Anadol’u tamir etmek isteriz

Güncelleme Tarihi:

Anadol’u tamir etmek isteriz
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2012 00:00

Discovery Channel’ın ilgiyle izlenen araba yenileme programı “Wheeler Dealers”ın (Tamirat Tadilat) sunucuları Mike Brewer ve Edd China, Türkiye’ye geldi. Hurdalardan muhteşem arabalar yaratan İngiliz ikili, eski bir Anadol’u da elden geçirmek istediklerini söyledi.

Haberin Devamı

Türk arabaları hakkında bir şey biliyor musunuz?
    
Edd China: Sizden öğreneceğim.

Anadol, Serçe, Devrim, Murat 131 var elimizde. Devrim alabileceğiniz araçlar arasında yer almıyor, çünkü sadece iki tane bulunuyor...

Mike Brewer: Anadol, kulağa ev gibi geliyor.

Edd: Gerçek bir araba Devrim. Metali gerçekten kaliteli duruyor.

Mike: Murat 131, Serçe’ye benziyor ama daha çok spor araba gibi. Hepsi çok kaliteli görünüyor. Hepsini elden geçirebiliriz.

Edd: (Devrim’in öyküsünü öğrendikten sonra) Devrim’i benzini bitti diye mi yapmayı durdurmuşlar? Büyük bir kayıp. Bu araba gerçekten kaliteli duruyor. Buna benzer bir hikâye İngiltere’de de var...

Mike: Klasik bir 60’lar arabası ve tamamen bir dizaynın kopyası gibi geliyor bana...

Facebook’taki adresinize bir hayranınız “Elimde Anadol var” yazmış...

Mike: Kesinlikle bu arabayı tamir etmek isteriz. Aslında Devrim’i isterdik ama sadece iki tane olduğunu söylediniz. Yalnız Anadol’u İngiltere’de satması biraz zor olabilir. Metali de çok kaliteli durmuyor...

ARABALARIN WIKIPEDIA’SI

Discovery Channel’ın partisine katılmak için Türkiye’ye geldiniz. Parti nasıldı?

Mike: Parti için çok heyecanlıydık. Hem basınla hem de buradaki izleyicilerimizle buluşmak bizi çok mutlu etti. Edd’le birkaç partiye de ev sahipliği yaptık ve bundan dolayı mutluyuz.

Edd: Tamirhanede sadece birkaç kişi var, o yüzden bu tarz partilerde başka ülkelerden insanlarla araba tutkuları üzerine konuşmak bana iyi geliyor. Bu sayede onların dünyasına girebiliyor ve farklı bakış açılarına sahip olabiliyoruz.

Discovery Channel’ın en çok tanınan yüzlerindensiniz. Dünyanın her yerinde hayranlarınız var. Bu işe girişirken bu kadar başarılı olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?

Mike: “Weeler Dealers”, sekiz yıl önce küçük bir kanalda yayınlanan küçük bir programdı. O zaman da bu işin büyüyeceğini biliyorduk ama hiçbir zaman bu kadar tanınacağını tahmin etmiyorduk. Discovery’nin yerel programlarından biriydik. Programa destek olacak her türlü kontağa ulaştık, web sitesi de açtık. Hayranlarımız bizi buldu. Büyümeye başladık ve kanalın düşündüğünden daha fazla büyüdük. 2010’da Discovery’nin uluslararası kanalına geçtik ve prodüksiyon iyice büyüdü. Büyüdü derken, gerçekten büyüdü. Artık Amerika’da tanınmadan yürüyemiyoruz. Hele arabaya benzin alırken deliriyorlar! Kaçmaya çalışsak da kurtulamıyoruz, bir saat boyunca arabaları hakkında konuşuyoruz. Bizi arabaların Wikipedia’sı olarak görüyorlar.

Edd: Bizi sihirbaz gibi görüyorlar. O kadar farklı kişiler gelip bizi sevdiklerini söylüyor ki, bazen inanamıyoruz. Görünen o ki hepsinin ilgisini çeken ve programı sevmelerini sağlayan bir ortak yön bulmuşuz. Bu da bizi mutlu ediyor tabii ki.

Mike: Gerçekten ünlü olduk. Sokakta gören seyirciler fotoğraf çekmek istiyor. İlginç olan, ünlüler de bizimle fotoğraf çektirmek istiyor. Bir partide David Beckham yanıma gelip benimle fotoğraf çektirmişti mesela.

