Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2006 00:00
Cannes Film Festivali sinemayla ilgilenen herkesi bir araya getirdiğinden, yeni çekilecek filmlerin, uluslararası festivallerin tanıtılması için de büyük bir fırsat oluşturuyor.
Bu yıl da Cannes plajlarında her gece bir başka festivalin partisi vardı. Kumların üzerine atılan minderlerde içkiler içildi, sohbetler edildi, filmler, festivaller konuşuldu, iş anlaşmaları yapıldı.
Çok parası olanların partileri pek bir havalı oluyor tabii. Dubai
Film Festivali, işi plaja nargile, felafel ve deve getirmeye kadar götürdü örneğin.
İşte bu şatafatlı ve çekişmeli ortamda, son yıllarda uluslararası arenada adını duyurmaya başlayan Antalya Altın Portakal Film Festivali de kendini göstermek adına ilk adımı attı ve böylece Cannes bu yıl ilk kez festival tanıtımının yapıldığı bir Türk standıyla tanışmış oldu.
Standımız, bulunduğu bölümün en canlı, en işlek noktasıydı diyebilirim. Duvarlardaki Emrah Yücel imzalı afişlerden, dev Peter O’Toole, Kim Ki-Duk, Woody Harrelson fotoğraflarından etkilenenler ve Türk lokumunun tadına bakmak için duranlar, Antalya Altın Portakal Film Festivali ve Türkiye’nin ilk film marketi olan Avrasya Film Market’le ilgili bilgileri aldıktan sonra, stanttan eylülde görüşürüz diyerek ayrılıyorlardı.
Bir de görsellik ve lokum oltasına tutularak değil de bilinçli olarak, yani randevuyla gelenler var tabii. Onlar da işi bilen ve güler yüzlü festival ekibini dinledikten sonra Antalya’da görüşmek üzere dediler. TÜRSAK ve Festival Başkanı Engin Yiğitgil’in orada olması ve gelenlerle bizzat ilgilenmesi de etkili oldu.
Cannes’da bir ilk başarıyla gerçekleşti, Altın Portakal, Avrasya Film Market ve o arada tabii ki Türkiye de layığıyla tanıtıldı.
Emeği geçen herkese tebrikler ve ülke adına teşekkürler.