Algı illüzyonu başlıyor

Tarih ve felsefeyi nasıl kullandınız?
- Annem ve babam da öğretmendi. Biri edebiyat ve tarih öğretmeni. Özellikle tarihe ilgim buradan geliyor. Çalışmamın konusu tarihiyse okuma yapıyorum. Eser hazırlarken çok sayıda taslak ve araştırma yapıyorum. Matematikçi değilim ama bu noktada matematik de bilmek gerek. Anamorfoz kullanmak çok eski bir tarz, 17. yüzyıldan bu yana var. Ama ben, hem silindirik aynalar kullanıyorum hem de farklı açılardan bakarak anlaşılabilecek bir konuyu ele alıyorum. Silindirik aynaları ilk kez ben kullanmıyorum ama yeniliğim silindirik ayna olmadan da anlamlı bir eser ortaya koymam. Esere farklı açılardan bakıldığında farklı anlamlar bulabilsinler istiyorum. Ancak bulamasalar bile ekstra anlamı, önlerindeki çalışmam da bir eser olarak anlamlı olsun.
Çalışmalarınızda Edgar Allan Poe, Dürer, Einstein, M.C Escher, Shakespeare gibi ünlü isimler görüyoruz. Bunun nedeni nedir?
- Bu isimlerin dünya görüşleri, felsefeleri beni çok cezbetti. Yaptıkları, ortaya koydukları işlerden çok etkilendim. Hatta onlara ait bazı fikir ve düşüncelerin benim olmasını isterdim. Bu durum zaman zaman canımı sıkmıyor değil.
1989’da Macaristan’da rejim değişikliğini anlatan ‘Yoldaşlar bitti’ adlı poster çalışmanız bütün ülkeye yayıldı ve bir gecede tüm Macaristan sokaklarına asıldı. Sembol oldu. Bu sizin için sürpriz miydi?
- Sürece katkıda bulunmak istedim ama eserimin kullanılacağını bilmiyordum. Çok sevindirici oldu. Aslında o dönem için böyle bir tasarım çok riskliydi. Sovyet ordusu mesajı almış diye düşünüyorum, çıktılar bizim ülkemizden. 1956 devrimindeki ‘Ruslar Evinize Gidin’ sloganını çağrıştırdığı için posterin etkisinin arttığını düşünüyorum. İnsanların 1956’da gaddarca bastırılan devrimle 1989’da bir bağ kurmasını sağladı. Poster Time dergisinde yayımlandı.
Türk sanatseveri anamorfoz tekniğini beğenecek mi?
- Aralık ayı ortasında Ankara’da bir sergi açacağım. Daha önce birkaç kez gelmiştim. Grafik tasarımcı olarak sergilerim olmuştu. Ve ilgi gösterilmişti. Bu kez de ilgi bekliyorum. Anamorfoz kaynak olarak Hıristiyanlıkla ilgili olarak görünse de bence Türk sanatseverinin de ilgisini çekebilecek bir teknik. Anamorfozun Avrupa’dan dünyaya yayılması, örneğin ta 17. yüzyılda Çin’de ortaya çıkması tesadüf değil. Misyonerler, seyyahlar gittikleri yerlere taşıyor. Yine Osmanlı sultanlarından biri, sanırım Sultan Ahmed ciddi bir sanat koleksiyoneriydi. Anamorfoz örnekleri de vardı. Şunu da eklemeliyim: Türk sanatının önemli parçalarından hat sanatında da geometri ve saklı anlamlar kullanılıyor. Bazen bir insan figürü veya başka figürler yazının içine gizleniyor. Bunlar da beni çok etkiliyor ve duygulandırıyor.