OluÅŸturulma Tarihi: Mart 27, 2004 00:00
Ankara’da şu aralar İstanbul’dan transfer olan ve ortalıkta cirit atan bir ‘meczup’ dolanıyor! İşi Ankara’nın lacivert takım elbise ve bürokrasiden ibaret olmadığını kanıtlamak. Adı Şefik Öztek, karargáhı Laila. Ankaralılar işte günlerdir bu ‘meczub’u konuşuyor.Herkes ona aklını kaçırmış muamelesi yapıp, ‘Laila tutacak mı tutmayacak mı’ diye tahminler yürütüyor. Peki, gece 10’dan sonra sokaklarında kimsenin yürümediği, yüksek kademe memurların, ağır abilerin hüküm sürdüğü Ankara’da, eğlenen fıstık gibi kızlar, kızgın kumlardan serin sulara atlayan erkekler yok mu? Öztek’in hedefi onlar. Kulislerde Laila tutarsa Ankara için bir devrim olacağı, tutmazsa Ankara’dan bir halt olmayacağı konuşuluyor. İyimserler Laila Ankara’da yaşar derken, kötümserler yeniliğe duyulan talebin geçici olduğu kanaatinde. Ben de İstanbullu gazeteci olarak Ankara’ya Laila’yı ‘teftiş’e gönderildim.Laila’nın kapısında tipimiz onay gördüğü için sorunsuz içeri girdik ama hemen sonra hangi birine cevap vereceğimizi şaşırdığımız ‘sorgu melekleri’ yolumuzu kesti: Hangi restoranda rezervasyonunuz var?‘Biz müfettişiz’ esprisi çok tutmamış olmalı ki, ‘Şefik Bey’le görüşeceğiz’ demek zorunda kaldık. Kapıdakiler bizim gibi geyiği boynuzlarından devirenlere alışık tabii ama bir başka alışık oldukları durum da ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun’cular. Şefik Öztek, ‘Yok ben seni tanımıyorum’ diyecek adamların hepsini İstanbul’dan getirip kapıya dikmiş.Otel lobisini andıran giriş çok karanlık. Laila’nın içindeki konsept İstanbul’dakiyle hemen hemen aynı. Ortada bir tane geniş bir bar ve barın çevresinde üç restoran var: Park Şamdan, Yılmaz Erdoğan’ın sahibi olduğu Yazı Kebap ve Mirror. Üst kattaki Laila Lounge Ankara’nın ‘ağır’ misafirleri için. Alt kata gelip gidenleri ‘kesmek’ istiyorsanız ve yeterince itibarlıysanız üst kat ideal. Yok yeteri kadar itibarlı değilseniz size aslında Laila’nın en şahane yerini öneririm; tuvaletlerini. Rahat, konforlu, şık. Kocaman deri koltuklar, altın varaklı makyaj aynaları ve deri puflar çok şahane. Hani tuvalete içki servisi yapılsa rahatlıkla geceyi orada geçirirsiniz.Laila’da restoranlar 20.00 gibi servise açılıyor. Restoranların boşalması gece 24.00’ü buluyor. Saat 23.00 gibi
yemek müziÄŸi biterken, ortalık yavaÅŸ yavaÅŸ kalabalıklaşıyor. 23.30’a doÄŸru bir ara üç erkeÄŸin aynı anda saatlerine baktıklarını gördüm. Filmlerdeki gibi sanki bir operasyona hazırlanıyorlardı... Nitekim öyleymiÅŸ de: Üçlü tim saat tam 23.30’u gösterdiÄŸinde harekete geçti ve tüm ışıklar kısıldı. Laila’da çalınan müzikler Ä°stanbul’daki Laila ile hemen hemen aynı. Buradaki tek fark biraz daha fazla Türkçe müzik çalınması. Hatta gece 02.00’den sonra neredeyse sadece Türkçe çalıyor. Laila’nın DJ’i bir zamanlar Ankara’nın en meÅŸhur barı Karpiç’in de sahibi olan ÅŸarkıcı Alpay’ın oÄŸlu Tûlû. Tûlû, Türkçe müzikte en çok Serdar Ortaç ve Tarkan’ı tercih ediyor. Bir de arada bir 80’lerin müziÄŸini yadediyor. Ortalığın hareketlenmesi geceyarısını buluyor. Bayan Rottenmeier’dan ‘kımıldamayın’ talimatı almış gibi duran kızlar yavaÅŸ yavaÅŸ dans etmeye baÅŸlıyor. Onlardan cesaretlenen erkeklerin de hareketlenmesiyle nihayet gece baÅŸlıyor. NE DAZLAK NE DE UZUN SAÇLI ERKEKAnkaralı kızlarla Ä°stanbullu kızların gece giyiminde en büyük fark, herhalde Ä°stanbulluların göğüs, Ankaralıların ise sırt dekoltesini tercih etmesi. Yüzlerce kadın arasında bir tane bile göğüs dekolteliye rastlamadım. Varsa yoksa sırt. Bir de Ä°stanbullular popoları donsa bile gecelere de dekolte pabuçla giderler. Ankaralılar asla!En ÅŸaşırdığım dazlak erkekten eser yoktu. Barmen hariç hiç uzun saçlı erkek de yoktu. Çok şık, spor giyinen erkekler vardı ama vücuda yapışan body giyen ve boynuna kolye takan erkekler de görülmüyordu. (Åžefik Öztek’in 4. Murad’ın gürzüne benzeyen kolyesini saymıyoruz). Ä°talyan takım elbiselerinin yakasına turuncu ve kırmızı mendil iliÅŸtirip boy gösteren mafyoza tipler ortalığı kolaçan ediyordu. BaÅŸka yerde olsa ÅŸeker pembesi pırıltılı koltuklarda otururlar mıydı bilemem ama o anda hallerinden çok memnundular. Hatta rivayet o ki, geldiklerinde hep aynı koltukta oturmak için bir yıllık ödeme bile yapmışlardı. Sabaha karşı kalabalık seyrelirken Åžefik Öztek’le sohbet ediyorduk:‘Ben hayatımda hiçbir yeri bir yıl iÅŸleteceÄŸim diye açmadım. Benim düşüncelerim daha önemli. Belki yazın bir aylık tatiller yüzünden kalabalığımız azalabilir ama deneyip göreceÄŸiz.’ Eee, haliyle o buranın patronuydu ve Ankara Lalila’ya uzun ömür biçen iyimser gruba dahildi...SÄ°LAH KASASI KOCAMANAnkara ruhsatlı ve ruhsatsız silah taşımada birinci. Yani Laila’nın kocamaaan bir silah kasası var. GiriÅŸte kim olursa olsun silahları alınıyor. Hangi kılıkla gidilir diye kendinizi kasmayın. Temiz pak, derli toplu olun yeter. O zaman gıklarını bile çıkarmıyorlar. AKP Ä°KTÄ°DARINDA LAÄ°LA EÄžLENCESÄ°Ankara siyasetini ve gece hayatını iyi bilen bir arkadaşımla birlikte yola çıktığımızda ÅŸu tespiti yaptı: ‘DYP ve ANAP’ın iktidarı sırasında gece hayatı daha renkliydi. Çünkü DYP ve ANAP’lılar eÄŸlenmeyi bilirlerdi. DSP-MHP iktidarında eÄŸlence kebapçı kültürüne doÄŸru kaydı. O yüzden AKP iktidarında Laila’nın açılması bizim için çok ilginç.’Â
button