Güncelleme Tarihi:
Ünlü futbolcunun eşi Cansel, tribünlerden yükselen aleyhindeki, küfürleri ciddiye almıyor ama...
Hatırlarsanız, bir zamanlar, kimse onların birlikte yapabileceğine ihtimal vermiyordu. Yazılanlar, çizilenler ne zaman ayrılacakları üzerineydi hep. Beklentiler genellikle nasıl olsa ayrılacakları yönündeydi.
Aradan üç yıl geçti, tabii ki, kavga ettikleri günler de eksik olmadı ama hangi evlilikte eksik ki, hálá birlikteler.
Çocukları da oldu. Üstelik bir çocukla yetinmeye de niyetli değiller. Cosby Ailesi gibi kalabalık bir aileleri olsun istiyorlar. Geleceğe umutla ve istekle bakıyorlar.
Üstelik biri, bir süre öncesine kadar aralarında takım çatışması da vardı. Biri Beşiktaşlı, biri Fenerli'ydi. Şimdi durum değişti. Değişmeyen tek şey, tribünlerden yükselen ve Cansel'i hedef alan küfürler.
Bu küfür meselesine kamuoyu da sert tepki verdi. Cansel, bu küfürleri ciddiye almıyor, cevap vermek dahi istemiyor. Onun üzüldüğü tek şey var:
Bu küfürlerin; arkadaşı, sevgilisi ve eşi, Alpay'ı üzmesi. Onun üzülmesine dayanamıyor...
ÇEVREMDEN KOPTUM
Alpay'ı ne kadar seviyorsunuz?
- Çok seviyorum.
Sizce seven bir kadının fedakarlığının sınırı ne olmalıdır?
- Benim fedakarlık sınırım zaten gözönünde. Evlendim, bütün çevremden koptum. Hemen çocuk doğurdum. Bundan büyük fedakarlık mı olur? Üstelik işimi gücümü bıraktığım dönem en çok para kazandığım dönemdi.
YILDIRIM AŞKIYDI
Niye bıraktınız? Alpay'la tanışmanız ve evlenmeniz arasında sadece üç hafta vardı...
- O zamanlar, evlenirim, olursa olur, olmazsa boşanırım diye düşünmüştüm. Yıldırım aşkıydı herhalde.
Evlendiğinizde itiraz edenler çoktu. Onları sukutu hayale uğratmaktan memnun musunuz?
- Çok memnunum. Üstelik kimse falcıya malcıya inanmasın, çünkü o dönemde, ne zaman televizyonu açsam, falcının biri kehanette bulunuyor, bu evlilik yılbaşında bitecek, çocukları olmayacak falan diyordu. Üçüncü seneye giriyoruz, herhalde insanları biraz şaşırttık.
ÇOK YARAMAZ
Küçük Alpay, karakter olarak büyük Alpay'a mı benziyor, Cansel'e mi?
- Alpay'a benziyor. İstediği olana kadar tutturuyor, aklına gelen her şeyi yapıyor. Çok sinirli. Bu yüzden ikinci çocuk konusunda şüpheye düşmeye başladım. Küçük Alpay çok yaramaz.
Öyle bir şey mi var? İkinci çocuğa mı hazırlanıyorsunuz?
- 2000 yılında kesinlikle istiyorum. Eli kulağında bile diyebiliriz yani. Cosby ailesi gibi kalabalık bir ailem olsun isterim. Yakın zamanda bir çocuk, otuz, otuz beş yaşlarımda da üçüncü bir çocuk düşünüyorum.
ALPAY ERKEK İSTİYOR
Hamile misiniz?
- Şu anda yok da, en kısa sürede istiyorum. Ben kız diyorum ama Alpay erkek olsun istiyor. Ağabeyi ve erkek kardeşi olmadığı için hep böyle bir özlemle yaşamış. Kendisi erkek kardeş ya da ağabey keyfini süremediği için hiç değilse oğlu, o mutluluğu yaşasın istiyor. Geçenlerde Leyla Alaton'un bir röportajını okudum, çok hoşuma gitti. Diyor ki, 'Ben oğlumu ilerde seveceği kızdan şimdilik ödünç aldım.' O söz beni çok etkiledi.
Çok mu duygusalsınız?
- Anne olduktan sonra böyle oldum.
ÖDÜM PATLIYOR
Neden, siz de, diğer arkadaşlarınız gibi güzellik salonu değil de ana okulu açtınız, özel bir sebebi var mı?
- Ben çocuk gelişimi okudum, kendi branşım o yüzden. Hem çalışmak, hem de kendi çocuğumu ihmal etmeden bakmak istiyordum, o yüzden açtık burayı. Manken olarak çalışmayı hiç düşünmedim bile. Evliliğimiz sarsılırdı çünkü. Dedikodulardan ödüm patlıyor. O yüzden en iyisi mümkün olduğunca uzak durmak. Kendime güveniyorum tabii ki ama insanlara güvenim yok.
Alpay'la evlendikten sonra, geride bıraktığınız tantanalı hayatı özlediğiniz oluyor mu? Ya da pişman olduğunuz?
- Benim hiç tantanalı hayatım olmadı. Mankenlik yaparken de, işim biter bitmez eve giderdim. Magazin sayfalarındaki insanların halini gördükçe, evliliğime dört elle sarılıyorum, daha bir itina ediyorum. O sayfalara, o ilişkilere, o yaşam biçimlerine bakmak bile yoruyor beni.
İKİMİZ DE GERGİNDİK
Eski manken arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz?
- Hayır. Bir tek Pelin Karaali'yle görüşüyorum. O zaman da, fazla arkadaşım yoktu ki zaten.
