Alerjik iltihap uyarısı
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2010 16:27
Havada bulunan polenler, tozlar vb maddeler vücutta alerjik iltihaplara yol açıyor. Korunmak için şikayetlere dikkat edin.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yarıktaş, solunan havada bulunan polenlerin, tozların, tüylerin ve çeşitli maddelerin vücuda girmesi veya temas etmesi durumunda vücuda zarar verecek şekilde reaksiyonların oluşmasının alerji olarak nitelendirildiğini belirterek, hastaların hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığına veya arttığına dikkat ederek ona göre önlemini kendisinin alması gerektiğini bildirdi.
Yarıktaş, düzenlediği basın toplantısında, alerjik iltihaplar konusunda bilgi verdi. Alerji yapabilecek çok sayıda faktör bulunduğunu ve bu tür alerjik reaksiyonlardan en fazla etkilenen organın burun olduğunu kaydeden Yarıktaş, alerji sonunda kaşıntı, hapşırma, burun akıntısı, geniz akıntısı, boğazda gıcık, öksürük ve burun tıkanıklığı gibi sıkıntıların ortaya çıktığını belirtti.
Görülme sıklığı çocuklar ve gençlerde daha yüksek
Alerjik iltihabın dünya çapında yaklaşık 500 milyon kişiyi etkilediğine işaret eden Yarıktaş, alerjik kişilerde alerjik olmayan kişilere göre daha çok sinüzit, burunda et büyümesi, astım ve cilt reaksiyonları görüldüğünü söyledi. Dünyada alerjik iltihabın görülme sıklığının yüzde 10-25 arasında olduğuna işaret eden Yarıktaş, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 8-19 arasında bulunduğunu, çocuklar ve gençlerde daha yüksek olduğunu açıkladı.
Alerjik iltihabın sosyal yaşamı, okul, iş performansını ve uykuyu olumsuz etkilediğini anlatan Yarıktaş “Polen, ev tozu, hayvan döküntüleri, böcekler, çimen ve çeşitli gıdalar alerjik iltihabı tetikleyici unsurlardır. Alerjik iltihabın ekonomik yükü, yaşam kalitesinde ve dolaylı maliyeti göz önüne alındığında oldukça büyüktür. İş günü kaybı ve üretkenlikte azalmaya yol açabilir” dedi.
Evde bitki ve hayvan bulunduranlar dikkat etmeli
Alerjiden korunmak için tozlu ve dumanlı ortamlarda bulunmamak, eğer zorunlu ise maske takmak gerektiğini ifade eden Yarıktaş, bulunan ortamda ısı ve nemin ayarlanması gerektiğini söyledi. Yarıktaş, polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması gerektiğini bildirdi. Bu rahatsızlığı olan kişilerin evde bitki ve hayvan bulundurmaması gerektiğine dikkati çeken Yarıktaş, “Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalı” diye konuştu.
Yarıktaş, kişilerin aşı, ilaç veya kendisini koruyarak alerjenlerden uzak durabileceğini belirtti.
Ürtiker hastalığı
Basın toplantısında, SDÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yıldırım da, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilen kaşıntı, kabarıklık, kızarıklıkla seyreden ve sık karşılaşılan bir hastalık olan “ürtiker” hakkında açıklamada bulundu.
Halk arasında dabaz veya kurdeşen olarak bilinen ürtikerin, dermatolojik aciller içerisinde en sık görülen durum olduğunu belirten Yıldırım, ürtikerin nüfusun yüzde 15-25'ini etkilediğini ve her 4-5 kişiden birinin yaşamı boyunca bir kez ürtiker atağı geçirdiğini ifade etti. Ürtikerin, hastaların yüzde 30'unda tekrarlama eğilimi gösterdiğine işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Ürtikerin başlıca nedenleri arasında, ilaçlar, yiyecekler (yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, kuru yemişler, çikolata, inek sütü, çilek, domates, mantar gibi) ve hazır gıdalarda bulunan katkı maddeleri (koruyucular boyalar gibi), solunum yolu ile alınan maddeler (polenler, küfler, ev tozları, hayvan tüyleri gibi), enfeksiyonlar (tonsillit, farenjit, otit, diş enfeksiyonu gibi), bağırsak parazitleri, böcek ısırmaları sayılabilir.”
Alerji testi yaptırılmalı
Mevsimsel olarak, başta polenler olmak üzere küf mantarlarının, hayvan tüylerinin, astım ve alerjik rinite yol açabilecek solunum yolu ile alınan tüm alerjenlerin bazen ürtikere de sebep olabildiğini bildiren Yıldırım, hastada alerjik rinit ve astım ile birlikte mevsimsel alevlenme öyküsü varsa inhalan alerjenler ile ilişkili olabileceğini kaydetti.
Ürtikerin, bazen göz kapağı ve dudaklarda şişliklerle birlikte görülebileceğini belirten Yıldırım, şu bilgileri verdi:
“Hatta bazen hayatı tehdit edici ciddi solunum sıkıntıları ortaya çıkabilir. Alerjik kökenli ürtikerin oluşumunda en etkili yöntem, alerjenden uzak durulmasıdır. Bu nedenle özellikle mevsimsel olarak ürtikeri ortaya çıkan hastalarda, alerji testleri ile alerjen tespit edilebilir ve hastaya bu alerjenlerden uzak durması tavsiye edilebilir. Alerjenden uzak durma dışında alerjene karşı bağışıklama da uygulanabilir. Tüm bu korumalara rağmen şikayetleri devam eden hastalara korumayla beraber ürtiker tedavisi düzenlenmelidir.”
