Aldırmıyorum!

Semra Özal, kuÅŸkusuz unutulmaz bir First Lady olacak. Her zaman iddialı, hep görünür vaziyette. Makamından beklenen ağır mı ağır, asık duruÅŸlara hiç raÄŸbet etmedi.CoÅŸan, taÅŸan biri olmayı sevdikçe sevdi. Bu ruh hali tepeden tırnaÄŸa herÅŸeyine yansıdı. Dümdüz simsiyah elbiselere hiç yüz vermedi. Renkli, taÅŸlı, pullu, en parıltılısını giydi. Leopar desenli giysileri, kenarı pırlantalı gözlüğü, altın zincirinden sarkan mavi boncuÄŸu, sert puroları, bol buzlu viskileri stili oldu. Bir cumhurbaÅŸkanı eÅŸi olarak dergi kapağına poz vermekte nasıl beis görmediyse bugün de hayatı bildiÄŸi ve sevdiÄŸi gibi yaÅŸamakta gözükara. Bunları yapmak için ne kimseden akıl alıyor, ne de verilen akılları dinliyor.Genç ruhunun 1.53'lük kalıbına nasıl sığdığı hep merak edildi. Biz de merak ediyorduk. Dışarı çıktığı bir gece, eÄŸlencesine katılmak istedik. Bu teklifi kahkahalarla kabul etti, 3 gün sonra tavernaydık. O akÅŸam sabah 03'te biterken Semra Özal şöyle diyordu: ‘‘Saat daha çok erken’’. Ertesi gün sabah 11.00'de aradım. UyuduÄŸunu düşünüyordum. Yardımcısı, ‘‘Hanımefendi çıkmak üzere’’dedi. Demek ki mübalaÄŸa etmemiÅŸ, gerçekten de 3 saat uyuyor! Semra Özal, ‘‘Dışarı adımımı attığım anda bir maske takıyorum. O eÄŸlenceli, hiçbir ÅŸeyi takmayan bir Semra. Bir de evdeki Semra var. O da evinde hüznünü tek başına yaÅŸayan bir kadın’’ diyor. Zaten bu röportajın eÄŸlenceli kısmı tavernada, hüzünlü bölümleri ise evde gerçekleÅŸti.Semra Hanımefendi, Semra Abla, BaÅŸ Papatya, First Lady oldunuz. Siz bu sıfatlardan en çok hangisini sevdiniz?-Ankara'da bana ÇaÄŸdaÅŸ Sultan diyorlardı. En çok onu seviyordum. Sorması ayıp yaşınız kaç?- Geçenlerde check-up yaptırdım. Yaşımı ve kilomu sordular ‘‘allahaısmarladık’’ dedim.Babaanneler dizinde battaniye, elinde örgü örer. Sizse leopar desenli elbiseleriniz, elinizde puronuz. Nasıl bir babaannesiniz siz?-Torunlarım babaanne demezler ki. Hep ‘‘bane’’ derler. Zeynep'in çocukları da nane der. Zeynep bile anne yerine bazen Semra Hanım diyor.Gezdiniz, eÄŸlendiniz. Artık eve dönme vakti. Ne yapıyorsunuz, hemen yatıyor musunuz?- 3-4 saatten fazla uyumam. Gece bir yere çıkmadığımda ise örgü örüyorum. DikiÅŸ nakış yapıyorum, kitap okuyorum. Maskeli Balo ve Işın Çelebi'nin kitabını okuyorum ÅŸu ara. Bazen sahile inip yürüyorum. Frapan bir giyim tarzınız var. Modacınız kim?- Eskiden Canan Yaka ve Yıldırım Mayruk dikerdi elbiselerimi. Åžimdi dikiÅŸ odam var, orada eski elbiselerimi bozup tekrar yapıyorum. Makyajımı da kendim yaparım. Turgut Bey Dünya Bankası'nda çalışırken Amerika'da makyaj kursuna gitmiÅŸtim. Saçlarınızın sarısından vazgeçmeyecek misiniz?-Rahmetli Özal'a kanser teÅŸhisi konduÄŸunda bir haftada saçlarım beyazladı. O yüzden röfleyle kapatmak zorunda kaldım.Yüzünüzde kırışık yok. Estetikli misiniz?- EstetiÄŸim yok. Çenem kırıldığı zaman içerden plak koyup, vidaladılar. Cildim çok hassastır, hemen mosmor olur. Ä°stesem bile estetik yaptıramam. Gerekirse yaptırırım ama ihtiyaç hissetmiyorum. Annem Çerkezdi, 91 yaşında öldüğünde yüzünde tek bir çizgi yoktu. Cildimi su ve sabunla temizliyorum.First Lady iken bir dergi için mankenlik yaptınız, kapak oldunuz. Hiç ağır ol molla desinler diye bir kaygınız olmadı mı?