AlışveriÅŸkolik kadına gülerken gülünecek duruma düÅŸtüm

Güncelleme Tarihi:

Alışverişkolik kadına gülerken gülünecek duruma düştüm
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 02, 2004 00:00

Birkaç gündür piyasaya yeni çıkan bir kitabı okuyorum. Sophie Kinsella'nın yazdığı ‘‘AlışveriÅŸkolik ve Pembe Dünyası.’’ Bir yandan okuyorum, bir yandan da ‘‘Benim yazmam gereken kitabı yazmışlar’’ diye söyleniyorum. Kitabın kahramanı Rebecca, o kadar tanıdık ki çünkü. AlışveriÅŸ merkezleri Rebecca'larla dolu.Kitap, Rebecca Bloomwood adlı ekonomi muhabirinin sonu gelmez, hayatını çekilmez hale getiren alışveriÅŸlerini, bankalarla ve taksit kartlarla başının nasıl derde girdiÄŸini anlatıyor temel olarak. Rebecca, insanlara paralarını nasıl deÄŸerlendirmeleri gerektiÄŸini anlatıyor ama kendine bir hayrı dokunmuyor. Çünkü o bir alışveriÅŸkolik. Yüksek rakamlı kredi kartı ekstreleri geldiÄŸinde bile sinirlerini yatıştırmak için alışveriÅŸe çıkıyor. AlışveriÅŸe çıkmazsa hayatını gri renkler basıyor, depresyon tüylerini ürpertiyor. En büyük zevki de kendine kılık kıyafet almak. Her an bir kaza geçirecek ve birileri iç çamaşırlarını görecek diye şık ve pahalı iç çamaşırları satın alıyor. Sokakta yürürken vitrin camlarında kendini seyrediyor, üzerindekileri tek tek listeliyor ve hep dua ediyor: ‘‘KeÅŸke ÅŸimdi bir moda dergisi, sokak modası sayfası için fotoÄŸrafımı çekse. Tepeden tırnaÄŸa marka giyindim.’’Herhangi bir yerde indirim etiketi gördüğünde kalbi deli gibi atmaya baÅŸlıyor, tansiyonu çıkıyor. Pahalı markalardan aldığı ÅŸeylerin poÅŸetlerini, birilerine hava atması gerekirse diye yatak odasında saklıyor. Müzeye gittiÄŸinde bile sergilenen tarihi eserlerin üzerinde fiyat etiketi arıyor. Sonra kabarık kredi kartı ekstresi geldiÄŸinde kendini hediye puanlarıyla avutuyor. Evet dünyanın parasını harcıyor ama olsun, annesine hediye alacak kadar birikmiÅŸ hediye puanı var. Kárda sayılır yani!Ä°ÅŸte ben günlerdir kitabı okurken bu kadına gülüp duruyorum, onunla dalga geçiyorum. ‘‘Canım insan bu kadar kafasız olur mu, kendini kaybedip ne kadar para harcadığını unutur mu?’’ diye. Sahi, size söylemeyi unuttum. Rebecca'nın bir özelliÄŸi daha var. Hesap ekstreleri geldiÄŸinde hep ÅŸaşırıyor. Ne kadar para harcadığının farkında deÄŸil çünkü. Rebecca'nın acınacak yaÅŸamını okurken kendimle nasıl gurur duyuyorum anlatamam. Benim de bir sürü kredi kartım var ama başıma hiç böyle ÅŸeyler gelmiyor. Neden? Çünkü ben aklı başında, kontrollü biriyim. Biriydim demek daha doÄŸru olur aslında. Çünkü iki gün önce, ben yine Rebecca'nın makus talihine kahkahalarla gülerken masama bir zarf geldi. Bankadan. Sonsuz bir güvenle açtım zarfı, sonra film koptu. Maaşımın neredeyse tamamına denk gelen rakamı görünce donup kaldım. Ãœstelik ben kredi kartı borcumu tek seferde kapatırım. Harcamaların hepsini geçen ay yapmışım yani. Asla, hatırlamıyorum. Ama ekstrenin üzerindeki liste hatırlatıyor. Öyle sarsılmış durumdayım ki, sesli düşünmeye ve sızlanmaya baÅŸladığımın farkında deÄŸilim. Etraftaki arkadaÅŸlardan bazıları halime gülmeye baÅŸlamış bile. Eyvahlar olsun, ben de Rebecca oldum. KeÅŸke David Beckham gibi kocam olsaydı. Yılbaşı hediyesi için ayırdığı 13 trilyonun cüzi bir bölümüyle kapatıverirdi borcumu. Aman canıımmm olsun, böylece bir dolu ekstra mil kazanmış oldum. Kárda bile sayılırım.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!