Amsterdam otel oldu Kemer’e taşındı

Güncelleme Tarihi:

Amsterdam otel oldu Kemer’e taşındı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2005 00:18

Öncelikle yaşam öykünüzü öğrenebilir miyiz?

1962 Kilis doğumluyum. İTÜ Maden Mühendisliği’ni bitirdim. Diplomamı aldıktan sonra, hayatta en çok istediğim seyahat ve turizmi seçtim. Turizme, 1985 yılında İstanbul’da tur operatörlüğü işinde ofisboy olarak, bulaşıkları yıkayarak başladım.

Daha sonra ‘tek yön’ bilet alıp İngiltere’ye dil öğrenmeye gittim. Dört yılın dönüşünde Türkiye’de Onur Air’i kurarak başladık işe.

- İlk genel müdürü siz miydiniz?

Patronum havayolu kurmak istiyordu, ‘Türkiye’ye gider misiniz’ diye sordu. Kabul ettik. Daha sonra kendi havayolumuzu kurma ihtiyacı çıktı ortaya. Onur Havayolları’nı kurduk. Onur Havayolları ciddi şekilde, özellikle kriz dönemlerinde büyüdü. Bu büyüme sırasında patronumuz şirketi satmaya karar verince ben de kendi firmamı Almanya’da GTI adıyla Türkiye’deki bir turizmci arkadaşımla birlikte kurdum. Ali Şen’den Aktif Havayolları’nı satın aldık. İsmini değiştirip GTI Havayolu yaptık. Ancak 1998 yılında ortağıma devrettim.

- Inter Havayolları nasıl doğdu?

Kısa bir aradan sonra biraz da tribünlerin baskısıyla yeniden mesleğe döndüm. Antalya’da Birce Turizm’i kurdum. Bu ayrılıkta GTI Hollanda bende kalmıştı. Tekrar GTI Hollanda’nın başına geçtim. O zaman Hollanda’dan Türkiye’ye öyle ciddi turist gelmiyordu. Üç yıl Hollanda’da kaldım. Orada büyük bir ilerleme kaydettik. Bir havayolu ihtiyacımız doğdu. Inter Havayolları’nı 1999 yılında kurup hayata geçirdik. Bu arada bağırsak kanseri geçirdim, ara verdim ama hastalığı da yendim.

KANSER HASTANESİ KURACAĞIM

- Kemer’de ‘Orange County’yi açtınız. Neden Amsterdam temasını işlediniz?

Hollanda, dünyanın en büyük toleransına sahip ülkesi! Ben o ülkeye gittiğim de hiçbir zaman yabancılık hissetmiyorum. Bu hayat tarzını belki hayatı boyunca hiç göremeyeceği milyonlarca Türk insanına yaşatmak isterim, paylaşmak isterim.

- Hollandalılar’ın ilgisi nedir otele?

Hollandalılar dünyanın en meraklı insanlarıdır. Her şeyi denemek isterler, her şeye bir kere bakmak isterler. Buraya geldikleri zaman gurur duyuyorlar.

- Bundan sonraki hayaliniz ne?

Hollandalı büyük bir firmayla Türkiye’de hangar kurmak üzerine bir görüşme yapıyoruz. Böylece Avrupalı uçakların bakımlarını, son günlerdeki olaylara inat Türkiye’de yapacağız. Ama bana en hakiki projen nedir diye sorarsanız, benim hayatta en çok istediğim şey, Antalya’da bir kanser hastanesi kurmak. Çünkü Türkiye’de gerçekten bir onkoloji hastanesine çok büyük ihtiyaç var.

- Kendiniz de bu hastalığı geçirdikten sonra mı bu fikri benimsediniz?

Annemi de, teyzemi de bu hastalıktan kaybettim. Ben bu hastalığı yendim.

- Özel hayatınızdaki durum ne?

Her an evlenebilirim çünkü bir çocuğum olsun, ona bildiklerimi anlatayım istiyorum.

Orange County Resort Hotel

Hollanda temalı bir otel olan Orange County’nin binası aslında bütün ama otel binası ayrı ayrı binalardan oluşan bir Amsterdam caddesi izlenimi veriyor. Amsterdam Merkez Tren İstasyonu, otelin giriş ve lobi bölümünü oluşturuyor.

Tren istasyonundaki bilet gişesi şeklinde hazırlanan resepsiyondan alınan oda kartları, tren bileti şeklinde.

Otelin sokağa bakan alt katları genel yaşam ve eğlence yerleri olarak düzenlenmiş. Barlar ve kafeler yine Amsterdam’daki asılları gibi dekore edilmiş. Hatta Amsterdam’da uyuşturucu kullanılan barlar ve genelev olarak kullanılan ‘Redlight District’ bile var.

Sokağın hemen yanında bulunan 5 bin metrekarelik uzun havuz, Hollanda’daki kanalları simgeliyor. Kanalın (havuzun) diğer yakasında ise tipik Hollanda köy evleri bulunuyor.

Fakir edebiyatı yapmayı sevmem

‘40 yaşına gelmeden 1 milyon doların üzerinde servete sahip olacağım’ demiştim. 35 yaşında 1 milyon dolarım oldu! Oysa liseye giderken ayakkabılarım yoktu. Öğretmenlerimin bana acıyıp ayakkabı verdiğini hatırlıyorum. İlk sermayeli işimizi 1994 yılında Almanya’da 50 bin mark ile kurduk. Biz asıl parayı yurtdışında tur operatörlüğünden kazandık. ‘Biz çok fakirdik, 18 kardeştik, mağarada büyüdük’ muhabbetini çok sevmiyorum ben. Doğruyu yaparsan kazanırsın. Ama zordur. Bu işe çırak girmeniz gerekiyor. Çıraklığını yapmadığınız hiçbir işin patronu olma şansınız yok. Londra’da çalışırken, zengin bir müşterimiz ‘Ya en iyi bildiğin şeyi yapacaksın ya da kimsenin yapmadığı şeyi yapacaksın’ demişti. Ben onu yaptım...’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!