Amerika’ya Türkçe rap dinletiyorum

Türk müzik piya sasına hızlı bir giriş yapmaya hazırlanan Gekko G, ilk solo albümüyle ilgili şunları söyledi: “Albümün büyük çoğunluğu Amerika’da kaydedildi, ama Amerikan özentisi değilim. Parçalarda onlar ıngilizce okudu, ben ise Türkçe... Adamlara Türkçe rap dinleten ilk ben oldum. Albümün esas sürprizi ise ‘Ben Hep Böyleyim’deki Lil Wayne düeti.”�

Amerikalılara Türkçe rap’i dinleten benim

Almanya’da büyüyen rap’çi Gekko G, çekimlerine önümüzdeki günlerde başlanacak “Varoş Prens” filminde İlhan Mansız ve Zeynep Beşerler ile başrolü paylaşacak. İlk solo albümü “Tüm Gözler Bende” için rap aleminin Amerika’daki başarılı isimleriyle çalışan Gekko G, “Almanya’nın varoşlarından çıktım ama Amerikan özentisi değilim” diyor.

İstanbul’a açılma nedeniniz neydi?
- İlhan Mansız’la “Varoş Prens”te başrol oynamam için teklif geldi. Hem senaryoyu okumak hem de tanışmak üzere İstanbul’a geldim. Oyuncularla tanıştık, anlaşmaya varıldı, 15 Mayıs gibi çekimlere başlıyoruz. 

Yönetmeniniz Merih Aktaş filmde okuyacağınız rap parçaların sözlerinin hazır olduğunu dile getirmişti. Bu durumu nasıl karşıladınız?
- Sözleri okudum, tam da role uygun bir dille yazılmış. Bir iki ufak cümle değiştireceğiz belki ama onun dışında filmin müziklerini hazırlayan Oğuz Abadan gayet güzel sözler yazmış.

Film ekibiyle tanıştınız mı?
- Rap’çi Tahsin karakterini canlandıran İlhan Mansız ve Zeynep Beşerler’le birlikte İpek Özkök, Gamze Karaman, Deniz Özde Sürmeli, Berke Hürcan ve Hasan Yalnızoğlu ile bir araya geldik. 

Filmin konusunun Eminem’in başrolünü oynadığı “8 mile” filmine çok benzediği konuşuluyor.
- Türkler kendilerine hiçbir şeyi yakıştıramıyor. Bir şey yapıyoruz diye ona en yakın olanla bağdaştırmak yersiz. Bir kere içinde ben varım. Ben de Amerikan özentisi değilim, Türkçe bir iş yapıyorum. Kimseyi taklit etmiyorum, onlarla çalışıyorum. Ben bir gerçeğim ve gerçeğimi yaşıyorum. Söylediklerim de benim. Bu işin altına imza atıyorsam benzetme çabası yersiz.

TANIDIĞINIZ BİRÇOK RAP’Çİ HAYRANIMDI

Filmdeki karakterle çok yakın olduğunuzu söylüyordunuz. Sizin hayat hikayeniz nasıl?
- Filmdeki Gekko G varoşlarda yaşıyor. Rap yapıyor, tanınıyor ama geçmişini asla unutmuyor. Biz de varoşlardan çıktık sayılır. Doğma büyüme Berlin-Kreuzberg’liyim. 16 yıldır rap yapıyorum. Küçüklüğümüzden beri dışlanıyoruz. Türküz diye ikinci kalite insan muamelesi yaparlardı bize, 3-4 sene yurtta kaldığımdan bu durumu daha derinden yaşadım. Anne ve babamın moralini bozarlardı bir şekilde.Yemek masasında bize de bir şekilde bunlar yansırdı. İş de vermiyorlardı. Okulda da yuvalarda da Almanlara öncelik tanıyorlardı. Şimdi bu anlayış yavaş yavaş düzeliyor, Türkleri de kendileri gibi görmeye başladılar. Bizi küçükken eziyorlar diye biz de çeteleşmiştik. Alman hükümeti yanlış bir hareket yapıp tüm Türkleri aynı yere koydu. Biz de ‘getto’laştık. Gece belirli bir saatten sonra Almanlar geçemezdi oralardan ya soyulurlar ya da dövülürlerdi. Senaryo benim hayatıma oldukça yakındı. Bu rolü kabul etmemdeki en büyük etken de buydu. 

