Alışkanlığa izin verilebilir ama bağımlılığa asla

Güncelleme Tarihi:

Alışkanlığa izin verilebilir ama bağımlılığa asla
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2005 00:004dk okuma

Alışkanlığın bir adım ötesi bağımlılıktır. Çocuklar ve yetişkinler, alışkanlıklarından kolayca vazgeçebilseler de, bağımlılıktan kurtulmak son derece güçtür. Bu yüzden alışkanlıkları bağımlılığa çevirmeden önlem almak gerekir.Afiyet olsun İştahlı olmak iyi hoş da, sofradan kalkar kalkmaz açlık hissine kapılıp tekrar bir şeyler yeme ihtiyacını duyuyorsanız bu konunun üzerinde durmalısınız. Kişilerin doyma hissinden yoksun olmaları, sürekli açlık hissetmelerinin nedenleri araştırılmalı. Bazı kişiler genetik nedenlerle karınlarının doyduğunu hissedebilmek için başkalarından daha çok yemek yeme ihtiyacını duyarlar. Çocukluk yıllarında, yemek yemeye zorlanan kişiler, yetişkinlik döneminde sık sık acıkabilirler. Vücuttaki hormon dengesinin bozulması da açlık hissini tetikleyebilir. Hiç kuşkusuz, stresin de açlığın tetiklenmesinde çok büyük payı var. Böyle durumlarda, mutfağa girip bol bol yemek pişirerek, açlığı bastırabilirsiniz. Stresten kurtulunca, bu aşırı beslenme kampanyası da sona erer. Kış aylarında daha çabuk acıkmak doğaldır. Soğuk havada, vücudun enerji toplaması için daha iyi beslenmek şart olur. İştahınızı dengelemek için düzenli uyku uyumak ve vücudu hareketsiz bırakmamak akla ilk gelen uygulamalar.Meyveler ve ArtritArtrit, eklem kireçlenmesi teşhisi konulan kişilere, narenciye türü meyvelerden uzak durmasını önerenler oluyor. Uzmanlar, bu tür tavsiyeleri gülünç ve de yanlış buluyorlar. Gerçekte ise artrit, narenciye türü meyvelerden de başka asitli yiyeceklerden de etkilenmez. Tam tersine bol vitamin içeren meyveler, artrit hastaları için de yararlıdır. Ancak artritten yakınan bir erkek, kırmızı et tüketirken çok dikkatli olmalı. Uzmanlar, bu hastaların haftada en fazla üç kez kırmızı et yemelerine izin veriyorlar Ayrıca kafeinli içecekler konusunda da dikkatli olunmalı. Örneğin günde iki fincan kahve yeterli olur. Çay tiryakileri ise günlük çay tüketimini dört fincanla sınırlamak zorundalar. Kafeinin, eklemlerdeki iltihaplanmayı tetiklediği biliniyor. Şekerli, unlu besinlerden uzak durulmalı. Bu arada bal seven artrit hastaları da kaşık kaşık baldan vazgeçmeliler. Jogingte sabırlı olun Sağlıkla ilgili konularda, her söylenen söze inanırsanız, istemeden bazı sorunlar yaşayabilirsiniz. Örneğin günün moda spor türü jogingi ele alalım. Bazılarına göre, joging yapmaya başladıktan sonra, bu sporu düzenli olarak yapmanız gerektiğini, aksi halde ihmalinizin size zarar vereceğini söyleyenler mutlaka olmuştur. Haftada bir kez joging yapmak bile sağlığınızı korumanıza yardım eder. Hiç spor yapmamak, ara sıra yapmaktan çok daha kötüdür. Haftada bir kez olsun yürüyüş ya da joging yapmak, sizi kalp hastalığı tehlikesinden korur. Joging yapmaya başladığınız zaman ilk günlerde bacak kaslarında sertleşme olabilir. Bu durumu bahane edip spordan vazgeçmeyin. Birkaç gün içinde kaslarınız harekete alışacaktır.Ancak kaslarınızda şiddetli ağrı olursa, joging uygulamasında ipin ucunu kaçırdığınız anlaşılır. Bu arada joging yaptığınız için beslenmenize özen göstermek gerekmeyeceğini sakın düşünmeyin!Emzik bıraktırmanın bir zamanı var Emzik, minik bebekleri oyalar, endişe ve sıkıntılarını unutturur. Genellikle bebekler, dokuzuncu aydan sonra emzikten bıkmaya başlarlar. Tabii bazıları da, herhangi bir önlem alınmadıkça, emzikten vazgeçmek istemezler. Gündüz uykularında ve gece uyurken bebeğin emzik kullanmasına izin verilebilir. Ama bebek iki yaşına geldiği zaman onu emzikten vazgeçirmek için önlemler alınmalı. İki yaşındaki bir çocuk emzikten vazgeçemiyorsa sadece yatağında emzik kullanmasına izin verilebilir. Çocuk dört yaşına geldiği zaman ise artık emzik kullanmaktan vazgeçirilmiş olmalı. Emzik tutkunu çocuğu bu alışkanlığından kurtarmak için önlem almaya başlamadan önce, çocuğun neden emzik istediğini anlamaya çalışmalısınız. Kendilerini güvende hissetmeyen çocukların emzikten güç aldıklarını unutmamalısınız. Yaşı daha büyük olan çocukla annenin konuşması ve de emziği unutturacak yeni bir uğraş edinmesine yardımcı olunması gerekir.Israr savaşa dönüyorsa dikkat edinÇocuğunuz uyurken, bebeğini yanına alıyor. Ya da hep aynı fincan ve tabağı kullanmakta ısrar ediyor. Hemen telaşlanmayın. Oyun çağındaki çocuklarda bu tür alışkanlıklara sık rastlanır. Ve bir süre sonra her şey unutulur. Bu tür davranışlar, aslında çocuğun kişiliğini geliştirme çabasından kaynaklanır. Kuşkusuz bazı alışkanlıkların bağımlılığa dönüşmesi ihtimali de her zaman dikkate alınmalı. Örneğin çocuk şekerli bir yiyeceği tüketmek için ısrar ederken, bunu bir savaşa dönüştürüyorsa, bu tehlike işaretidir. Çocuğu tehlikeli alışkanlıkları yüzünden azarlamak, aşağılamak, durumu ciddi boyutlara taşımaktan başka bir işe yaramaz. Alışkanlık edinmeye meyilli çocukların ergenlik çağında çok sıkı kontrol edilmelerinde yarar var. Yetişkinliğe ilk adımların atıldığı bu dönemde, zararlı bağımlılıklar ortaya çıkabilir.�
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!