. Burada ‘Yalan Dünya’ devreye giriyor. İçki de içse, su da içse müşteri aynı parayı ödüyor. Yani kons içki içmek zorunda değil! Saat 20.00’de başlayıp 05.00’e kadar çalışıyorlar. Cumartesi günleri ise konslar mekâna çalışıp
yevmiye almıyor.
Çoğu konsun ailesi kızlarının rengârenk pavyon ışıklarının altında çalıştığını bilmiyor. Her kons için amaç aynı: Önce ev, araba, para, sonra evlenip çoluk çocuk ve eğer mümkünse mutlu son.
Pavyona gidip gereğini yapmamak olmaz! Biz de masamıza kons çağırdık... İçki de içtik, sohbet de ettik...
PIRIL
Müşterinin tüm umudu mekândan bizimle çıkmak
Pırıl masamıza geldiğinde üzerinde yok denecek kadar kısa bir etek ve göğsü açık bir bluz vardı. Yüzünü, bakışlarını ve güzelliğini hiç zaman unutmayacağım. Beni tanıdıktan sonra kıyafetinden rahatsız oldu ve değiştirip daha sıradan bir elbiseyle masamıza geldi.
Pırıl’ın babası Ege’de, bir sahil kasabasında tekne turları düzenliyor. Annesiyle kardeşi de onunla Ankara’da yaşıyor. Pavyonda çalışmaya başlayalı henüz 8 ay olmuş.
Mesai saatlerinde pavyondan çıkılamayacağını söylüyor: “Sabah 05.00’ten sonra herkes istediği yere gitmekte özgür. Ama bir müşteriyle kapının önünden taksiye binmek yasak; arka sokağa gitmek gerekiyor.”
Pavyona gelen tüm müşterilerin umudunun konslarla birlikte mekândan çıkmak olduğunu söylüyor. Ve dışarıda buluşalım mı teklifine ‘Beni çorbacıda bekle. Ama 05.00’e kadar yiyelim içelim’ diyip adamları çorbacı umuduyla ayakta duramayacak hale getirdiklerini anlatıyor.
Eğer sabah 05.00’te Ankara çorbacılarında elinde telefonla sağa sola bakınıp, alkolden ayakta duramayan adamlar görürseniz bilin ki onlar bir kons, hatta belki de Pırıl tarafından ekilmiş...
PAVYONDAKİ KONSLAR
Evliler ve çocuklular da çalışıyor
Konslar müşterilerin masasında oturuyor; içki içerek, müşterilerle sohbet ediyor. Elbette hepsinin ismi var hem de kendi buldukları. Kimi Deniz, kimi Melis.. Ama genel adları bu; kons. Hepsi porselen bebek gibi; güzel ve taş gibi ifadesiz. Ama dikkat çekici olan, pek çok meslek grubunda göremeyeceğiniz kadar işlerine konsantre olmaları.
Genel tavırları çok yumuşak. Bütün konslar yalnız bana değil tüm müşteriye tebessümle ve yumuşacık bakıyor. Pavyonlarda yalnızca bekâr ve genç kızların yanı sıra evli ve çocuklu kadınlar da çalışıyor. Konsların yaşları 18 ila 45. Gecelik yevmiyeleri ise 300-400 liradan başlıyor. Ama hem kons hem oyuncu kızlar pavyon dünyasında 1-0 öne geçiyor. Bu halde yevmiyeleri 1.500 liraya kadar çıkabiliyor. Yemiyeler pavyonun abartılı renkliliğine inat beyaz zarflarda veriliyor. Anladığım kadarıyla konslar yevmiyelerini çoğunlukla sevgililerine götürüyor. O sevgililer de yevmiyeleri başka başka hayatlarda, bambaşka kadınlara harcıyor. Konsa ısmarladığınız bir içkinin fiyatı 40 Lira. Konslar yevmiyelerini kendilerine ısmarlanan içkilerden çıkarıyor. Hatta çıkarmak zorundalar çünkü içkilerle yevmiyesini çıkaramayan, pavyonda tutulmuyor. Bir kons 15 bardak içki karşılığında yevmiyesini çıkarabiliyor.
SERRA YILMAZ
Zaman zaman müşteriye aşık da oluyoruz
Bursalı, yuvada büyümüş. 18 yaşında memur olup Urfa’daki bir okula evrak görevlisi olmuş. Ama müdürünün tacizine uğramış. Pavyondaki birçok kişinin hem hikâyesinin hem de isminin yalan olduğunu ancak kendisinin tamamen gerçekleri anlattığını söylüyor.Serra Türkiye’nin dört bir tarafında çalıştıktan sonra Ankara’ya gelmiş. Ve özellikle Ankara’yı seçmiş. Çünkü Türkiye’nin en iyi pavyonlarının burada olduğunu ve Türkiye’nin dört bir yanından en kaliteli müşterinin geldiğini söylüyor. Küçük bir itirafta da bulunarak; zaman zaman pavyona gelen müşterilere âşık olduklarını anlatıyor. Serra’dan konsların aynı evde kaldığını, boş zamanlarında da alışveriş yaptığını, sinemaya gittiğini öğreniyorum. Mesela Serra; komedi filmi seviyormuş.
NELER GÖRDÜM NELER ÖĞRENDİM
Her anlamda temizlik ve hijyen şart! Pavyonda çalışan konsomatrislerin, gece jargonuyla ‘kons’ların, hepsi sigortalı.
Bir de her birinde kan kartı dedikleri Sağlık Bakanlığı’ndan alınmış sağlık kartları var. Gece yapılan muhtemel bir emniyet denetlemesinde kan kartı bulunmayanlar çok büyük cezalar alıyor.
Güvenlik eksiksiz! Dedektörlerle geçmeden pavyondan içeri adımınızı atamıyorsunuz. Ve güvenlik kameralarıyla salon izleniyor. Gece sonunda kesilen hesap önceden pek tahmin edilemiyor! Bir gecelik hesap masadaki konslara ve içtiğiniz içkiye göre değişiyor.
Devamı haftaya