Amerikalı kadınların isteÄŸi seksi olmak Türk kadınlarının ise ünlülere benzemek

Güncelleme Tarihi:

Amerikalı kadınların isteği seksi olmak Türk kadınlarının ise ünlülere benzemek
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 17, 2004 00:00

New York’un en gözde caddelerinden Madison Avenue’deki ‘Mete Türkmen Hair+’ kuaför salonu New York’un en ‘in’ mekanlarından oldu. Mete Türkmen, Özlem Erçil AvcıoÄŸlu ve makyöz Koray’ın bir araya gelerek bu sene içinde açtıkları salon sadece randevu ile müşteri kabul ediyor. Bir saç kesimi 250 dolardan baÅŸlıyor.MesleÄŸe küçük yaÅŸta Kuaför Mahmut’ta çalışarak baÅŸlayan Mete Türkmen, Metin-Mehmet Bahçecik kuaför salonunda çalıştıktan sonra 90’lı yılların başında Levent’te ilk salonunu açtı. Bu arada seminerlerde, Londra ve Paris’te mesleki eÄŸitim aldı. Kendimi daha nasıl geliÅŸtirebilirim düşüncesiyle 1999’da New York’a gitti. Loreal’in bir salonunda ‘head designer’ (baÅŸ tasarımcısı) olarak çalışmaya baÅŸladı. Bütün bunları yaparken asıl amacı kendi markasını yaratmatı. Bunu da ortaklarıyla Mete Türkmen Hair+ isimli kuaför salonunu açarak baÅŸardığını söylüyor. New York Post Gazetesi ve Time Out New York Dergisi Türkmen’e geniÅŸ yer vererek, New Yorklu kadınların Türkmen’i film karakteri Edward Scissorhands’e benzettiklerini yazdı. Türkmen New York’lu kadıları güzelleÅŸtirirken Ä°stanbullu müdavimleri de onun yolunu gözlüyor. Saçını ondan baÅŸkasına emanet edemeyen kadınlar çoÄŸaldıkça Türkmen’in Ä°stanbul randevuları da kıymetleniyor.Belli aralıklarla Ä°stanbul’a gelen Türkmen’i vazgeçilmez yapan özelliklerinden biri de saç kesiminde uyguladığı ıslak-kuru yöntemi. New York sizi nasıl etkiledi ?- New York’a geldikten sonra da stilim hiç deÄŸiÅŸmedi. Sadece ufkum açıldı. Manhattan çok ilham veren bir yer. Çok büyük, çok kozmopolit. Åžehir büyük, insanlar büyük, çok farklı tarzlar var. Ben kendimi dünya vatandaşı olarak görüyorum. Ben insana baktığımda bir bütün olarak görürüm. Bu yüzden de stili olan herkes, her tarz hoÅŸuma gidiyor. Mete Türkmen’in stili nedir?- Benim tarzım müşterinin kiÅŸiliÄŸine uygun, kendi gibi hissedebileceÄŸi saçlar yaratmak. Günün çizgileri içinde, kendisinin de kolaylıkla stil verebileceÄŸi, rahat kullanacağı saçlar. Günümüz insanının eskisi gibi vakti olmadığı için, saçını yıkadıktan sonra ‘eyvah başıma neler gelecek’ diye düşünmediÄŸi saçlar yani. Kesim ya da boyaya baÅŸlamadan önce müşterilerimin hayatı ve günlük yaÅŸamı konusunda bilgi almaya çalışırım. Ondan sonra da cilt, göz rengine bakarım; kafasına, saçına dokunurum. Tüm bunlar bana nasıl bir saç yapmam gerektiÄŸi konusunda bir his verir. Saça dokunmak bana asıl ilhamı veren baÅŸlangıç. Benim gözümde her yeni müşteri yeni bir ruh, yeni bir heyecan demek. Islak-kuru olarak adlandırılan kesim tarzı nedir?- Saçı önce ıslak olarak kesiyorum, asıl ÅŸekil vermeyi ise kuruttuktan sonra yapıyorum. Tamamen kuru kesmeyi tercih ettiÄŸim bile oluyor. Saç kuruyken ÅŸekil vermek çok daha doÄŸru. Kuru saça atılan her makas darbesi bana ÅŸeklin nereye gidebileceÄŸini gösteriyor. Bazen o kadar keyif alıyorum ki, kesimi sonsuza kadar da bitirmemeyi istiyorum. Saçı kestikten sonra da fazla fön çekmeden doÄŸal olarak kurutuyorum.Bu sene nasıl saçlar moda?- Geçen sene saçlar dümdüzdü, bu sene ise daha büyük, volümlü, dalgalı saçlar var. Ama bu arada sadece büyük saç var da diyemeyiz. Karışık tarzlar var. Vazgeçilmeyen tek ÅŸey doÄŸallık. New York’taki salonunuza ne tip müşteri geliyor?- Bize gelen müşteri reklamla gelen deÄŸil, benim yaptığım saçları görerek gelenler. Yani buraya gelenler salondan çıkarken bir sürprizle karşılaÅŸmıyor hiçbir zaman. Yeni müşterilerimizin bazıları daha önce kestiÄŸim saçları spor kulübünde, plajda gördüklerini ve o halde bile doÄŸallığına hayran kaldıklarını söylediler.Amerikalı ve Türk müşteri arasındaki fark nedir?- Aslında çok büyük bir fark yok. Temelde herkesin isteÄŸi aynı: Güzel, çekici olmak, kendini iyi hissetmek. Amerikalı müşteri koltuÄŸa oturduÄŸu andan itibaren kuaförüne yüzde yüz güveniyor. Zaten saçı kesmeden önce nasıl olacağını söylemiÅŸ oluyorum. Mesela bir bankacı, yaÅŸam tarzına uymayan bir ÅŸekilde, Madonna gibi çıkmayacağını biliyor. Türkiye’deki müşterilerin hepsi olmasa bile çoÄŸu, bir modele ya da ünlüye benzeme isteÄŸi ile geliyor. Ama ilk konuÅŸmadan sonra fikirlerini deÄŸiÅŸtirip kararı bana bırakıyorlar. Türk müşterisiyle aramdaki iliÅŸki çok farklı tabii ki, ne de olsa aynı lisanı konuÅŸuyoruz. Aynı geçmiÅŸe sahibiz.BeÅŸ yıllık planda akademi kurmak varMete Türkmen’e bir zamanlar müşteri olarak gelip daha sonra kendisinde gelecek görüp ortaklık teklifi eden pazarlama müdiresi Özlem Erçil AvcıoÄŸlu, kalıcı olacak bir marka yaratmaya çalıştıklarını söylüyor: ‘BeÅŸ yıllık planlarımız içinde, baÅŸta Ä°stanbul olmak üzere dünyanın çeÅŸitli ÅŸehirlerinde salonlar açmak, kendi çizgimizde insanlar yetiÅŸtirecek bir akademi kurmak ve de kendi ürünlerimizi çıkarmak var.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!