Bir ara Alpay'la kavga da ettiniz. İş büyüdü. Nasıl bir sorundu? Sevgi fazlalığı mıydı mesele, yoksa eksikliği mi?
- Çok sorunlu bir hamileliğim vardı. Alpay'ın da o dönemde transfer zamanı gelmişti. İkimiz de çok gergindik. Bir, bir buçuk ay kadar ayrı kaldık. Çok inatçıyız, çok. İkimiz de. Ama ben eskisi kadar inatçı değilim artık. Zaten şimdiki aklım olsaydı, o zaman da, öyle davranmazdım.
ZILGITI BENDEN YER
Siz Fenerbahçeli'ydiniz, Alpay Beşiktaşlı. Takım kavgası yaptığınız olur muydu? Birbirinizi kızdırır mıydınız?
- Bir kere, Alpay öyle şakalara kızar zaten. Kaldıramaz. O yüzden pek olmadı. Ama bakın, bu sene olabilir, bu sene her şey olabilir. Bu yıl da Fener şampiyon olamazsa, Alpay, en büyük zılgıtı benden yer.
Alpay, Beşiktaş'ta oynarken Fener seyircisi size küfrediyordu. Oysa siz Fenerli'ydiniz. Bu çelişki canınızı sıkıyor muydu?
- Bu küfür işinin yenir yutulur bir tarafı yok. Kim ederse etsin. Bizim kavga ettiğimiz dönemde, hesapta Alpay'a sahip çıktılar.Yine bana küfrediyorlardı. Adam evde kendi karısına kızıyor, geliyor, maçta bana küfrediyor. Bu iş çığırından çıktı artık.
CİDDİYE ALMIYORUM
Beşiktaş seyircisinin size küfretmesini nasıl karşıladınız? Hanginiz daha çok sinirlendi, siz mi, Alpay mı?
- Ben, Fenerbahçe-Beşiktaş maçını izlemedim. Alpay'a söz vermiştim, izlemeyeceğime dair. O herhalde böyle bir şeyin olacağını tahmin ediyordu. Rahatsız oldu demek ki, maçı izlememi istemedi. Ben o anda, onların ettiği küfürlere üzülmüyorum. Alpay'a üzülüyorum. Alpay'ın canının sıkılmasına üzülüyorum. Bir de, o küfürler annemi çok üzüyor tabii.
Onlara söyleyecek sözünüz var mı?
- Onları ciddiye almadığım için hiçbir şey söylemiyorum. Ne halleri varsa görsünler!
İÇİNDE VARMIŞ
Bir takım haberler çıktı. Alpay'ı, Cansel Fenerli yaptı diye. Doğru mu? Siz mi yaptınız?
- Belki, ama onun da içinde varmış ki Fenerli olmuş. En fazla benden etkilenmiş olabilir. Alpay için bu dünyadaki en önemli şeylerden biri, arkadaşlık, biliyor musunuz. Ben de, Alpay'ın, Fenerbahçe'de, aradığı arkadaşlığı bulacağına inanıyorum.
Siz yaptıysanız, en azından tribün küfürleri açısından, bunu herkese ilan etmek, hata değil miydi?
- Laf arasında şakayla karışık söylemiştir. Ama tabii bu şakanın manşete çıkacağını da hesap etmek lazım.
Siz maç seyrederken küfreder misiniz?
- Yok. Küfretmem ama çok bağıra çağıra maç izlerim. Evde seyretmek daha çok hoşuma gidiyor. Üç senede Beşiktaş'ın iki maçına gittim. Milli takımdaki maçlarına daha fazla gidiyorum. Ayrıca küfretmeyi de bilmem ki zaten.
Abdullah'ın eşi de Fenerli. Onun da Fener'e gelmesinde eşinin rolü var herhalde. Ona değil de size küfür geliyor. Neden? Güzel olduğunuz için mi? Eskiden manken olduğunuz için mi? Bir sebebi var mı?
- Çok gözönünde olduğum için herhalde. Aslında ben de bir anlam veremi-yorum. Ben de kendi kendime soruyorum, ama asıl onlara sormak lazım, neden Cansel, diye?
<> Epeyce oldu, Alpay'la birliktesiniz. Değişen bir şey var mı? Yoksa aşk ilk günkü şiddetiyle sürüyor mu? - Çok büyük bir alışkanlık oluyor. Özellikle, çocuk girince araya, daha bir farklı oluyor. Karşındakine, hem sevgilin gibi, hem arkadaşın gibi, hem kocan gibi bakıyorsun. Daha bir bütünleşiyorsunuz. Gerçi hála aşığım ama sevgi daha kalıcı. Alpay, beni otuz sene sonra takdir edeceğini söylüyor. Onun için üç beş sene fark etmezmiş! EN YAKIŞIKLI ALPAY Dışardan bakınca, bu evlilikte, ipler sanki sizin elinizdeymiş gibi gözüküyordu. Bu anlattıklarınızdan sonra, ilişkinizde Alpay'ın oldukça baskın çıktığı hissini verdiniz. Kim kimi idare ediyor? - Sabırlı olmak bana düşüyor. Alpay'ın takdir ettiğim çok yönü var. Evden idmana, idmandan eve gelir. Bensiz hiçbir yere gitmez. Ben de öyle... Türkiye'de Alpay dışında en beğendiğiniz futbolcu kim? - Fenerbah-çe'deki tüm futbolcuları beğeni-yorum. Bence en yakışıklı Alpay. Yalan mı? Gerçekten Alpay'ı çok yakışıklı buluyorum. Ricky Martin de çok yakışıklı ama boyu kısa. Alpay, hem yakışıklı hem boyu posu var. Evliliğim devam ettiği sürece, beğendiğim kimsenin adını vermeyeceğim. Benim eşim kıskançtır.