Güncelleme Tarihi:
TAKVA
Yön: Özer Kızıltan
Oyn: Erkan Can, Güven Kıraç, Meray Ülgen
Süre: Dram
Tür: 95 dk.
Bu filmi ilk duyduklarında “Takva ne demek?” diye soranların sayısı hiç de az olmayacaktır.
Bu nedenle önce filmin adına açıklık getirelim.
Takva, Allah korkusu anlamına geliyor.
Sözlükte "Allah'tan korkma, dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getirme" şeklinde açıklanan Takva'yı, Tanrı sevgisinden doğan bir korku ve çekinme şeklinde de yorumlayanlar var.
İMANIN KİMDE OLDUĞU BELLİ
Takva, Muharrem adlı bir dini bütün bir Müslüman’ın Allah'ın sevgisini yitirme korkusuyla yaşadıklarını anlatıyor.
Para ve imanın kimde olduğu belli olmaz derler.
Ama Takva bu deyişin aksini ispatlamaya çalışıyor ve ilk başlarda çizdiği Muharrem tiplemesiyle bu adamın imanı konusunda şüphe bırakmamayı hedefliyor.
Onda hem Allah korkusunu hem de sevgisini görebiliyoruz.
Ailesi ve mahallesinden aldığı eski İstanbul-İslam ahlakı Muharrem’i içine kapalı, cinsel istekleri kötü bir ahlak sapması olarak görüp, onları sürekli bastırarak değişen bu dünyada başını beladan ve günahtan uzak tuttuğunu sanan biri haline getirmiş.
Önder Çakar’ın senaryosu, Özer Kızıltan’ın mükemmel yönetimi ve Erkan Can’ın incelikli oyunculuğuyla perdeye yansıyan Muharrem’in ne kadar dürüst, merhametli ve dini bütün bir Müslüman olduğuna kimse itiraz edemeyecek gibiyken, araya giren ufak detaylar bu kez de onun ikilemlerini ortaya koyuyor.
Günaha çağrı şeklinde önünde belirenler o kadar cazip ve çekici ki, onu doğru bildiklerinden ayırmak için güçlü nedenler oluşturuyorlar.
Takva, her insanın yaşadığı ikilemlerin, gelgitlerin filmi.
Pek çok başka filmden farkı daha önce bu şekilde perdeye yansımayan tarikatları ve inanç meselesini olduğu gibi perdeye getirmiş olması.
Muharrem'n günahları ve sevaplarıyla perdeye taşıyan film, inancı ya da inançsızlığı ne yüceltiyor ne de kötülüyor.
Sadece var olan gerçekleri ortaya koyuyor.
ZİKİR SAHNELERİNİ İYİ ÇEKİYORLAR
Kurtlar Vadisi Irak filmiyle ilgili yazımda, Yeni Sinemacılar’dan Serdar Akar’ın Kurtlar Vadisi Irak’ta çektiği zikir sahnesinin başarısından söz etmiştim.
Takva'da da Özer Kızıltan etkileyici bir zikir sahnesine imza atmış.
Filmin izleyenleri etkileyen başka özellikleri de seyre ayrı bir tat katan görüntü ve müzikleri.Renk ve ışık kullanımında özenli bir çalışma yapılmış. Tablo gibi denilen görüntülerden bolca var Takva'da.
İLLE DE TARİKAT ÜYESİ OLMAYA GEREK YOK
Genç Sinemacılar, Gemide, Laleli’de Bir Azize, Dar Alanda Kısa Paslaşmalar ve Maruf’tan sonra Takva ile pek sık irdelenmeyen inanç konusunu ele alan farklı bir filme imza atmış oldular.
Anlatılanlar sadece belli bir kesime odaklanıyor gibi görünse de bu film genel okumalara da açık.
Allah korkusu, yani Takva ve günah saydıklarımız arasında kalıp, sıkıntılı günler geçirmek, suçluluk duygusuyla uyanmak, karın ağrısı çekmek için ille de dini bütün bir Müslüman ya da tarikat üyesi olmaya gerek yok tabii.
Hepimizin sevap ve günah, doğru ve yanlış, beyaz ve siyah arasında kaldığı zamanlar oluyor.
Muharrem’in hikayesinde, aynı dozda olmasa da herkes kendinden bir şeyler bulacaktır bence.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
CHILDREN OF MEN
SON UMUT
Yön: Alfonso Cuaron
Oyn: Clive Owen, Julianne Moore, Michael Caine
Tür: Gerilim
Süre: 109 dk.
Geleceği yaşayın
Ünlü Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron, P.D James’in Son Umut (Children of Men) adlı romanından yola çıkarak çektiği filmde yakın geleceğin İngiltere'sinde kasvetli karanlık bir tablo sunuyor.
