Amaç dünyayı fethetmek

Hikâyeniz nerede başladı?   �
       �
- Stuttgart’ta... 7 yaşındayken dans etmeye başladım. 13’üme geldiğimde okuldaki müzik öğretmenim sesimi beğendiğini ve şarkı yarışmasına katılabileceğimi söyledi. O dönem düzenlenen bir yarışmaya katılıp kazandım. Sonra evde kayıt yapmayı öğrendim. DJ’lik yapan bir arkadaşım, seslendirdiğim şarkıları düzenleyip internete yükledi. 16 yaşındayken, menajerlerin dikkatini çektim ve böylece büyük stüdyoların kapısı açıldı. 17 yaşındayken da Berlin’e taşındım.

Çok genç yaşta dikkatleri üzerinize çekmiş, başka bir kente taşınmışsınız. Tüm bunlar ailenizi korkutmadı mı?

- Endişeleniyorlardı tabii. Küçük olduğum için korkuyorlardı. Ama benim ailem, çok moderndir. Onlar bana inandı, ben de okulumdan özel izin alarak Berlin’e gittim. Universal Music gibi büyük şirketlere kayıt yaptırdım. 2006 yılında, Kiss FM’in düzenlediği yarışmaya katıldım. Rap yapan erkekler çoğunluktaydı, o yüzden herkes bana “Kazanamazsın” dedi. Ama Missy Elliot’ın da katıldığı bu özel gecenin birincisi ben oldum. Ödül olarak da Altın Mikrofon aldım.

ANNEM, “BABAN DA GELİRSE AMERİKA’YA GİDEBİLİRSİN” DEDİ

Altın Mikrofon’u alınca da şöhret yolu açıldı...

- Ödülü alır almaz, sessiz bir yere gidip ailemi aradım. O zaman iyice anladılar bu işi yapacağımı. MySpace’teki sayfama da önceleri 3-4 bin kişi gelirken, bu sayı 30 bine, 40 bine yükseldi. Almanya’dan sonra Türkiye’dekiler de farkına vardı şarkılarımın. Amerika beni fark ettiğinde ise menajerlerden mail’ler almaya başladım.

Usher, Destiny’s Child gibi dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan Bryan-Michael Cox da Myspace’ten mi buldu sizi?

- Evet, hatta hemen Amerika’ya gidip anlaşma yapmamı istedi. O esnada birkaç yerden daha teklif geldi. Bense o sırada aileme Amerika’ya gitmem gerektiğini nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Sonra bir düğündeyken anneme söyledim. “Baban da gelirse gidebilirsin” dedi. Ama babamda uçak korkusu var. 15 senedir Türkiye’ye bile sadece arabayla geliyoruz, düşünün. Neyse ki bamam beni kırmadı ve birlikte Amerika’ya gittik. Orada 15 gün kaldık, birçok kişiyle görüştük. Sonunda Queen Latifah’nın ortağı olduğu Flava Unit ile anlaşma imzaladım ve Atlanta’ya yerleştim.

AKSANIMI SEMPATİK BULUYORLARMIŞ

Aklınızdan ilk ne geçti anlaşmayı imzalarken, ne hayal ettiniz?

- Aslında “Becerebilir miyim” diye düşünüyordum. “Amerika’da o kadar İngilizce R&B söyleyen şarkıcı varken neden beni seçtiler?” diyordum. Neyse ki aksanımı sempatik bulduklarını ve beni çok yetenekli bulduklarını söylediler. Şansıma hep büyük isimlerle tanıştım.

İmzayı attıktan sora Atlanta’da neler yaptınız?

- Neredeyse her yerde kayıtlar yaptık. Önemli kişilerle görüşme fırsatı buldum. Kanye West ve Jay-Z ile çalışan yatırımcılarla tanıştım. Bu arada Queen Latifah ile konuşurken sadece müzik değil, oyunculuk yeteneğimin de olması gerektiğini söyledi. İlk albümüm üzerinde çalışırken, bir yandan da oyunculuk eğitimi aldım. MTV Vh1’ın televizyon filmi “Single Ladies”de rol aldım. Onun dizisi de yapılacak.

Albümünüz ne zaman hazır olacak?

- Mart ayının sonunda tamamlayacağız. Rihanna’nın prodüktörüyle de görüşeceğiz ve büyük sözleşmeler için bir kez daha toplantı yapacağız. Sonra bir video klip çekeceğiz ve yolculuğum Amerika’dan başlayacak.

TÜRKİYE’DE OLSAM DÜNYAYA AÇILAMAM

Neden Amerika? Türkiye’de şöhret olmak daha kolay değil mi?

- Türkiye’de olsam dünyaya açılmam çok zor olur. Ama Amerika’da bu işin sektörü oturmuş durumda. Oradan çıktığında, dünyanın sesini duyması daha kolay. Bir de orada “Türk kızı” olarak çıkış yapacağım, insanların bunu duymasını çok istiyorum. Ben dünyayı “Türk kızı” olarak fethetmek istiyorum.

Adınızı değiştirecek misin Amerika için?

- Almanya’da çıksaydım, adımı değiştirirdim. Farklı algılıyorlar çünkü. Ama Amerika’da adım çok kolay telaffuz ediliyor, değiştirmemi istemiyorlar. O yüzden “Ebru Musiq” kalacak.

BENİ LATİN SANIYORLAR

Oyunculuk kariyeriniz için neler düşünüyorsunuz?

- Almanca, Türkçe ve İngilizce’yi çok iyi konuşuyorum. Beni Latin asıllı zannettikleri için İspanyolca’yı da öğrenmeye başlayacağım. Bu, Amerika’da yapılan oyuncu seçmelerinde bir tercih sebebi.

HANDE YENER TÜRKİYE’NİN JENNIFER LOPEZ’İ

Hadise de müziğe Belçika’da başladı, şimdi Türkiye’de kariyerinde hızla yükseliyor.

- Hadise’yi çok seviyorum. Çok güzel şeyler başardı ama biz farklıyız. Bu arada ben Hande Yener’i çok seviyorum. Benim için Türkiye’nin Jennifer Lopez’i odur.

İlham aldığınız şarkıcılar var mı?

- Sahne performansım Beyonce’den. Rihanna’nın da stilini ve şarkılarını çok beğeniyorum. Esinlendiğim kişiler, bu işin en iyileri. Ama stilim, Ebru Musiq stili.