Amerika’da hamilelere prensesler gibi bakıyorlar

Güncelleme Tarihi:

Amerika’da hamilelere prensesler gibi bakıyorlar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2006 00:00

5,5 aylık bir oğlu olan Tuğba Erbil ile altı aylık kızı sayesinde annelik mutluluğunu tadan Demet Kutluay, Kelebek için bir araya geldi. Sezaryenle doğuma karşı olduklarını söyleyen iki arkadaş, "Amerika'da hamilelere prensesler gibi bakıyorlar. Bizde de böyle olması gerekiyor" dedi.

Haberin Devamı

17 Aralık’ta Harbiye Askeri Müzesi’nde düzenlenecek Adım Adım BebeÄŸiniz-SaÄŸlıklı Bebek GeliÅŸim Evreleri adlı konferansa konuÅŸmacı olarak katılacak olan TuÄŸba Erbil beÅŸ buçuk aylık oÄŸlu Sadi’nin, Demet Kutluay ise altı aylık kızı Ä°rem’in doÄŸum süreçlerini anlattılar. Ä°kisi de sezaryenle doÄŸuma karşı. Türkiye’de hamile kadınlara yeterli ilginin gösterilmediÄŸini düşünen TuÄŸba Erbil; "Amerika’da hamilelere prensesler gibi bakıyorlar. Bizde de böyle olması gerekiyor." diyor.Â

/images/100/0x0/55ea7843f018fbb8f882050a
Bu tür konferanslara katılmanız gerçekten güzel...

- Demet Kutluay: Bana böyle bir proje teklif edildiği zaman hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Artık bu tür sosyal sorumluluk isteyen projelerde yer almak istiyorum.

Haberin Devamı

- TuÄŸba Erbil: Hamilelik ve doÄŸumla ilgili deneyimlerimi baÅŸkalarıyla paylaÅŸmak beni çok mutlu ediyor. Demet ve ben güzel bir hamilelik dönemi geçirdik ve normal doÄŸum yaptık. Anneleri normal doÄŸum konusunda yüreklendirmek istiyoruz. Herkes sezaryenin normal bir doÄŸum ÅŸekli olduÄŸunu düşünüyor. Sezaryen kesinlikle bir doÄŸum ÅŸekli deÄŸil, bir müdahale ÅŸeklidir. Normal doÄŸumu her kadın yaÅŸamalı ve o mutluluÄŸu hissetmeli. BebeÄŸinizle o anı yaÅŸadığınızda artık hayatta hep birlikte olacağınızı daha iyi hissediyorsunuz. Çünkü onunla sanki bir ekipmiÅŸsiniz gibi hareket ediyorsunuz. Bence normal doÄŸum anne ile çocuÄŸunun el ele verip gerçekleÅŸtirdiÄŸi büyük bir mucize. Â

- D.K: Birçok kadın normal doğumdaki acıyı yaşamamak için kafasında hemen sezaryen fikrini oluşturuyor. Bu çok yanlış bir düşünce.

Normal doğumdan sonra neler hisseder bir kadın?

- D.K: Hiçbir şey olmuyor. Sezaryen gibi değil, birkaç saat sonra ayağa kalkıp yürümeye başlıyorsunuz.

Kaç saat sürmüştü doğumunuz?

- D.K: Benimki yedi buçuk saat.

- T.E: Benimkisi sekiz saat.

/images/100/0x0/55ea7843f018fbb8f882050c
O zaman dilimini nasıl yaşadınız?

- D.K: 24 saat sürse de o zorluğu yine çekerdim. Çünkü beyin olarak kendimi hazırlamıştım. Normal doğum korkulacak bir olay değil. İrem’in stresini, dünyaya gelmek için verdiği mücadeleyi, topuklarını kaburgalarıma bastırıp da aşağı inmeye çalıştığı anı hissetmekten daha güzel bir duygu olamaz. Benim de Tuğba’nın da suyu önceden geldi. Suyun erken gelmesi normal doğum için avantajlı değildir. Doktorum bunu söylediğinde ben anneme yapışıp "Anneciğim beni sezaryene almasınlar, lütfen" dediğimi hatırlıyorum. Benim en büyük korkum sezaryendi.

Haberin Devamı

- T.E: Sadi’yi hemen kucağıma aldım. Uzmanlar bebeğin doğumdan hemen sonra anneye verilmesinin önemli olduğunu söylüyorlar. Bu durum anne ile çocuğun ilerideki paylaşımını olumlu yönde etkiliyormuş.