Üremenin durduğu, nüfus kıtlığının kapıda olduğu 2027 yılında geçen film, eski bir eylemcinin, 18 yıl aradan sonra hamile kalmayı başaran bir kadını doğru ellere teslim etmek için verdiği mücadeleyi perdeye yansıtıyor.
Anarşi, faşizm, kirlilik, ayaklanma ve terör olaylarının içinden çıkılmaz bir hal aldığı dünyada umuda yapılan yolculuğu anlatan bu filmin başrollerinde Clive Owen, Clare Hope Ashitey, Julianne Moore ve Michael Caine var.
Son Umut, belgesel tadındaki patlama, kovalama ve çatışma sahnelerindeki başarısı, alt metinlerinin doluluğu, perdeyi kaplayan görüntülerdeki detayların zenginliği ve oyuncuların dozunda performanslarıyla seyrine doyum olmayan bir film.
Yakın geleceğin distopyasını izlemekle kalmayıp, gerçekten yaşamak istiyorsanız, kaçırmayın.
LE CONCILE DE PIERRE
TAŞ MECLİSİ
Yön: Guillaume Nicloux
Oyn: Monica Belluci, Moritz Bleibtreu, Catherine Deneuve
Tür: Korku-Dram
Taş Meclisi de sinemada
Kızıl Nehirler ve Kurtlar İmparatorluğu’ndan sonra ünlü polisiye-gerilim yazarı Jean-Cristophe Grange’ın Taş Meclisi romanı da beyazperdede.
Seksi yıldız Monica Belluci’yi alışılmışın dışında, kısa saçlı ve bakımsız halde izlediğimiz film, evlat edindiği çocukla ilgili sırların peşinde Moğolistan’a kadar giden bir kadının korku, gizem ve gerilim dolu macerasını anlatıyor.
Taş Meclisi’nin karmaşık olay örgüsünden, tatmin etmeyen finalinden ve gerilim yaratmaya çalışırken kullandığı yöntemlerden hoşlanmadığımı söylemeliyim.
Film daha çok Grunge edebiyatının sinemadaki yolculuğunu takip etmekte ısrarlı olanlara ve Monica Belluci, Catherine Denevue hayranlarına önerilebilir.
BORAT
Yön: Larry Charles
Oyn: Sacha Baron Cohen, Ken Davitian
Tür: Komedi
Süre: 84 dk.
En absürd komedi
Borat, basın gösterimi yapılmadığı için izleyemediğim ama ilk fırsatta görmek istediğim filmlerden.
Bu absürd komediden sinema dili anlamında çok bir şey beklemek yanlış olacaktır.
Ama dünyada bu kadar patırtı koparan, Amerikalılar’ı dava açmaya, Rusya’yı filmi yasak koymaya kadar götüren bu filmi merak etmemek elde değil. Fragmanlar da Borat'ta çok gülüneceğinin de işaretlerini veriyor zaten. Borat, HBO’da yayınlanan Da Ali G Show’un yaratıcısı Sacha Baron Cohen’in Amerikalılar’ı nasıl ti’ye aldığının hikayesi. Cohen, Kazak gazeteci Borat olarak gittiği Amerika’da insanlara Amerikan halkının yaşamına dair bir belgesel çektiğini söylüyor ve bu arada davranışları ve söyledikleriyle onları sürekli şaşırtıyor. Filmin komedisinin kaynağı, gerçeğin farkında olmayan insanların Borat’ın zırvalıklarına verdiği tepkilerde.
TEXAS CHAINSAW MASSACRE: THE BEGGINING
TEKSAS KATLİAMI: BAŞLANGIÇ
Yön: Jonathan Liebesman
Oyn: Jordana Brewster, Taylor Handley, Diora Baird
Tür: Korku-Gerilim
Süre: 91 dk.
Leatherface'in doğuşu
Hadi gelin şimdi de hikayemizin başına dönelim, asıl adamımızın nasıl ortaya çıktığını izleyelim tarzındaki filmler kervanına Teksas Katliamı serisi de katıldı.
1974 yılından beri kanlı bıçaklı, doğramalı cinayetleri beyazperdeye taşıyan Teksas Katliamı efsanesini başa saran filmde psikopat katil Latherface’in köklerine iniyoruz.
Sene 1969. Vietnam Savaşı’na gitmek üzere askere çağrılan Dean ve abisi Eric yanlarına sevgililerini de alarak son bir eğlence için Teksas’ın yolunu tutuyorlar. Ve ıssız bir kasabada yıllar boyu insanlara korku salacak bir efsaneyle tanışıyorlar.
Teksas Katliamı: Başlangıç, korku filmi sevenler için haftanın tek tercihi.