Sektördeki birçok isimle düetiniz var ama en çok ilgimi çeken 50 Cent’in kurucusu olduğu G-Unit feat’i oldu. Nasıl oluştu bu düet?
- Onların Almanya’da çok konseri oluyor. Kapıdaki güvenliklerin çoğu da arkadaşımız olduğu için tanışmaya giriyoruz. Tanışırken muhabbete girip arkadaş oluyorsun ya da olmuyorsun. G-Unit ile bayağı arkadaş olduk. “Hot Rod” ile “Out My Face” parçalarına Türkçe düet yaptım. 

Amerikalıların sizi seçmesinin nedeni neydi?
- Sistemim farklı. Onları çeken belki de bu oldu. Zaten onlarla yaptığımız parçalarda onlar İngilizce okuyor ben ise Türkçe. Adamlara Türkçe rap dinleten benim. Daha önce feat yapan insanlar oldu ama hiçbir işe yaramadı. Sadece orada feat’i satın aldılar, buraya getirip üzerine şarkı okuyup klip çektiler. Bizim onlarla ilişkimiz böyle değil. Birlikte çalışmalarımızın yanında mesela 1 Mayıs’ta Almanya’da birlikte festivalde yer alacağız. İkinci klibi de çektik.

Parçaların yapımında büyük emek harcıyorsunuz ve müzik camiasında çok nadir görünen ekip çalışması ve bağlılık söz konusu. Bu anlamda Türkiye’de rap icra edenleri nasıl buluyorsunuz?
- Onlarda genellikle “hep ben” diyen bir zihniyet var. Durum böyle olunca ben de “hep ben” demeye başladım ama bizim parçalarımızın olmazsa olmazı feat’ler. Örneğin ilk hızlı okumaları, flex’i ben başlattım. Şu an dinlediğiniz birçok rapçi benim hayranımdı. Eskiden beni dinlerlerdi. Benden bu işi öğrenenleri söylersem ağzınız açık kalır. Ama gerek yok, onlar kendilerini biliyorlar. 

Onlara kırgın olduğunuz anlaşılıyor...
- İmkanları varken bana imkan tanımayanlara, benim imkanım olduğunda ben de tanımam. Kendime de güzel bir yol açtım. Onların hepsi pişman zaten. 

Birkaç iş daha yapıyorsunuz anladığım kadarıyla...
- Evet tekstille de uğraşıyorum.

Lil Wayne sürprizi

İlk albümünüz “Tüm Gözler Bende” tamamlandı mı?
- Birkaç eksiklik daha var. Onları tamamlamak için tekrar Almanya’ya dönüp filmin çekimleri için geri geleceğim. Albümün büyük çoğunluğu Amerika’da kaydedildi. Bu albüm ilk solo albümüm olacak. Daha önceleri kendim ve  çevremdeki insanlar için müzik yapıyordum. Albüm çıkarmak gibi bir amacım yoktu. Müziğimi dinletmeye karar verince albüm yapmaya karar verdim. 

Albümde kimler olacak?
- Albümde Amerika’dan Hot Rod (G-unit)’la üç düet var. Spider Loc (G-unit) Dru Hill’den Scola ve Stat Quao ile çalıştım. Türkçe feat’lerde Eylem’in yanı sıra Türk rap camiasından da Defkan, İhtilal, Cüneyt Kartal, Neşter nino, Sansar, Sayan, Patron, Hayki de yer alıyor. Ayaz Kaplı’ya da arabesk vokal okuttum, ilginç bir parça oldu. Albümün sürprizi ise “Ben Hep Böyleyim” şarkısındaki Lil Wayne düeti.