MIKE DÜNYAYI GEZERKEN EDD ALETLERİNİ PARLATIYOR

Mike tamir edilecek arabaları buluyor, Edd tamiri yapıp ona satması için iade ediyor. Hanginizin işi daha zor?

Mike: Benimki.

Edd: Hayır, benimki.

Mike: Aslında iki iş de zor. Edd’in işi daha zor görünüyor belki ama ben uygun arabayı bulmazsam yapacak işi olmaz. Eskiden bu iş daha kolaydı. 100 arabadan sonra yapılacak araba bulmak zor. Benim işimin keyifli yanı, araba bulmak için dünyayı gezmek. Ne yazık ki Edd o sırada tamirhanede kalıp aletlerini parlatmak zorunda kalıyor. (Gülüyor) Biraz kaba oldum sanırım.

Edd: Biraz.

Mike: Gerçekten arabayı bulmak çok zor. Ben görüp görebileceğin en garip araba alıcısıyım. Çünkü araba restorasyona ihtiyacı olunca seviniyorum. Arabanın yeniden yapılandırılması sırasında da büyük lojistik sorunlarımız oluyor. Bir araba için gereken parçalar başka yerlerden geliyor.

Edd: Her bir arabada 400’ün üzerinde çalışma yapılıyor ve o kadar araba yaptıktan sonra her defasında farklı bir şeyler göstermek gerekiyor. Yapılabilecek tüm teknikleri defalarca yaptık.

Mike: Arabaları satarken de normal satıcı gibi davranıyoruz. “Weeler Dealers” arabası olduğunu söylemiyoruz. Ve her zaman arabayı televizyonda görülmeden önce satmaya özen gösteriyoruz. Çünkü bunu söylersek, karşımızda gerçek alıcılar yerine programın hayranlarını bulabiliriz.

KÂR SAĞLAMAK UMURUMUZDA DEĞİL

Arabaları çok ucuza satıyorsunuz diyorlar

Mike: Öyle diyorlar ama biz zamanla yarışıyoruz. Programı tamamlamak için satmamız gerekiyor.

Arabanın satışından kâr sağlıyorsunuz, değil mi?

- Evet, ama aslında bu pek umurumuzda değil. Önemli olan, başka birinin o aracın 15-20 yıl daha tadını çıkarabilmesi.

En çok kârı hangi araçtan sağladınız?

Mike: Delorian’dan. 80 bin gibi bir kâr elde ettik.

En çok tamir etmek istediğiniz araba hangisi?

Mike: Aston Martin. Dokuzuncu sezonda olacak.

Şimdiye kadar neden yapamadınız?

Edd: Yapamadığımızdan değil, alamadığımızdan. Çünkü fiyatı çok yüksek. Bir de Ford Fiesta XL2 tamir edeceğiz.

Hiç, tamir ettiğiniz bir arabayı sahibine geri sattığınız oldu mu?

Mike: Porsche 114 marka bir araba yapmıştık. Sahibi yaptıktan sonra tekrar görmek istedi.

Edd: Yaptıktan sonra ona bir fotoğrafını gönderdik ve araca aşık oldu. Program tarihinde ilk kez bir araba sahibine geri satıldı.

Haberin Devamı

İSTANBUL’DA ÇEKİM YAPMAK İSTİYORUZ

İstanbul’da test sürüşü yapmayı düşünür müsünüz?

Edd: Muhteşem olurdu.

Mike: bizi tekrar çağırırsanız kesinlikle çok seviniriz. Anadol’u da sürmek isteriz. Discovery Channel’ın uluslararası kanalında olduğumuz için birçok yerde program çekmek istiyoruz. İstanbul’da da çekim yapmak isteriz.

Haberin Devamı

ARTIK DAHA ÇOK KADIN İZLİYOR

Programınıza kadınların ilgisi nasıl?

Mike: Sekiz sezon çektik, dokuzuncu sezonun çekimlerine başlayacağız. Artık daha fazla kadın bizi izliyor. Facebook hesabımızı takip edenlerin de yüzde 30’u kadın. Önceleri “Sizi kocam izliyor diye izliyorum” diyorlardı, hâlâ izlemeye devam ettiklerine göre tek neden kocaları değil demek ki.    

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!