-Hayır. Ben hep kendim oldum. Makamlar beni deÄŸiÅŸtirmedi, deÄŸiÅŸtiremez. Ben benim. Beni olduÄŸum gibi kabul eden eder. Etmeyen etmez. Herkes beni sevmeye mecbur deÄŸil. Ben olduÄŸumdan baÅŸka görünmeye kalkarsam kendime güvenimi ve saygımı kaybederim. 1960'dan beri puro içiyorum ben, Turgut Bey baÅŸbakan oldu diye puroyu mu bıraksaydım?Turgut Özal'dan sonra hiç erkek arkadaşınız oldu mu? Evlenmeyi düşündünüz mü?-EvlililiÄŸim ve estetiÄŸimin dedikodusunu hiç bitiremediler. Rahmetlinin ölümünden sonra, asla aklımdan böyle birÅŸeyi geçirmem. Fatih Ãœrek dünyaya ve insanlara çok güzel bir bakış açınız olduÄŸunu söylüyor. Ãœrek'i cezbeden hayat felsefeniz nedir?-Ä°nsanları düzeyi ne olursa olsun insan olarak seviyorum. Ve hep iyi niyetle bakıyorum. Gay'ler genellikle neÅŸeli hoÅŸsohbet insanlardır. Onun için mi onları seviyorsunuz? -Fazla gay arkadaşım yok, iki üç tane var. Ben insanları, insan oldukları için seviyorum. Bana saygılıysa, iyi vakit geçiriyorsam, öyle olmuÅŸ böyle olmuÅŸ beni hiç ilgilendirmez. Tarkan için göbek atan erkeÄŸi sevmem demiÅŸtiniz. Fatih Ãœrek göbeÄŸin álásını atıyor ama onu seviyorsunuz.-O göbek atmıyor, çok ritmik ve estetik dans ediyor. Ben göbek atan erkekten Tarkan'ı da kastetmedim. Uluorta çıkıp göbek atan adamlardan bahsettim. Tek başınıza sıkıldığınız için bu kadar sık dışarı çıktığınız düşünülüyor. Öyle mi?- Aslında haftada birden fazla dışarı çıkmam. Cumartesi geceleri hiç çıkmam çok kalabalık oluyor. Hafta içi çıkmayı tercih ediyorum. Ama bunun dışında arkadaÅŸlarımın doÄŸumgünü, evlenme yıldönümü oluyor onlara gidiyorum. Hep taverna ve gece kulüplerinde görülüyorsunuz. Ama festivallerde hiç görülmüyorsunuz. Biraz alaturka mısınız?-Hayır hiç deÄŸilim. Ben sinemaya hiç gitmem. O karanlık bana basıyor. Ama tiyatroyu hiç kaçırmam. En son Fazıl Say'ın konserine gittim. Genco Erkal Nazım'ı çok iyi oynamış. Sizin bir önceki hayatınızda sahne insanı olduÄŸunuzu düşünüyorum. -Olabilir. Hürrem Sultan, Eva Peron herÅŸeye benzettiler. Hiç geçmiÅŸle ilgim yok. GeleceÄŸe bakıyorum. Etrafınızı çok eÄŸlendiriyorsunuz, Cem Yılmaz'a, Yılmaz ErdoÄŸan'a rakip misiniz yoksa!Stand-up yapsam ortada onlar kalır mı ayol.Nasıl geçiniyorsunuz?-Rahmetlinin emekli maaşı var. Ä°dare ediyoruz.GittiÄŸiniz yerlerde hesap ödüyor musunuz?-Benden hesap almazlar. Özellikle beni davet ediyorlar. EÄŸer iki üç kiÅŸiysek onlardan da almazlar. Kalabalıksak onlar öder hesaplarını. Ama benden hesap almazlar. Senin burda olman bizim için onur diyorlar.Herkes dışarda paranız olduÄŸunu düşünüyor. Dışarda paranız var mı?-Ah bir bulsalar. Yarı yarıya kırışırım. Hiçbir yerde bir ÅŸeyim yok. Çocuklarımın da yok. Çankaya'da 2. Semra Hanım var. 1. Semra 2. Semra'yı nasıl deÄŸerlendiriyor?- Çok arzu etmeme raÄŸmen tebrik etmek için bile gidemedim. Rahmetlinin cenazesiyle beraber ben de köşkten çantamı alıp çıktım. Kendimi toparlayıp, o gücü bulursam gideceÄŸim Köşk'e tanışacağım kendisiyle. Özal ailesi hakkında çok kitap yazıldı. Siz en çok hangisini beÄŸendiniz?