Almanya’dan ithal şarkıcı

Güncelleme Tarihi:

Almanya’dan ithal şarkıcı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2011 00:003dk okuma

Yurtdışından bir şarkıcı daha ithal ettik. İsmi Aynur Aydın. Siz adını büyük olasılıkla ıngilizce şarkısı “DNA” ile duydunuz. şimdilerde “12 Ways to La La La/12 Çeşit La La La” albümü de müzik marketlerde. Selena Gomez’in prodüktörü Tony Nilsson ile çalışan Aydın, “Türk müyüm, Alman mı ikilemine hiç düşmedim” diyor.

Haberin Devamı

* Münih ve ısveç’te şarkı söylediniz, sonra İstanbul’a uzandınız, burada hem Türkçe hem de ıngilizce şarkıların yer aldığı bir albüm çıkardınız. Neden albüm  Avrupa’dan önce İstanbul’da çıktı?

- Hem Türkçe hem de ıngilizce şarkılarla çıkmak, bir anda iki hayali gerçekleştirmek gibiydi. Zaten albümü İstanbul’da çıkardım ama önümüzdeki yıl Almanya’da Warner ile, ısveç’te Universal firmasıyla sözleşme imzalıyorum. Gelecek ay da Los Angeles’ta iş görüşmem var.

* İngilizce şarkıları Türkçe’ye çevirme fikri en başından beri var mıydı?  �

- Türkçe şarkı söylemeyi çok seviyorum, şarkılarımı burada da herkes anlasın istiyorum ama bu fikir en başta yoktu. Albüm üzerinde çalışırken prdodüktörüm Bülent Seyhan “Türkçe albüm için beklemeyelim” dedi, seve seve kabul ettim. Bu yüzden albümde hem ıngilizce parçalar yer alıyor, hem de onların Türkçe söz yazılmış halleri. Çift CD yani...

* Kendi adıma, sözleri Türkçe’ye çevirmenizi yadırgadım doğrusu.

- ıyi ama Türkiye’de insanlar için sözler çok önemli. Sadece ıngilizce albümle çıksaydım bu kadar ses getirmezdi albümüm. “Yenildim Daima” en az ıngilizce versiyonu “DNA” kadar dinleniyor.

ALMANYA’DA EUROVISION SEÇMELERİNE KATILDIM

* Peki Türkçe’niz yeterli mi?

- Aksan olarak her kelimeyi hakkıyla söylemek istiyorum. Ama kelime dağarcığı anlamında zorlandığım oluyor. Almanca, ıngilizce ve Türkçe konuşuyor, bildiğim tüm dilleri aktif olarak kullanıyorum. Yine de Türkçe’de bazen aklımın karıştığını itiraf etmeliyim.

* Müzik yapmaya ne zaman başladınız?

- 18 yaşımda. O zamanlar ne yapmak istediğimi tam olarak bilemesem de sürekli stüdyodaydım. 2003 yılında Almanya’da Eurovision ön elemelerinde üçüncü oldum. Skoda’nın dünya çapındaki reklam cingle’ını okudum. Sonra müzik okuluna gidip bir sene kadar şan dersi aldım.

* Peki albüm fikri nasıl ortaya çıktı?

- Çıkan albümlere hep burun kıvırıyordum. En sonunda arkadaşlarım “Durmadan konuşuyor ama hep yerinde oturuyorsun” deyince aklım başıma geldi. ısveç’teki Cosmos Stüdyoları’nda ilk albümümü kaybettik. Aslında Agnes ile yükselişe geçen Anders Hansson ile çalışacaktım ama müzik anlamında tam kaynaşamamıştık. ısveç’teki menajerim “Tony Nilsson diye biri var” dedi. O zaman bir garajda çalışıyordu ve minicik laptop’ta harikalar yaratıyordu. Tony sonradan Selena Gomez’in “Hit the Light” parçasıyla patladı zaten... Prag Senfoni Orkestrası dahil, Rihanna’dan Katy Perry’e kadar birçok yıldızla çalışan isimlerin eli değdi albümüme... Çok büyük bir proje ortaya çıktı.

AŞKIN TUNA BANA HEP “BÜLBÜLÜM” DİYORDU

* şarkılar güçlü ama klipte fazlasıyla geri plandasınız. Hep böyle misinizdir?

- Çünkü hem şarkıda hem de klipte bir hikaye anlatıyoruz. Bence tam dozunda oldu. Çok önde olsaydım, çalışma bu kadar klas olmazdı. “Bakın ben çok güzelim” diyen egosu yüksel bir klip olurdu. Benim kişiliğime gelince, güçlüyüm. Ayrıca alaycı bir tarafım da vardır.

* Aşkın Tuna, Süleyman Yüksel ve Fettah Can gibi Türkiye’nin önemli müzisyenleriyle de çalışmışsınız.

- Evet, Aşkın Tuna ve Süleyman Yüksel ile birebir çalışma fırsatım oldu. Çalışan herkes albüme bayıldı. Hatta Aşkın Tuna o kadar sevdi ki, “yılın albümü” dedi. Bana da hep “bülbülüm” diyordu.

* Almanya’daki üçüncü jenerasyonsunuz aslında.

- Doğru, Almanya’ya ilk giden dedemmiş işçi olarak... Herkesi doğum günlerine çağırırlarken, beni Türk olduğum için çağırmazlardı.

* Kimlik bunalımına düştünüz mü hiç? Hani Türkiye’de Alamancı, Almanya’da Türk olarak algılanmak gibi...

- Ben hep Türk olduğumu biliyordum ve bunu da hiçbir zaman gizlemedim. Çifte vatandaşım. Ama okurken bile “Ben Alman mıyım yoksa Türk müyüm” diye bir çelişkim yoktu. Milli maç olurdu, sokakta “Türkiye” diye bağırırdık. Ezildiçe, insanın kendi ülke insanına daha da sahip çıkası geliyor.

Haberin Devamı

HEP TÜRKİYE’DE YAŞAMAK İSTEDİM

* Türkiye adına yarışmanız ya da performans göstermeniz gerekirse ne olacak?

- Seve seve yaparım.

* Türk müzik piyasası neden bu kadar çekici geliyor size?

- Öncelikle daha renkli. Türk insanını ve bu duyguyu çok seviyorum. Hep burada yaşamak istemiştim ve bu hayalim de gerçekleşiyor.

* Neden?

- İstanbul’u çok seviyorum. Kendimi burada evimde ve huzurlu hissediyorum. Bir kere benim insanım. Sabah kalktığınızda denizi görebiliyor ya da bir kafede çay içerken gemileri izleyebiliyorsunuz. ınsanlar çok canayakın. Bu nedenle kendimi İstanbul’a daha yakın hissediyorum.                              �

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!