Güncelleme Tarihi:
"Albümün dördüncü şarkısı 'Ağır Ağır'da, kaşık havası üstüne blues haliyle çalınmış bir gitar var. Albümün tarzını, türünü anlatan şarkı da o... Ama 'Anadolu rock yapıyorum' diyemem. Sonuçta ben İzmir’de büyüdüm, Los Angeles ve İstanbul’da yaşadım. İlla kategorize etmek gerekirse benimkine 'Anadolu blues'u diyebiliriz."
- Yeni albümünüz “Yolun Yarısı”nda yine deneysel bir çalışma ile başka bir müzik türü denemişsiniz. Kaşık havaları var mesela. Anadolu’ya yöneliş gibi...
Bu albümdeki en yeni keşif ya da icat dördüncü şarkı “Ağır Ağır”. Çünkü kaşık havası çalarken onun üstünde bağlama rifine benzeyen ama blues haliyle çalınmış bir gitar var. Albümün asıl tarzını, türünü anlatan şarkı bu diyebiliriz. Albümde “Acı nefes” ve “Aşktan Öte” isimli şarkılar da var, bunlar da caz tarafı ağır basan şarkılar.
- Önceki röportajlarımızda her albümde bir hikaye anlattığınızı söylemiştiniz. Bu yeni hikayede kendi hayatınızı anlatmışsız. 35 yaşında aşk ile yaşayan bir adam gibi... Freud’un tezlerini kanıtlar gibi hatta..
Evet. Hatta “Alıştım Artık” klibinin sonuna doğru Freud’un bir fotoğrafını alıp gösteriyorum. Klipte bir psikolog var ben de hastasıyım. Sonunda da doktor deli gömleği giyiyor.
- Freud fikri kimden çıktı?
Benden çıktı. Enteresan bir hayatı olmuş Freud’un. Bütün normların, formların dışında yaşamaya çalışan bir insan. Yaşamak, aşk ve ölüm hakkında ilginç düşünceleri var. Okuyunca inanılmaz aydınlanıyorsun.
- Freud’dan etkilendiniz mi bu albümde?
Yok, ben çok etkilenen bir insan değilim. Bir sürü insanın yazıp düşündüklerini inceleyen biriyim ama Freud fikri klibi çekerken aklıma geldi.
- Anadolu Rock tanımlaması yapacaklar size...
Yanlış yaparlar ama. Kategorize edilecekse genel anlamda bir rock albüm bu ve bu toprağa ait müziğin üzerinde rock tavrıyla çalınmış bir şey.
- Yine de 60’lı yıllarda “Altın Mikrofon” şarkı yarışmasında Barış Manço, Cem Karaca ve Erkin Koray’ın ünlü olduğu tarz Anadolu Rock’a uygun bir tarz gibi...
Evet Cem Karaca ve Barış Manço’ların 2007 versiyonu diyebiliriz.
- Anadolu Rock biraz eskideki anlamını yitirmiş olabilir ama...
Evet özellikle Cem Yılmaz’ın 10 derste “Anadolu rock” tanımından sonra. Çok komikti gerçi.
- Sizin son albümünüz Anadolu kökenli bir rock albüm mü...
Evet doğru anlaşılacaksa “Anadolu rock” diyebilirim ama bu isimde yeni bir tarz belirlendiği için aynı yere konmak istemiyorum. Sonuçta “Anadolu rock yapıyorum" diyenler gerçekten de Anadolu’da büyümüş insanlar. Sonuçta ben İzmir’de büyüdüm, Los Angeles ve İstanbul’da yaşadım. “Anadolu rock yapıyorum" dersem onların hakkını yemiş olurum. Onlar gerçekten Anadolulu. Sonuçta ben de Adana doğumluyum ama o kültürü çok fazla yaşayamadım. İlla kategorize etmek gerekirse “Anadolu blues”u diyebiliriz. Çünkü çok fazla protest bir tavırla yapılmış bir albüm değil.
- Bu durumda Blues bir albüm yaptınız.
Evet. Bu arada geçen sene “Paint to the water” projesi için Anadolu müziğini incelerken ve türküleri dinlerken, bağlama çalıp üzerine söz okuma kültürünün blues’a yakın olduğunu gördüm. Eski taş plaklar var blues olarak ve adamların söz söylemeleri, gitar çalmaları bizim ozanlarımıza çok yakın.
ŞANSLI DEĞİLİM
- Demir Demirkan için tarzını oturtamadı gibi düşünceler var insanlar hep bir devamlılık bekliyor...
John Mayer diye bir şarkıcı var. Onun DVD’sini seyrettim. O da benim gibi bir adam. Konserde çıkıyor blues çalıyor ardından üç kişi trio yapıyorlar sonra gitar çalıp rock yapıyor. Ona çok benzediğimi fark ettim. O kendisiyle ve yaptığı müzikle barışmış, onu dinleyenlerde onun tarzıyla barışmıştı. Bizde ise istikrarsız olarak algılanıyor. Ben hiçbir zaman o istikrarlı insanlar kadar şanslı olmadım. İçimde bir sürü müzik barındırıyorum. Senfonik, elektronik, akustik, rock, türküler. Dolayısıyla sağa sola sapmamın nedeni bu. Önümüzdeki sene bir DVD hazırlayıp tüm bu tarzların karışımı Demir Demirkan’ı göstermek istiyorum.
- İkinci klip hangi parçaya olacak?
"Hayyam" şarkısına çektik. Harley Davidson’un bir motor gezisi vardı. Yüzlerce motor İstanbul’dan Çeşme’ye kadar gittik. Klipte o yolculuk boyunca çektiğimiz görüntüler ile Foça’da yapılan Zefir Rock Fest’te çekilen görüntüleri kullandık.
DEVRİM ARABALARI'NIN MÜZİKLERİNİ YAPIYORUM
- Yeni konserleriniz var mı?
Görüşmeklerimiz sürüyor. Tam belli olmadan açıklamayı sevmiyorum ama web sitemiz www.demirdemirkan.com da duyuruyoruz.
- Yeni projeleriniz var mı?
Tolga Örnek’in çektiği “Devrim Arabaları” filminin müziklerini yapıyorum. Minimal müzik yapacağım burada da. Çünkü filmin yapısına dayalı müzik türü ancak bu olur. Senfonik öğeler taşıyan, mekanik müzik diyebiliriz.