-Hiçbirini okumak istemiyorum. Hepsi yazarların kendi yorumları. Madem beÄŸenmiyorsunuz niçin siz yazmıyorsunuz? -Yazmak istemiyorum ama çocuklar baskı yapıyor. Belki yazarım. Turgut Bey hayat hikayesini kasetlere okumuÅŸtu. Bu kasetler ne olacak?- Basılmaya hazır vaziyette. Yakında bastırabiliriz. Amerika'da yaÅŸamayı düşünüyor musunuz?-DeÄŸil Amerika, hiçbir yerde düşünemem. Ankara'yı hiçbir zaman sevmedim. Ä°stanbul kadar büyüleyici bir yer yok. Bush arıyor mu?-Mektuplaşıyoruz. OÄŸluna 11 Eylül'den sonra bir geçmiÅŸ olsun mektubu yazdım. AÅžK BÄ°R BALONAÅŸka inanmıyorum, bana göre bir balon. Ufacık birÅŸeyde patlayabilir. Sevgimiz vardı bizim. Hep elimi tutardı, enerji alıyorum, diyordu. O'na özlemim zaman geçtikçe büyüyor.TERCÄ°HÄ°M HAVANAHavana purosunu tercih ediyorum. Dışarda incesini, evde kalınını içiyorum. Bir Küba'ya bir de Tibet'e gitmedim. Havai’ye 20'den fazla kere gittim, dinlenmek ve eÄŸlenmek için ideal. Yurtdışından biri geldi zehirlendiÄŸini söylediTurgut Özal'ın ölümünde hálá şüpheniz var mı?-O şüphe gittikçe büyüyor. Åžu anda ispat edecek, ortaya koyacak delillerim tamam deÄŸil. Dışardan haberler geldi bana. Onların peÅŸindeyim ÅŸimdi. Sizin gazetenin bir yazarı Hüsamettin Cindoruk'un ‘‘Özal üç ay sonra ölecek’’ dediÄŸini yazmıştı. SormuÅŸlar nereden biliyorsun diye; ‘‘Süleyman Bey söyledi’’ demiÅŸ. Tabii bir tesadüf de olabilir.Süleyman Demirel'den mi şüphe ediyorsunuz?Hayır hayır. Ondan şüphelenmem sözkonusu deÄŸil. Bir yerlerden birÅŸey duymuÅŸ olabilir. Bir kere Turgut Bey'e niye otopsi yapılmadı? Mezarından çıkarıldı söylentileri oldu. Hayır mezarından hiç çıkarılmadı. Zehir daha önceden verilmiÅŸ olsa saçın uzaması lazımmış ki ortaya çıksın. Fakat 24 saat evvel aldığında çıkmazmış. Yurtdışından biri geldi ve zehirlendiÄŸini söyledi. Öldükten sonra kanını almışlar. Şüphelerim artınca, Ahmet Hacettepe'ye gidip bu kanları istedi. Laborantla konuÅŸmuÅŸ; ‘‘Kan bizde. Enteresan olduÄŸu için sakladık’’ demiÅŸler. Ertesi gün almaya gitti Ahmet ama kırıldı dediler. Kaç sene duran kan 5 yıl sonra, niye o gün kırıldı?Turgut Bey'in saçını kesip saklamıştınız. Ölümünden o anda şüphelenip mi kestiniz saçını?-Ben kesmedim. Doktor Cengiz Aslan hatıra olsun diye bir parça saçını kesip bana vermiÅŸti. Boynumdaki madalyona koymuÅŸtum. Tamamen dış kaynaklı siyasi bir olay olduÄŸunu düşünüyorum.2000'de yakınlarına verilmek için yazdığı beÅŸ mektubun beÅŸinin de kaybolması sizce bir tesadüf mü?-Kimbilir o mektuplarda neler vardı. Torunlarına, bana ve partiye bir mektup yazmıştı. PTT Genel Müdürü’ne teslim etti. Ama mektupların tamamı kayboldu, bu bir tesadüf olabilir mi? Mahkemeye verdik. Ölümüyle baÄŸlantılı olduÄŸunu düşünüyorum. Turgut Özal'ın ölmesi kimin iÅŸine yarardı?-Hayatta olsaydı bugün dünya haritası deÄŸiÅŸmiÅŸ olurdu. HerÅŸeyi hazırlamış bitirmiÅŸti kafasında. Semra Özal'ın evinde sadece çocuklarının girebildiÄŸi ‘‘mabed’’ gibi bir oda var. Yastıklar, döşekler herÅŸey Turgut Özal fotoÄŸrafıyla kaplı. Semra Özal bu odada hergün Turgut Özal'la buluÅŸtuÄŸunu söylüyor.Â