- D.K: DoÄŸar doÄŸmaz bebek anneye veriliyor. Göz göze geliyorsunuz ve aÄŸlamaya baÅŸlıyorsunuz.Â

Normal doÄŸum yapmak kiÅŸisel tercihiniz miydi?

- D.K: Evet, annem üç çocuğunu da normal doğumla yapmış. Bende çok zorluk çekmiş. Dört kilo 750 gram ağırlığında, 54 santim boyunda kocaman bir bebekmişim. Annemi çok zorlamışım (gülüyor).

- T.E: Maşallah sana (gülüyor). Normal doğum benim de kişisel tercihimdi.

/images/100/0x0/55ea7843f018fbb8f882050e
BABANIN DESTEĞİ ÖNEMLİ

Bu dönemde eşlerin desteği çok önemli değil mi?

- D.K: Eşim hep destek oldu. Babanın psikolojik desteği çok önemli.

Haberin Devamı

- T.E: Bana da eşim çok destek oldu. Hamileliğin ilk üç ayı çok önemli. Çünkü salgıladığınız hormonlar sizi etkiliyor. Moralinizi yüksek tutmalısınız. Amerika’da olduğum için çok şanslıydım. Orada hamilelere prensesler gibi bakıyorlar. Dünyaya bir birey getirecek insana büyük saygıları var. Bizde de bunun yapılması gerekiyor.

Konferansta deneyimlerinizi mi paylaşacaksınız?

- D.K: Evet, hamilelik ve doğum sonrasında yaşadıklarımızı anlatacağız. Profesörler, doğum uzmanları katılacaklar. Biz de halkın sevdiği rol modelleri olarak hamilelikle ilgili deneyimlerimizi paylaşacağız. Bütün anneler ve anne adayları bu konferansa katılsınlar. Konferansın ücretsiz olduğunu da hatırlatalım.

Haberin Devamı

Hamilelik ve sonrasında her şey gerçekten tozpembe mi geçti?

- D.K: Sonuçta ilk kez bir çocuk sahibi olduk. Ä°ster istemez bu olayın stresi anneyi etkiliyor.Â

- T.E: Ben de bu stresi fazlasıyla yaşadım. Ama ben eşimin deneyimlerinden yararlandım. Benim enerjim ve onun deneyimiyle huzurlu bir yuva kurduk.

Eşleriniz bebek bakımı konusunda sizlere yardımcı oluyorlar mı?

- D.K: İbrahim alt değiştirmiyor ama benim işim olduğu zaman İrem’le tamamen o ilgileniyor. Ondan İrem’in altını değiştirmesini beklemiyorum zaten. Ama birlikte oynamaları mutluluk verici. İrem maçlarda babasını tanımaya başladı bile.

- T.E: Sadi de ekranda Mehmet Ali’yi tanıyor, kendince konuşup duruyor onunla.

Haberin Devamı

İkinci çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?

- D.K: İrem’in büyümesini bekliyoruz.

- T.E: Sadi’nin iki ablası var. Biz biraz kalabalık aileyiz (gülüyor).

İrem’i artık emziremiyorum

Bebeklerinizi emziriyor musunuz?

- D.K: Anne sütü çok önemli ama ben sadece dört ay emzirebildim yavrumu. Çünkü sütüm yeterli gelmedi.

- T.E: Ben emzirmeye devam ediyorum. Demet de ikinci bebeğini emzirecek. Çünkü o bazı talihsizlikler yaşadı.

- D.K: Evet, göğüs uçlarım kanadı ve yara oldu. Bu durumları kadınlara anlatmak gerekiyor. Bazı kadınların varisleri çıkabiliyor, göğüs uçları yara olabiliyor, vücutta şişlikler oluşabiliyor ve siğiller çıkıyor. Ama bunların hepsi geçici. Yani kadınlar ’güzelliğim bozulacak’ diye üzülmesinler. Ben kendimi çok güzel hissediyordum mesela.

/images/100/0x0/55ea7843f018fbb8f8820510
- T.E: Ben de kendimi hiç çirkin hissetmedim. Annelerin kilo almayı ve ciltlerinin bozulmasını fazla kafaya takmamaları gerekiyor. Çünkü bütün bu deformasyonlar geçici.

Röportaj: Dilek DALLIAĞ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!