Güncelleme Tarihi:
İsmini II. Bayezıt zamanında dönemin en iyi ustalarının toplandığı örgüt olan ‘El Hiref’ten alan tasarım butiği Hiref, bundan 10 yıl önce Ebru Çerezci ve Güvenç Kılıç tarafından kuruldu. Çerezci, o zaman yola çıkış nedenlerini “Yabancı misafirlere veya yurtdışındaki dostlarımıza hediye götürmek istediğimizde zorlanıyorduk. Bize ait, bizi yansıtan ama bugünün tasarım anlayışıyla yapılmış kaliteli ürünler bulamıyorduk” diye anlatıyor. ‘Kültür tasarlıyoruz’ sloganına sahip Hiref’in aradan geçen 10 yılda İstanbul’da iki, Ankara ve Katar’da birer butiği oldu. Anadolu kültürlerinin modern tasarımlarla buluştuğu vazo, tepsi, fincan ve şişe gibi ürünlerin hepsi el yapımı. Çoğu, anavatanları olan Anadolu şehirlerinde üretiliyor.
Ve Hiref, 10’uncu yaşında müşterilerden gelen yoğun talep üzerine ilk defa bir mücevher koleksiyonu çıkardı. 38 parçalık koleksiyon ‘Hasret’, ‘Zaman’ ve ‘Tutku’ ismini taşıyan üç bölümden oluşuyor. Çerezci koleksiyonu “Aslen kuyumcu olmadığımız için müveherleri de kendi tarzımızda yaptık” diye anlatıyor. Örneğin ürünlerde yalnızca elmas kullanılmış. Çerezci bunun nedenini “Elmas 16’ncı yüzyıldan itibaren kültürümüze girmiş. Oysa pırlanta ancak 19’uncu yüzyılda geliyor. Koleksiyonda kadınlar için Selçuklu motifleri, Osmanlı ve desenleriyle süslü kolye, küpe, yüzük ve broşlar var. Desenlerin üç boyutta algılanabilmeleri için büyük yüzükler yaptık. Günümüzde pek kullanılmayan broşu da geri döndürdük. Küpelerde klasik Osmanlı kancaları var” diye anlatıyor. Erkekler de unutulmamış. Onlar için de elmaslı tespih ve kol düğmeleri var. Koleksiyondaki ürünlerin fiyatları bin-30 bin TL arasında değişiyor.