Yarıktaş, düzenlediği basın toplantısında, alerjik iltihaplar konusunda bilgi verdi. Alerji yapabilecek çok sayıda faktör bulunduğunu ve bu tür alerjik reaksiyonlardan en fazla etkilenen organın burun olduğunu kaydeden Yarıktaş, alerji sonunda kaşıntı, hapşırma, burun akıntısı, geniz akıntısı, boğazda gıcık, öksürük ve burun tıkanıklığı gibi sıkıntıların ortaya çıktığını belirtti.
Görülme sıklığı çocuklar ve gençlerde daha yüksek
Alerjik iltihabın dünya çapında yaklaşık 500 milyon kişiyi etkilediğine işaret eden Yarıktaş, alerjik kişilerde alerjik olmayan kişilere göre daha çok sinüzit, burunda et büyümesi, astım ve cilt reaksiyonları görüldüğünü söyledi. Dünyada alerjik iltihabın görülme sıklığının yüzde 10-25 arasında olduğuna işaret eden Yarıktaş, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 8-19 arasında bulunduğunu, çocuklar ve gençlerde daha yüksek olduğunu açıkladı.
Alerjik iltihabın sosyal yaşamı, okul, iş performansını ve uykuyu olumsuz etkilediğini anlatan Yarıktaş “Polen, ev tozu, hayvan döküntüleri, böcekler, çimen ve çeşitli gıdalar alerjik iltihabı tetikleyici unsurlardır. Alerjik iltihabın ekonomik yükü, yaşam kalitesinde ve dolaylı maliyeti göz önüne alındığında oldukça büyüktür. İş günü kaybı ve üretkenlikte azalmaya yol açabilir” dedi.
Evde bitki ve hayvan bulunduranlar dikkat etmeli
Alerjiden korunmak için tozlu ve dumanlı ortamlarda bulunmamak, eğer zorunlu ise maske takmak gerektiğini ifade eden Yarıktaş, bulunan ortamda ısı ve nemin ayarlanması gerektiğini söyledi. Yarıktaş, polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması gerektiğini bildirdi. Bu rahatsızlığı olan kişilerin evde bitki ve hayvan bulundurmaması gerektiğine dikkati çeken Yarıktaş, “Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalı” diye konuştu.
Yarıktaş, kişilerin aşı, ilaç veya kendisini koruyarak alerjenlerden uzak durabileceğini belirtti.
Ürtiker hastalığı
Basın toplantısında, SDÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yıldırım da, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilen kaşıntı, kabarıklık, kızarıklıkla seyreden ve sık karşılaşılan bir hastalık olan “ürtiker” hakkında açıklamada bulundu.
Halk arasında dabaz veya kurdeşen olarak bilinen ürtikerin, dermatolojik aciller içerisinde en sık görülen durum olduğunu belirten Yıldırım, ürtikerin nüfusun yüzde 15-25'ini etkilediğini ve her 4-5 kişiden birinin yaşamı boyunca bir kez ürtiker atağı geçirdiğini ifade etti. Ürtikerin, hastaların yüzde 30'unda tekrarlama eğilimi gösterdiğine işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Ürtikerin başlıca nedenleri arasında, ilaçlar, yiyecekler (yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, kuru yemişler, çikolata, inek sütü, çilek, domates, mantar gibi) ve hazır gıdalarda bulunan katkı maddeleri (koruyucular boyalar gibi), solunum yolu ile alınan maddeler (polenler, küfler, ev tozları, hayvan tüyleri gibi), enfeksiyonlar (tonsillit, farenjit, otit, diş enfeksiyonu gibi), bağırsak parazitleri, böcek ısırmaları sayılabilir.”
Alerji testi yaptırılmalı
Mevsimsel olarak, başta polenler olmak üzere küf mantarlarının, hayvan tüylerinin, astım ve alerjik rinite yol açabilecek solunum yolu ile alınan tüm alerjenlerin bazen ürtikere de sebep olabildiğini bildiren Yıldırım, hastada alerjik rinit ve astım ile birlikte mevsimsel alevlenme öyküsü varsa inhalan alerjenler ile ilişkili olabileceğini kaydetti.
Ürtikerin, bazen göz kapağı ve dudaklarda şişliklerle birlikte görülebileceğini belirten Yıldırım, şu bilgileri verdi:
“Hatta bazen hayatı tehdit edici ciddi solunum sıkıntıları ortaya çıkabilir. Alerjik kökenli ürtikerin oluşumunda en etkili yöntem, alerjenden uzak durulmasıdır. Bu nedenle özellikle mevsimsel olarak ürtikeri ortaya çıkan hastalarda, alerji testleri ile alerjen tespit edilebilir ve hastaya bu alerjenlerden uzak durması tavsiye edilebilir. Alerjenden uzak durma dışında alerjene karşı bağışıklama da uygulanabilir. Tüm bu korumalara rağmen şikayetleri devam eden hastalara korumayla beraber ürtiker tedavisi düzenlenmelidir.”