Amy’nin ruh ikizi geliyor

 Müzisyen bir aileden geliyorsunuz. Paul McCartney, Bee Gees, Bruce Springsteen gibi isimler de aile dostlarınız. O ortamda mı karar verdiniz müzisyenliğe?
- Tek sebep bu değil tabii. Bu tür aile ortamları aynı zamanda sizi müziğin dışına itmek gibi bir etkiye de sahip olabiliyor. Doktor, hatta bir politikacı olmayı istediğim zamanlar dahi oldu! Şükürler olsun ki böyle bir şey yapmadım! Bir müzisyen olmaya karar verdiğim belirli bir dönüm noktası olmadıysa da, sanırım tüm bu çocukluk hatıraları beynimde iş olarak bir şimşek çaktırdı.

Sizin için en özel cover’ınız hangisi?
- Her ne kadar bu bir cover olmasa da, Amy ile yaptığım benim için en özel çalışmaydı. Bu, onun halen hayatta olduğunu hissetmemi sağlıyor. Ancak bir cover seçmemi isterseniz, The Smiths coverı ‘Stop Me If You Think You’ve Heard This One Before’u seçerim. Onlar müzik tarihinin temel taşları arasında!

Amy Winehouse’la nasıl tanıştınız? Onunla çalışmak nasıldı?
- O, müziksel ruh ikizimdi ve bana bir kız kardeş kadar yakındı. Bu hayatımın en hüzünlü dönemlerinden biriydi. Onunla en son, kendisini düğünüme davet ettiğimde konuşmuştum. Soul ve blues müziğine olan ortak sevgimiz birlikte çalışmamızı da kaçınılmaz hale getirmişti. Birlikte çalışması zor bir insandı, ancak bana olan güveni her zaman işleri kolaylaştırdı.

Stevie Wonder’a da özel bir hayranlığınız olduğunu biliyoruz. Wonder sizin için tam ne ifade ediyor?
- Sanırım bu Motown’a (bir plak şirketi) olan sevgimle alakalı bir şey. Belki beni Stevie Wonder ile tanıştıran eski kız arkadaşımla, belki de müziğinin sahip olduğu derinlikle alakalıdır. O benim yapmak istediklerimi gerçekleştirmiş biri. Benim için bir müzik kahramanı olmasının sebebi de bu. Siz Türklerin yakınlarda onu konserde dinleme şansını yakaladığınızı duydum ve bu cumartesi akşamı size onu hatırlatmaya çalışacağım!

Ülkemiz ve müziğimiz hakkında ne biliyorsunuz?
- Türkiye’ye daha önce birkaç defa tatil için gelmiştim. Güney’de kalmıştık. Bana biraz Yunanistan’ı ve güney İtalya’yı hatırlatmıştı. Yemekler harikaydı, hele deniz muhteşemdi! Elbette insanlar da; herkes gülümsüyordu. Sanırım bu Akdenizli olmanın bir parçası. Müzik meselesine gelince, yerel sound’ları ve doğuya ait bazı tatları takdir ederim ama yalan söyleyen bir yabancı da olmayacağım. Bununla birlikte, Türkiye’den rock, caz, elektronik müzik gibi güncel sound’ları dinlemeyi de isterim.

Adidas partisi için bize neler hazırladınız?
- Aslında, Türkiye’de ilk defa bir dinleyici kitlesine hitap edeceğim için biraz gerginim. Öte yandan, bu bana kendimi sevdirmek için de ek bir güç veriyor. Baskı hiçbir zaman olumsuz değildir. Orada müziği bilen ve takdir eden büyük bir topluluk olacağına inanıyorum.

KİMLERİ GÖRECEĞİZ?

Partinin ana teması sokak modası. Bunun için moda ve tasarım dünyasından isimlerle özel çekimler yapıldı ve bu fotoğraflar gece boyunca barkovizyonlardan akacak. İşte o katılımcılar...